Savcılık şikayetler üzerinde başlattığı soruşturma kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü logosuyla gazetelerde yayınlanan ‘dinleme’ listenin gerçek olmadığını, fişlemelerin doğru olduğuna dair kanıt elde edilmediği için takipsizlik kararı verdi.

Çeşitli gazete ve internet sitelerinde 17 Ağustos 2014 tarihinde Hizmet Hareketi üyeleri tarafından 400 bin nüfuslu Edirne’de 2 bin 250 kişi hakkında ‘dinleme ve fişleme’ listesi oluşturulduğuna dair haberler yayınlandı. Aralarında kamu görevlisi, siyasetçi ve gazetecilerin de yer aldığı listedeki kişiler Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında üzerinde Emniyet Genel Müdürlüğü logosu bulunan 14 sayfalık fişleme ve yasa dışı dinleme listesi fotokopileri ‘koca şehri fişlemişler’ başlığıyla yayınlanan gazeteden istenerek inceleme başlatıldı.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı listeyi Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göndererek, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı veya herhangi bir il şubesine ait olup- olmadığını sordu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği cevap yazısında, söz konusu listenin merkez ve taşra birimleri tarafından düzenlenmediği ve kim tarafından hazırlandığının tespit edilemediği kaydedildi.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı yapılan incelemelerde Edirne’de yapılan usulsüz dinlemelere ilişkin müfettiş görevlendirildiği, hazırlanan raporda ‘usulsüz’ olarak dinleme yapıldığına dair tespitlerde bulunulduğu ancak şikayetlere konu olan listenin, bu usulsüz tespitler içerisinde yer aldığının belirlendiği kaydedildi.

Savcı Erkan Kantekin, soruşturma kapsamındaki şikayet edilen ‘dinleme ve fişleme’ listesiyle ilgili takipsizlik kararı vererek, şöyle dedi:

“Her ne kadar fişleme yöntemi terör örgütünün bilinen eylemlerinden olsa da mezkur haber içeriğine kaynak olan ve fotokopiden ibaret dokümanların Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nce düzenlenmediğinin bildirildiği ve Edirne ilinde yapılan usulsüz dinlemelerin bu dosya konu soruşturmayla ilgisinin olmadığının anlaşıldığı, bu haliyle söz konusu fişleme listenin gerçekliğine dair şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediği, müştekiler hakkında yapılan fişlemelerin doğru olduğuna dair de somut herhangi bir delilin elde edilemediği kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

17 Ağustos 2014 tarihinde gazete ve internet sitelerinde yayınlanan haberlerde aralarında kamu görevlisi, polis, siyasetçi, gazetecilerin de yer aldığı ‘usulsüz dinleme ve fişlemelere’ ilişkin isimlerinin yanlarında şu ifadeler yer almıştı:

“Tasfiye edilmeli’, ‘Cemaat’e karşı’, ‘kollanmalı’, ‘sakıncalı’, ‘Atatürkçü’, ‘CHP yönetiminde’, ‘cemaat düşmanı’. ‘işimize yarıyor’, ‘işimize yaramıyor’, ‘temelli gönderilmeli’, ‘önü açılmalı’, ‘çıkarlarımıza ters’, ‘her istediğimizi yaptırabiliriz’, ‘itibarsızlaştırılmalı’, ‘cemaate karşı’. ‘ajan’, ‘MİT’in bir numaralı adamı’, ‘devlet kurumlarıyla içli dışlı’, ‘Dindar’, ‘korkusuz’, ‘izlenmeli’, ‘itibarsızlaştırılmalı’, ‘önü kesilmeli’, ‘zampara’, ‘alkolik’, ‘cemaat düşmanı’, ‘eşi tıp fakültesinde öğretim üyesi.’