Cemaat'i yok etmenin psikolojisi...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ekim 15 2016
Gazeteci-Yazar Faruk Mercan, Twitter hesabından "Cemaat'i yok etmenin psikolojisi..." - "Türkiye'nin Başkanı, Musul'un Halifesi..." başlıklı yeni yazısını paylaştı.

Cemaat'i yok etmenin psikolojisi... 
"Türkiye'nin Başkanı, Musul'un Halifesi..." 

"Cemaat ve Parti, 17 Aralık'a kadar ortaktılar. O zamana kadar herşeyi beraber yaptılar, ülkeyi beraber yönettiler." 

Türkiye'de bir çok sosyal demokrat, liberal, milliyetçi böyle düşünüyor. 

Batı dünyasında da bu tez çok yaygın kabul görüyor. Hatta, Türkiye'de yaşananlara çoğu zaman seyirci kalmalarının sebebi, biraz da meseleyi "eski ortakların savaşı" olarak görmelerinden kaynaklanıyor. 

Dilimizde "Galat-ı Meşhur" diye bir ifade var. Doğru bilinen yanlışlar demek... 

Cemaat-iktidar ortaklığı, aslında böyle bir Galat-ı Meşhur... 

Çok basit iki örnek vereyim: 

Ortaklık, güç ve imkanların paylaşımını gerektirir. Mesela çok küçük bir potansiyeli olan Menzil Grubu'nun 2002 yılından beri Kabine'de kontenjanı var. Yakın zamana kadar Enerji Bakanlığı onlardaydı, halen Sağlık Bakanlığı onlarda... Ama Cemaat'in Kabine'de hiç kontenjanı olmadı. 

Cemaat'in Kabine'de olması önemli değil, bütün bürokrasi kadrolarını Cemaat aldı diyebilirsiniz. Acaba Cemaat ve Parti, bürokrasi kadrolarını paylaşmış olabilir mi? 

Böyle bir paylaşım olmadığını biliyoruz. Mesela, Afrika ülkelerine yeni atanacak büyükelçiler için iktidarın başı 6 isim istediğinde, Fethullah Gülen Hocaefendi hiçbir isim vermiyor ve şöyle diyor: "Size genel müdürlük, elçilik, müsteşarlık veya başka bir makam talebiyle gelen olursa, bizimle alakası yoktur." 

İktidarın başı, Cemaat okullarından mezun olmuş, Cemaat'in eğitim vizyonu ile kariyer yapmış kadrolarla çalışmaya mecburdu. Çünkü çalışacağı başka kadro yoktu. Kızını bile, Cemaat okullarından mezun olmuş bir gençle evlendirdi. İkinci kızı da Cemaat'te yetişmiş bir gençle evlenecekti, son anda en

Bu haberler de ilginizi çekebilir