HATAY (CİHAN)- Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürel Çam, özellikle deprem esnasında betonarme yapıların daha fazla hasara yol açmasından dolayı çelik konstrüksiyon yapılara ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.
"Deprem değil binalar öldürür" tezinden yola çıkan Prof. Dr. Gürel Çam, sosyal sorumluluk ilkesi doğrultusunda tercihinin ticari beklentilerden ziyade çelik yapılardan yana olduğunu ifade etti.
Yaşanılan coğrafyanın depremselliğiyle ön plana çıkan bir bölge olduğunu hatırlatan Çam, Hatay'da çok fazla aktif fay hatlarının bulunduğunu bu nedenle ara sıra düşük şiddette depremler gerçekleştiğini söyledi. Japonya'daki Kobe depreminden sonra bölgede yaygın olarak yapılan inşaat demirlerinde özellikle son yıllarda mekanik özelliklerin çok önemli olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Gürel Çam şöyle devam etti: "Eskiden inşaat demiri imalatında karbon eşdeğerlerine pek bakılmazdı. Ama deprem sonrası bu karbon eşdeğerinin çok önemli olduğu anlaşılmıştır. O yüzden yeni yönetmelikte karbon eşdeğer konusu önemli hale geldi. 'Bu niye önemli?' Karbon eş değeri yüksek olursa inşaat demirinin bünyesindeki karbon ve karbon gibi çeliğin gevrekliğini arttıran element miktarı artıyor. Bu da çeliği gevrek yani kırılgan hale getiriyor. O yüzden statik şartlar altında inşaat demiri çekme deneyine tabi tutulduğunda herhangi bir sıkıntı olmasa bile dinamik yükler altında ani kırılmalara yani betonarme yapılarda deprem esnasında binaların hızlı bir şekilde hasara uğramasına yol açabiliyor."
DEPREMDE İLK HASARLAR KAYNAK KISIMLARINDA OLUŞTU
Depreme başka bir açıdan da yaklaşan ve özellikle 1994 sonrası ağırlıklı olarak kaynak teknolojileri konusunda uzmanlaştığını kaydeden Çam şunları aktardı: "Japonya'daki Kobe depreminin ortaya çıkardığı diğer bir gerçek; çelik konstrüksiyon binalarda bile deprem esnasındaki dinamik şartlarda hasarların büyük bir kısmının kaynak bölgelerinde çatlama başlaması sonucu geliştiğidir. Sanayiyle birlikte özellikle inşaat demiri üreten firmalarla veya çelik konstrüksiyona yönelik çelik üreten firmalarla kaynak performansları kaynaklı çelik konstrüksiyon yapılarının dinamik şartlar altındaki davranışı konularında çalışma yapmanın çok olumlu ve faydalı olacağını düşünüyorum. Bu çalışmanın ülkemizde yaygın olarak yapıldığını söylemek henüz mümkün değil. Eğer bu üniversitemizde yapılırsa da öncü olma özelliği taşıyor. Önümüzdeki süreçte makine mühendisliği bünyesinde uygun doktora öğrencileri ve yardımcı araştırmacılar bulunduğu takdirde kısa bir sürede bu tür konularda çalışma yapılabilir."
ÇELİK YAPILAR ÖNEM KAZANIYOR
Dünya genelinde çelik konstrüksiyon yapıların daha önce yaygınlaşmasına rağmen Hatay'da yaklaşık 10 yıl önce başladığını belirten Çam, yavaş yavaş ama gittikçe arttığını aktardı. Prof. Dr. Çam şöyle devam etti: "Dolayısıyla çelik konstrüksiyondaki artışa paralel olarak kaynaklı çeliklerin dinamik şartlardaki performansların incelenmesi konusunda araştırma yapılması daha önemli hale geldi. Çelik konstrüksiyon yapılar hafifliğinden dolayı konut dışındaki binalarda zaten avantajlı olduğu için yaygın olarak kullanılıyordu. Hatta Hatay'da bildiğim kadarıyla çelik konstrüksiyon konut tipi evler de yapıldı. Dolayısıyla eskiden ekonomik olarak maliyeti yüksek olduğu için tercih edilmemesine rağmen günümüzde artık tercih edilir hale geldi ve konutlarda da kullanılıyor. Dolayısıyla o konuda araştırmaların yapılması daha önemli diyebilirim."
ÇELİK KONSTRÜKSİYON YAPILAR BENCE DAHA SAĞLIKLI
Depremselliğin önemli olduğu Hatay'ın belli bölgelerinin fay hatlarının üzerinde olduğunu ve o bölgelerde o bölgeye uyumlu bina yapma adı altında prefabrik veya çelik konstrüksiyon yapıların yapılmasının daha sağlıklı olabileceğine işaret eden Prof. Çam şöyle konuştu: "Bunun ekonomik getirisinden ziyade sosyal sorumluk adı altında yapılması gerekiyor. İnsan sağlığı ve güvenli yaşam açısından baktığımızda kesinlikle daha avantajlı. İnşaat konusunda uzman olmadığım için kesin bir şey söyleyemem ama daha hızlı yapılabilir. Özellikle prefabrik binalar çok daha hızlı yapılabilir. Yürütülecek kaynaklı çeliklerin dinamik şartlardaki performanslarıyla ilgili çalışmaların çelik konstrüksiyon binaların deprem bölgelerinde daha emniyetli kullanmasına büyük katkıda bulunacağını düşünüyorum. O yüzden yararlı olacağını söyleyebiliriz."
CİHAN