Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlığını
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'tan devraldı. Teşkilatın Devlet Başkanları 11. Zirve'sinde konuşan Gül,
bölgesel ve küresel istikrar ve
işbirliği için
ekonomik ilişkilerin artırılması gerektiğini söyledi. Bunun için bölgedeki
diyalog ve işbirliğinin kurumsallaşmış bir yapıya kavuşması gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, Teşkilata üy
e devlet başkanlarına ECO
Ticaret Anlaşması'nı imzalama
çağrısında bulundu.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT- Economic Corporation Organization - ECO) 11. Zirve toplantısı Çırağan Sarayı'nda başladı. Toplantı öncesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, katılımcı devlet başkanı ve hükümet temsilcilerini kapıda karşıladı. Toplantıda kısa bir konuşma yapan İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad, dönem başkanlığını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e devretti. Gül dönem başkanlığını alması nedeniyle yaptığı konuşmada ECO üyelerini
İstanbul'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, toplantıya
misafir olarak katılan
Irak Cumhurbaşkanı Celal
Talabani'yi, "Aziz Dostum Irak Cumhurbaşkanı Sayın
Celal Talabani'yi büyük bir muhabbetle selamlıyorum." sözleriyle selamladı.
ECO dönem başkanlığını yürütmekten büyük onur duyduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İki yıla yakın bir süre ECO Dönem Başkanlığını yürütmüş olan İran
İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mahmut Ahmedinejad'a, dönem başkanlıkları sırasındaki aktif ve başarılı çalışmalarından ötürü tebriklerimi ifade ediyorum." diye konuştu.
Avrasya kıtasının merkezinde yer alan
Türkiye'nin bölgenin tamamında barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Bu doğrultuda, bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmaları oluşturmaya, enerji,
iletişim ve
ulaşım gibi kapsamlı bölgesel ekonomik işbirliği projelerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bölgemizde ekonomik işbirliğinin ve
kalkınmanın desteklenmesinin sürekli ve kurumsallaşmış bir diyaloğu gerekli kıldığını düşünüyorum. Ayrıca, etkin ve adil bir dünya düzenine giden yolun aynı zamanda bölgesel alanda gerçekleştirilecek diyalog ve işbirliğinden geçtiği kanaatindeyim." diye konuştu.
Türkiye'nin kurucusu olduğu ECO'ya büyük önem verdiğini belirten Gül, "Doğu ile Batı arasında çok önemli bir coğrafi konumda bulunan teşkilatımız, 8 milyon kilometre karelik bir alan ve 400 milyondan fazla bir nüfusa sahiptir. Teşkilatımıza üye
ülkelerin üzerinde bulundukları coğrafya, dünyanın jeostratejik açıdan en kritik bölgelerini oluşturmaktadır. Ülkelerimiz çok zengin
doğal ve beşeri kaynaklara, tarihi ve kültürel mirasa sahiptirler. Bu itibarla ECO bölgesi, ekonomik ve ticari işbirliği bağlamında muazzam bir potansiyeli haizdir." dedi.
ECO'nun güçlü potansiyelinin hayata geçirilmesi için
İzmir Antlaşması'nda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesi için 2005 yılında Astana'daki Bakanlar Konseyi'nde "2015
Vizyon Belgesi"nin kabul edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede üye ülkeler olarak işbirliğini güçlendirmek için ticaretten, yatırıma, ulaştırmadan haberleşmeye, enerjiden çevreye kadar pek çok alanda 2015 yılı için hedefler tespit ettiklerini aktardı.
Geride bırakılan 5 yıl zarfından bu hedeflerin gerçekleşmesi bağlamında tarihi ve çok önemli adımlar atıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Gül, buna karşılık bazı hedeflerde katedilen masafenin ise yeterli olmadığını vurguladı.
ECO Ticaret Antlaşmasının (ECOTA) 5 ülke tarafından onaylanmasının ardından 2008 yılında yürürlüğe girmiş olmasının ekonomik entegrasyon açısından kritik eşiğin aşılması anlamında önemli olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: "Anlaşmanın uygulamaya konulması için taraf ülkelerin tavize konu
ürün listelerini hazırlayıp ECO Sekretaryasına iletmeleri gerekmektedir. Bu işlemi gerçekleştirmiş olan Türkiye ve
Pakistan, 7
Aralık 2010 tarihinde imzaladıkları ortak bildiriyle ECO Ticaret Anlaşmasını (ECOTA) ikili temelde uygulamaya koymuşlardır. Bunun diğer taraf ülkelere de örnek teşkil etmesini temenni ediyor, ECOTA'yı henüz imzalamayan üyelerimizi sözkonusu Anlaşmaya taraf olmaya davet ediyoruz."
ECO Vizyon Belgesi'nde 2005 için yüzde 6 olarak gerçekleşen bölge içi ticaretin 2015 yılında yüzde 20'ye yükseltilmesinin hedeflendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, ancak 2010 itibariyle bu rakamın yüzde 7 oranında kaldığını vurguladı.
"EKONOMİ İŞBİRLİĞİ ARTIRILMALI"
Bölge ülkelerinin ekonomik istikrarını koruyabilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesinin bölgesel ve ekonomik ticaret işbirliğinin artırılmasından geçtiğini dile getiren Gül, "ECO bölge-içi ticaretin sadece yüzde 7 seviyesinde kalmasının, hepimiz için bir başarısızlık olduğunu teslim etmeliyiz. Bu konuda bir mukayese yapmak gerekirse,
Avrupa Birliği'nin blok-içi ticaretinin, toplam ticaret hacminin yüzde 65'ine tekabül ettiğini söylemek yeterli olacaktır. Bu hedefte kaydedilen düşük performans, ECOTA'nın tüm üye ülkelerce imzalanıp uygulamaya konulmasının zaruretini ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
Ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğinin sağlanması için 2008 yılında ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası'nın İstanbul'da operasyonel faaliyete başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, "Bankanın ECO projelerinin finansmanına önemli katkı sağlaması beklenmektedir. Kurucu üyeler Türkiye, İran ve Pakistan dışındaki diğer ECO üyesi ülkelerini de bu Bankaya ortak olmaya davet etmek istiyorum. Ayrıca, ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası'nın,
İslam Kalkınma Bankası ve
Asya Kalkınma Bankası'yla ortaklıklar ihdas etmesinin gerekli olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
Bölgenin binlerce yıl eski dünyayı oluşturan üç kıta arasındaki ticaret ağının merkezinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sözlerine şöyle devam etti: " Binlerce yıl eski dünyayı oluşturan üç kıta arasındaki ticaret ağının merkezinde yer alan bölgemizi, yeniden eski görkemli günlerine kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Eskiden "ipek yolu", "
baharat yolu" olarak anılan bu güzergahı, ülkelerimizin kollektif refahını artıracak bir "enerji", "ticaret", "iletişim" ve "ulaştırma" koridoru haline getirmek temel önceliğimiz olmalıdır. Bu meyanda, Transit
Ulaştırma Çerçeve Anlaşması'nın hayata geçirilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Üye ülkelerin çoğunun denize çıkışı bulunmadığı da dikkate alındığında, ulaştırma ve iletişim işbirliğinin geliştirilmesi önem taşımaktadır. 2010 yılı içinde İstanbul-
Tahran-
İslamabad güzergahında düzenli yük
treni seferlerinin başlatılması önemli bir başlangıç teşkil etmiştir. Açılan
demiryolu güzergahı üzerinden Pakistan'da sel felaketinden
mağdur olan kardeşlerimize 15 tren seferiyle toplam 300
vagon dolusu
yardım malzemesinin ulaştırılmış olması, bizleri ayrıca memnun etmiştir."
"ENERJİ İŞBİRLİĞİNDE ÖNEMLİ"
ECO ülkelerinin işbirliğinde öncelikle ve potansiyel arz eden önemli konulardan birisinin de enerji olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, bölgede petrol, doğalgaz, hidroenerji bakımından önemil kaynakların yer aldığını ifade etti. Bölgenin enerji güvenliği ve enerji kaynakalırınn çeşitlendirilmesinin dünya pazarlarından alternatef bir kaynak olarak görülmeye başlanıdğını belirten Gül, "Nitekim bölgemiz, enerji güvenliği ve enerji kaynaklarının çeşitlendirmesinde dünya pazarlarında alternatif bir kaynak olarak görülmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, bölgemizin zengin enerji kaynaklarından akılcı ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanılması, istikrarlı ve oturmuş uluslararası pazarlara ulaştırılması hayati önem taşımaktadır. Öte yandan, güvenli enerji arzı ile çevreye zarar vermeden ekonomik gelişmeyi gerçekleştirme hedefimiz çerçevesinde yapılması gerekenlerden birisi de şüphesiz ki toplam enerji arzında
yenilenebilir enerjinin payını arttırmaktır. Bu çerçevede, son dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla istifade edilmesine yönelik olarak ECO bünyesindeki faaliyet ve çabaların hız kazandığını görmek sevindiricidir. Ayrıca ECO bünyesinde, çevre, ormancılık ve meteoroloji konularındaki işbirliğimizi artırmamız yerinde olacaktır." dedi.
Öte yandan ECO bölgesinde örgütlü suçlarla mücadele ve uyuşturucu madde kontrolü gibi konularda işbirliğinin güçlendirilmesinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: "Bu çerçevede ECO İçişleri Bakanları Üçüncü Toplantısının da İçişleri Bakanımız Sayın Beşir
Atalay'ın ev sahipliğinde yarın İstanbul'da gerçekleştirilecek olması memnuniyet vericidir. Anılan toplantının, Teşkilatımız çerçevesindeki işbirliğimiz bakımından son derece yararlı ve verimli geçeceğine eminim. Yoksulluğun ve açlığın ortadan kaldırılması, herkes için
ilköğretim imkanı sağlanması, anne ve çocuk ölümlerinin azaltılması gibi hedeflerimizin de tüm ECO üyesi ülkelerde yeterince ilerleme sağlanamadığı görülmektedir."
Türkiye'nin dönem başkanlığını yürüttüğü ECO 11. Devlet Başkanları Zirvesi'ne
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid
Karzai,
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham
Aliyev, İran Cumhurbaşkanı
Mahmud Ahmedinejad, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani,
Kazakistan Başbakanı Karim Massimov, Kızgızistan Geçici Dönem Cumhurbaşkanı
Roza Otunbeayeva, Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari,
Tacikistan Devlet Başkanı Emomali Rahman,
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı
Beşir Atalay, Afaganistan
Dışişleri Bakanı Zalmai Rassoul, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mamadyarov, Pakistan Dışişleri Bakanı Makhdoom Shah Mahmood, Suriey Ekonomi veTicret Bakanı Lamia Asi, Tacikistan Dışişleri Bakanı Heamrokhon Zarifi ve çok sayıda devlet ve hükümet temsilcisi katıldı.
Öte yandan toplantıyı çok sayıda
yerli ve
yabancı basın mensubu takip etti. Zirve için 177'si yabancı, 241'i yerli toplam 418 gazeteci akredite oldu.
Basın mensupları zirve için kendilerine oluşturulan basın çadırında çalışmalarını gerçekleştirdi.
(CİHAN