Çanakkale Boğazı'ndaki sert mercanları balıkçıların çapalarından korumak için proje geliştirildi. Boğazın 3 bölgesine atılan şamandıralarla ile sert mercanlar korunmuş olacak.

Çanakkale Boğazı'na ava çıkan balıkçıların bıraktığı çapalar, zemindeki birçok canlı gibi sert mercanlara da zarar veriyordu. Bunun önüne geçmek için proje geliştirildi. Çanakkale Valiliği'nin desteğiyle, ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi ile Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanlığı'nca hazırlanan 'Sualtı Biyoçeşitliliği Koruma Projesi'nin ilk ayağı tamamlandı. Ocak ayında başlayan çalışmalar kapsamında, boğazın değişik noktalarında denize bırakılacak beton tonozlar hazırlandı. Uçlarına şamandıra bağlanan tonozlar Kepez Limanı'ndan tekneye yüklendi. Ardından da daha önce belirlenen zengin sualtı popülasyonu olan noktalara bırakıldı. Üç beton bloktan ikisi Tarihi Gelibolu Yarımadası sahilindeki Baykuş Feneri ile Kesik Fener Mevkiine, üçüncüsü ise ÇOMÜ'nün Dardanos Yerleşkesi'nin bulunduğu sahilin açığına bırakıldı. Böylece, olta balıkçılarının artık çapalarını atarak demirlemek yerine, teknelerini şamandıralara bağlayarak avlanacakları zemin yaratıldı.

Proje yürütücüsü Araştırma Görevlisi Barış Özalp, Çanakkale Boğazı'nda bilinçsizce denize atılan tekne çapalarının olumsuz etkisinin fazla olduğunu söyledi. Özalp, "Temelde amacımız denizel omurgasızlardan sert mercan ekolojilerinin korunması. Bu kolonilerin yaşamsal devamlığının sağlanması. Bununla birlikte sünger ve gorgon meranlar gibi diğer omurgasızların da korunması amaçlanıyor. Çanakkale Boğazı'nda çok zengin sert mercan eko sistemlerimiz mevcut. Sünger ekosistemleri mevcut. Bununla birlikte yelpaze mercanlarının çok zengin toplulukları mevcut. Bunların bilinçsizce atılan çapalar nedeniyle kırılıp ölmelerini önlemek amacıyla bu yıl Ocak ayında proje çalışmasına başladık. Amacımız Çanakkale Boğazı'nın denizel ekosistemini korunmasını sağlamak." dedi.

Araştırma görevlisi Dr. Barış Özalp, Çanakkale Boğazı'nın Dardanos mevkiinden Lapseki İlçesine kadar olan bölümünün en yoğun mercan ekosistemini oluşturduğunu da söyledi. Buradaki mercan ekosistemlerinin dağıldığı derinliğin 6 ile 9 metre arasında, Baykuş Feneri mevkiinde ise 30 metreye kadar derinlikte çok yoğun ekosistemin mevcut olduğunu belirten Özalp, bunların kırılarak ölmesinin hem insanlar için hem de diğer denizel canlılar için olumsuz bir durum oluşturduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN