Kılıçdaroğlu, “Savcının keyfine göre bir televizyon kanalının kapatılmasına karşı hep beraber direnmeliyiz. AİHM’e kadar götürmeliyiz. Biz CHP olarak bunu gerekirse parlamentoya da taşırız” dedi.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün önemine vurgu yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yasaklardan Türkiye’nin kurtulması gerektiğinin altını çizdi.
Kılıçdaroğlu “Hangi çağda yaşıyoruz, hangi çağda önce bu soruyu kendimize sormamız gerekiyor. 21. Yüzyılda yaşıyoruz, 21 .Yüzyıl insanların düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir yüz yıl bunu kabul etmeli ve içselleştirmeliyiz. Eğer 21. yüz yıl insanıysak, çağdaş değerlere, insan haklarına, dünüşünce ve ifade özgürlüğüne değer veriyorsak, bu tür yasaklardan artık Türkiye’nin kurtulması lazım. Terör mü var, cunta mı var, darbe mi var? Hem demokrasi, hem insan hakları diyoruz, hem düşünceyi ifade ettiği için nisanlara yasak getiriyoruz, televizyonlara yasak getiriyoruz.” dedi.
“TA AİHM’E KADAR GÖTÜRMELİYİZ”
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Carn Erzincan TV’nin bir mahkeme kararı olmadan, RTÜK bypass edilerek karartılmak istendiğini belirterek şöyle konuştu: “Bir mahkeme kararı olur, yargı süreci içinde haklı veya haksız görebilirsiniz, tartışabilirsiniz. Ortada bir yargı kararı yokken, devletin bir kurumu RTÜK bypass edilerek, savcının keyfine göre bir televizyon kanalını kapatıyorsanız veya bir gazeteye yasak getiriyorsunuz bunu kabul etmek mümkün değildir. Asla doğru değildir. Hep beraber buna karşı direnmeliyiz. Hakkımızı aramalıyız. Ta AİHM’e kadar götürmeliyiz. Biz CHP olarak gerekirse bunu Parlementoya da taşırız. Düşüncelerini beğenmeye biliriz insanların. Ama o insanlar düşüncelerini özgürce açıklayabilmeli. İnsanlığın gelişimi farklı düşüncelerin gündeme gelmesiyle olmuştur. İnsanlık tarihine baktığınız zaman öyledir. Dolayısıyla farklı düşünceleri, hatta bize çok aykırı düşünceleri insanlar özgürce dile getirilebilmeli. Biz bunu savunuyoruz”
“AKP SAİD-İ NURSİ’NİN KİTAPLARINI YASAKLADI, O YASAĞA BİZ DİRENDİK”
Kılıçdaroğlu yasaklara karşı CHP olarak duruşleriyle ilgili de çarpıcı bir örnek verdi: “Bakın size çok tipik bir örnek vereyim. AKP Said-i Nursi’nin kitaplarını yasakladı. Ama biz o yasağa direndik ve Anayasa Mahkemesi’ne gittik. ‘Düşünceyi ifade özgürlüğünü yasaklayamazsınız’ dedik. Doğru muydu, yaptığımız doğruydu. Kitapları beğenir ya da beğenmezsiniz; satın alırsınız ya da almazsınız; okursunuz okumazsınız, size bir tv dayatılırsa buna karşı çıkarsınız. Ama ben istediğim televizyon kanalını izlemekte özgürüm diyebiliyorsunuz düşünceye sınırlama getiremezsiniz. Asla doğru değildir. Bunun ahlaki temelleri çok daha önemlidir. Her şeyi ahlakı değerler üzerinde yüceltmek zorundasınız.”
“DEMOKRASİYİ GELİŞTİRELİM DERKEN ORTAÇAĞA DOĞRU KAPI AÇMIŞIZ”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Farklı seslere neden tahammül yok?” sorusu üzerine de; “Bir dikta yönetiminde farklı seslere tahammül edilmez. Yargı bana bağlı olacak diyor, yasama organı bana bağlı olacak diyor, Başbakan bana bağlı olacak diyor düşük profilli olacak, benim sözümden çıkmayacak diyor. Türkiye’yi tek adam yönetimine teslim etmişiz. Biz demokrasiyi geliştirelim derken, ortaçağa doğru pencereyi kapıyı açmışız. Yani geriye gidiyoruz. Bizim zaten karşı duruşumuzun temel nedeni bu. Daha ileri gitmeliyiz. Daha özgür bir ortama gitmeliyiz. Düşünce özgürlüğüne kadın erkek eşitliğine, hukukun üstünlüğüne, bütün demokrasinin ahlaki temeller üzerine yükselmesine hep bunu seviniyoruz.” dedi.
