Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre gazeteci Can Dündar'ın avukatları, mahkemenin tarafsız ve bağımsız olmamasını gerekçe göstererek "MİT Tırları" davasının yarınki duruşmasına katılmayacaklarını açıkladı.
Gazeteci Can Dündar’ın avukatları, Dündar'ın yargılandığı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren MİT Tırları davasının yarın yapılacak olan son duruşmasına katılmayacaklarını açıkladı.
Avukatlar Bahri Bayram Belen, Abbas Yalçın ve Tora Pekin, mahkemeye sundukları dilekçede "Güvenimiz olmayan taraflı bir heyet karşısında savunma yapmayı uygun bulmadığımızı beyan ediyoruz… Önceden siyasi otoritece belirlenmiş olup yargı tarafından da bir an önce tescil ve ilan edilmesi istenilen bir kararın hukuki, vicdani ve tarihi sorumluluğuyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini baş başa bırakıyoruz" dedi.
Dündar'ın avukatları, duruşmaya katılmama gerekçeleri arasında "adil yargılama ile yargının tarafsızlık ve bağımsızlığına yönelik şüpheleri, savunmanın bilgisi ve katılımı olmaksızın sık sık resen duruşma oturumları yapılmasını, mahkemenin mahkumiyet hükmü kurmaya yönelik acelecilik ve etkinliğini ve Anayasa Mahkemesi kararını görmezden gelen yargılama pratiğini" gösterdi.
Avukatlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "MİT Tırları" haberiyle ilgili olarak "bu haberi yapanlar bedelini ağır ödeyecek" sözüne gönderme yaparak "mahkemenin, siyasi iradenin kamuoyuna duyurduğu beyan ve isteğinin bir mahkeme kararına dönüşmesi için çaba gösterdiğini" belirtti ve "14. Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda savunma yaparak önceden zaten belirlenmiş siyasi bir hükme hukuki meşruiyet kazandırma pratiğinin parçası olmak istemiyoruz" dedi.
Dilekçede, "Nazi rejiminin yargısı, Yahudilerin 'medeni ölü' olduğuna karar vermişti. Bununla kast edilen, normların bazı yurttaşlar için geçerli olduğu, 'istenmeyen' yurttaşlar için ise geçerli olmadığı, onların yasa önünde hiçbir hakkının bulunmadığıydı. Bugün siyasi iradenin müvekkil Can Dündar’ı bir 'medeni ölü' olarak gördüğünü, onun ve hatta ailesinin hiçbir hakkının tanınmayacağını anlıyoruz” ifadeleri yer aldı.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni Dündar, MİT Tırlarının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğrafları yayınladığı gerekçesi ile "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmış, karar Yargıtay tarafından bozulmuştu.
Yurt dışına gittiği belirlenen ve duruşmalara katılmayan Can Dündar hakkında 2 Nisan 2018'de gıyabi tutuklama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar verilmişti. Dündar hakkında "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçundan verilen hapis cezası kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yargılama süreci yeniden başlamıştı.
Davada açıklanan savcılık mütalaasında Dündar için "siyasal ve askeri casusluk" ve "örgüte üye olmamakla birliikte örgüte yardım" suçlamalarından 22,5 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası talep etmişti. Ekim ayındaki duruşmada mahkeme yurt dışında bulunan sanık Dündar'ın mal varlıklarına el konulması ve Dündar'ın kaçak sayılmasına karar vermişti.