Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gümüş, "Camiler para toplama merkezi, din görevlileri de para toplama memuru olmaktan kurtarılmalı ve milletimizin tertemiz duygularıyla yaptığı fedakarlıkla toplanılan paralar da israfa ve harama bulaşmadan kullanılmalıdır." dedi.

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gümüş, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Sivas'ta Camiler Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu.

Gümüş, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, resmiyette bir değişiklik olmamasına rağmen kutlanan 'Camiler ve Din görevlileri Haftası' olarak kutlanan haftanın Din Görevlilerinin isminin çıkartılarak 2014 yılında olduğu gibi 2015 yılında da 'Camiler Haftası' olarak kutlanılmasını manidar bulduklarını ve yadırgadıklarını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığını eleştiren Ahmet Gümüş, "Camilerde hizmet veren ve camilere anlam kazandıran din görevlilerinin ismini, bastırdığı afişlerden silen ve önemsemeyen yönetim anlayışı, din görevlisini ihmal edip küçümsemiştir. Bu davranışlarından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetimi'nin söylemlerindeki samimiyetlerine de artık güvenmiyoruz." diye konuştu.

"DİN GÖREVLİLERİ PARA TOPLAMA MEMURU OLMAMALI"

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Gümüş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Camiler para toplama merkezi olmaktan din görevlileri de para toplama memuru olmaktan kurtarılmalı ve milletimizin tertemiz duygularıyla yaptığı fedakarlıkla toplanılan paralar da israfa ve harama bulaşmadan kullanılmalıdır. Günümüzde bazı camiler estetikten uzak olduğu gibi maddiyat öne çıkarılarak manevi tarafı ikinci plana alınarak inşa edilmekte ve yönetilmektedir. Cami inşaatı yapanlara ve ona rehberlik eden yetkililerimize ecdadımızın inşa ettiği camilerdeki estetik ve görüntüsüne ibretle bakmalarını bu inceliğe dikkat edilerek inşa edilmesini tavsiye ediyoruz"

"DİN GÖREVLİLERİ CEZALA VE HAKARETLERE MARUZ KALIYOR"

"Din görevlilerinin isimlerinin haftadan silinmesi ve hafta ile ilgili okutturulan hutbede bile din görevlisinden bahsedilmemesi samimiyetsizlik ve saygısızlıktır" ifadesini kullanan Ahmet Gümüş, konuşmasını şöyle tamamladı: "Din görevlisini cezalarla, hakaretlerle, suçlama ile önemsemeyerek başarılı bir din hizmeti verilmesi mümkün değildir. Sunduğu gözden ırak samimi hizmeti ile millet ve devlet arasında gönül köprüsü olan insanlarımıza doğumundan ölümüne kadar yüksünmeden hizmet veren, toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasında mihmandarlığı ile sosyal hayata katkı sağlayan, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yüzünü ağartan kanaat önderi vefakar din görevlilerimizin sahipsizliği üzüntü verici ve kahredici boyuttadır. Bugün uygulamalarda din görevlisi başarılı ve etkin Din hizmeti sunabilmek için samimi rehberliğe, Adil bir yönetime, empati ile yapılacak ilişkilere ve diyaloğa, kucaklayan ve motive eden bir anlayışla yaklaşıma, amirlerince başarılarında takdir edilerek teşvik edilmeye, başarısızlığında onuru incitilmeden yalnız bir ortamda örneklerle uyarılmaya, kısaca sevgiye, saygıya ilgiye muhtaç ve hasrettir."
CİHAN