DSP Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, bir ülkenin demokratik gelişmiş seviyesi ile basın özgürlüğünün doğru orantılı olduğunu söyledi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili yazılı açıklama yapan İlçe Başkanı Çakmak, bugün 34 gazetecinin tutsak olması ve ülke genelinde 7 bin basın mensubunun siyasi baskılar nedeni ile işsizliğe mahkum olmasının utanç verici bir durum olduğunu kaydetti. Bugün Türkiye'nin basın özgürlüğü noktasında dünyada Nijerya, Nijer, Somali ve Kuzey Kore gibi ülkeler sırasında yer almasının gelecek adına kaygı verici olduğunu belirten Çakmak, "Hiçbir dönemde basın böylesi baskı altına alınmamıştı. Siyasi iktidar, basın özgürlüğü kırmızı çizgimizdir sözünü gazeteciler tutuklaması ile geçersiz kılmıştır. İktidarın basın özgürlüğündeki kırmızı çizgisinin kendileri düşünmeyen basına kırmızı çizik atma ve Silivri zindanına atma olduğunu uygulamalarıyla açık bir şekilde göstermiştir." dedi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün bugün artık siyasi iktidarın baskı, sindirme, sansür, maliye ile korkutma, kayyım atama, polis baskını, psikolojik baskı ve otosansürle 'çalışamayan gazeteciler gününe' dönüştüğünün dikkat çeken Çakmak, başta ABD ve Avrupa Birliği(AB) ülkelerinin hepsininde ifade hürriyeti, haber alma ve basın özgürlüğünün anayasal garanti altında olduğunun altını çizdi. Bir ülkede basın özgür olmadan halkın da özgür olamayacağını vurgulayan Çakmak, şunları kaydetti: "Ülkemizin basın özgürlüğünde karnesi çok kötü. Çin, Kuzey Kore ve Ortadoğu'da Baas tipi rejimlerle aynı kategoride. Basın özgürlüğünde dünyada 152 sıradayız. Bugün Can Dündar, Erdem Gül, Hidayet Karaca, Mehmet Baransu, Gültekin Avcı ve 34 gazeteci tutsaksa basın özgürlüğü noktasında sözün bittiği yerdeyiz." CİHAN