Çağlayan’daki hukuk cinayeti pes dedirtiyor!

Gazeteci Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu 63 kişi hakkında verilen tahliye kararlarının hukuksuz bir şekilde engellenmesi üzerine 32. Asliye Ceza Mahkemesi ve 29. Asliye Ceza Mahkemesi hukuk dersi niteliğinde yeni kararlar verdi.

Çağlayan’daki hukuk cinayeti pes dedirtiyor!

32. Asliye Ceza Mahkemesi hukuki gerekçelerini sıralayıp tahliye kararında direndi. 63 ismin derhal serbest bırakılması için tekrar infaz savcılığına yazı gönderdi. Mahkeme tahliye kararını uygulamayan kişi ya da kişilerin hürriyeti tahdit suçunu işlediğini kaydetti. 29 Asliye Ceza Mahkemesi de yeni bir karar alarak 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararının yasaya aykırı olduğunu ve bu nedenle yok hükmünde olduğuna karar verdi. Mahkeme, tahliye kararlarını engelleyen kişiler ve hukuken geçersiz bu kararı veren 10. Sulh Ceza Hakimi hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu hem müracaat savcılığına hem de HSYK’ya yapıldı.
 
Tutuklu polis şeflerinden Yakub Saygılı’dan tahliye kararları ile yaptığı açıklamada “Kararın verildiği tarihten itibaren bizler burada tutsağız" diye konuştu. Gazeteci Hidayet Karaca ise “Ben tutuklu değilim. Kendi ülkemde tutsağım” dedi.

'YARGI KARARLARI KESİNDİR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaşanan hukuk cinayetleri ile ilgili olarak, "Anayasamıza göre yargı kararları kesindir ve uygulamak zorundayız. Bir mahkeme hatalı karar verebilir mi? Verebilir. Ama bunun itiraz merci bir üst mahkemedir. Bir yargı kararını uygulamama gibi yönetimin bir yetkisi yoktur. İdarenin böyle bir yetkisi yoktur. Aksi halde suç işlemiş olur" dedi.

FİKRET DURAN: SAVCI 'BENİ ÖLDÜRÜRLER' DEDİ

Günün en çarpıcı açıklaması Hidayet Karaca’nın avukatı Fikret Duran’dan geldi. Kararı götürdükleri her savcının baskı altına alındığını söyleyen Duran, "Kime dilekçe versek hemen o hakime, o savcıya baskı uygulanıyor ve korkutuluyor. Bugünkü savcıda da aynı tavrı gördük. Bugünkü savcı da ‘imza atarsam beni öldürürler’ demeye başladı. Bizzat bunu dile getirdi ‘beni öldürürler’ dedi. Şu an cumhuriyet savcıları bu baskı altında hareket ediyorlar ve dilekçelerimizi ellerine dahi almadan, dosyaları incelemeden dilekçelerimizi reddediyorlar. Başsavcı Vekili onları arayıp baskı kuruyor, azarlıyor. Böyle bir yargılama olmaz" diye konuştu.

'HUKUKTAN UZAKLAŞIYORUZ'

Mahkemenin verdiği tahliye kararının savcılar tarafından yerine getirilmemesi, bütün baroları ayağa kaldırdı. İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, “Sulh Ceza Mahkemeleri, Asliye Ceza ve Ağır Ceza’nın verdiği  kararları sorgulayamaz. Üst mahkemenin kararının alt mahkemece içinin boşaltılması, hukukun üstünlüğünden ve yargı bağımsızlığından büyük bir hızla uzaklaştığımızın örneğidir” dedi. Adana Baro Başkanı M. Gazi Çıtırık ise, “Hürriyeti tahdit edilenler derhal serbest kalmalı” diye konuştu. 

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASINDAN SONRA HSYK GEREĞİNİ YAPTI!

İntikam operasyonlarında tutuklanan 63 kişi için tahliye kararı veren hakimlerle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gereği yapılacak" sözlerinin ardından HSYK harekete geçti. Erdoğan, "Şu anda HSYK’nın başlattığı toplantı var. Bana göre geç kalmış bir toplantı" dedi. Erdoğan'ın bu ifadelerinin ardından 3 hakimin görevden uzaklaştırıldığı haberi geldi. HSYK 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, "Özür diliyorum. Araya hafta sonu girmesi nedeniyle kararımız gecikti" dedi. Yılmaz'ın kimden özür dilediğini soran hukukçular, kararın hukuk tarihine kara bir leke olarak geçeceğini belirtti.  HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz’ın tahliyeleri eleştiren tweetleri retweet etmesi de tarafsızlığını yitirdiği yorumlarına neden oldu. 

'SUÇ İŞLİYORSUNUZ. DERHAL BIRAKIN!'

HSYK'nın kendisini tahliye kararı verdiği için açığa aldığını akşam saatlerinde öğrenen 29. Asliye Ceza Mahkemesi Metin Özçelik, "Tereddütsüz hukukun, yasaların gereğini yaptım. Gerekçelerim kararda net bir şekilde ifade edilmektedir" diyerek beyanat vermeyeceğini açıkladı. Ancak HSYK'ya ve Müracaat Savcılığı’na verdiği kararı yok sayan 10. Sulh Ceza Hakimi Necmettin Kafalı, tahliye kararlarını engelleyen Başsavcı Hadi Salihoğlu, infaz savcıları Ercan Demir, Orhan Güldiken, Ahmet Hanefi Uslu'nun da aralarında bulunduğu sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.
 
BAŞSAVCI İÇİN YAKLAŞIK 650 YIL HAPİS CEZASI İSTENEBİLİR
 
Şikayet dilekçesi ile birlikte şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanmak ve tutuklu sanıkların tahliyesinin engellenmesi suretiyle 'Hürriyeti tahdit' suçlarından her biri için 2 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenebilecek. Tüm tutuklular için hesaplandığında Başsavcı Salihoğlu’nun da arasında bulunduğu her isim için ayrı ayrı 126 yıldan 650 yıla kadar hapis cezası talep edilebilecek. 

<< Önceki Haber Çağlayan’daki hukuk cinayeti pes dedirtiyor! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER