Çağın İmhotep’i ve Saray’ın büyücüleri

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli olarak meydana gelen depremler, Türkiye’yi, hepimizi yasa boğdu. On binlerce insanımız hayatını kaybetti, milyonlarca insanımız kış ortasında evsiz barksız kaldı. Tam bir insanlık dramı yaşandı depremden etkilenen 11 şehirde. Depremlerin üzerinden 16 gün geçmiş olmasına rağmen hala yaşanıyor insanlık dramı.

SHABER3.COM

SAMANYOLUHABER.COM- ANALİZ 

Enkaz altında kalan insanlar günlerce kurtarılmayı bekledi, binlerce insan enkazdan çıkarılabilecek durumdayken kurtarılmadı ve soğuk nedeniyle hayatını kaybetti. Telefonlar çalışmadı, Erdoğan’ın emriyle enkaz altındaki insanların hayata tutunmasına vesile olan sosyal medya kapatıldı.

Erdoğan, tehdit ve hakaret üstüne hakaret yağdırdı, bakanlar şen kahkahalar attı, Erdoğan’ın valisi, yardım isteyen vatandaşlara gülerek yanıt verdi. Tablo bu denli utanç vericiydi, ancak bu utanmaz arlanmazların bir güvencesi vardı: Çağın İmhotep’i ve Saray’ın büyücüleri.

Evvela İmhotep’in kim olduğundan ve neler yaptığından bahsedeyim. İmhotep, eski Mısır’da Firavun Zoser'in veziri olan efsanevi bir kişiliktir. Eski Mısır dininin rahiplerinden olan İmhotep, hem gökbilimci hem de astrologdu ve himayesinde büyücüler okulu vardı. Mumya adlı filmde, Firavun’un baş büyücüsüne, İmhotep’in adı verilmişti, izleyenler hatırlar.

Kuran-ı Kerim’’de Firavun’un büyücüleri ve bunların halkı nasıl aldattıkları, tafsilatıyla anlatılır. Kuran, sihirbazlığı yani büyücülüğü, sâdece bir aldatma, yaldızlama ve fesatçılık olarak tarif eder. Büyücülerin ortaya ip atmaları ve iplerin orada bulunanlara yılan gibi görünüp korku vermesi; sonrasında da Şuarâ Suresi 45’nci ayette buyuruldu üzere, Rabbimizin Hz. Musa’ya asasını atmasını emretmesi ve asanın yılan suretinde görünen o ipleri yutması kıssası meşhurdur. 

Firavun’un büyücülerinin vazifesi, halkı büyülemek, aldatmak, gerçekleri farklı göstermek, onların kalplerine korku ve haşyet yaymaktı. Firavun’un saltanatında hiyerarşide en üstteydiler. Elbette Firavun’un ailesinden hemen sonra.
 
Ne yazık ki, tarihin hemen her döneminde Firavun’un misyonunu devam ettiren diktatörler ve onların halkı aldatmakla görevli büyücüleri oldu. Hitler’in İmhotep’i Propaganda Bakanı Joseph Göbbels’ti mesela. Alman halkını, 1945’teki büyük yıkıma  dek, 15 yıl boyunca Hitler adına büyüledi, onların zihinlerini iğdiş ve vicdanlarını da sağır etti Göbbels. Kalplerini hissetmez, gözlerini görmez ve kulaklarını duymaz hale getirdi.

Büyünün illa iksir maddeleri, dumanlar, tütsüler vesaire kullanılması suretiyle yapılması şart değil. Modern çağda, halkın değil, iktidar odakların menfaatine göre yayın yapan medya mecraları da büyüleme vazifesini ifa ediyor. Göbbels hemen hemen tüm algı operasyonlarını gazeteler, dergiler ve radyo üzerinden yürüttü.

Maalesef aynı durum yaklaşık 10 yıldır yoğun bir şekilde Türkiye’de de yaşanıyor. Yolsuzluklara hırsızlık denmiyor, millete küfreden Erdoğan’ın beşli çetesi baş tacı ediliyor, Kuran’la alay eden sergerdan büyükelçi yapılıyor. Zulüm üstüne zulüm yağdırılıyor, ancak Saray’daki İmhotep ve ona bağlı büyücüler, hiçbir şey yokmuş, her şey güllük gülistanlıkmış gibi yayın yapıyor, algı operasyonları yürütüyor. 

Çağın İmhotep’i pozisyonunda iki modern büyücü var şimdilerde. Biri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Vitaminsiz Göbbels” adını verdiği Erdoğan’ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun, diğeri ise Havuz medyasının başındaki kişi olan Serhat Albayrak. Biri devlet kurumları, diğer ise özel medya kuruluşları nezdinde İmhotep’in misyonunu var güçleriyle yerine getiriyorlar.

Fahrettin Altun, halkın deprem sonrası yaşanan skandalları görmemesi için devletin kurumlarını baskılıyor, TRT’yi ve Anadolu Ajansı’nı Erdoğan’ın diktasının aparatçıkları olarak kullanıyor. Serhat Albayrak ise başında olduğu medya organlarına mide bulandırıcı “deprem” haberleri yaptırıyor.

Havuz medyasında son birkaç gün içinde yayınlanan 3 ‘haber’den bahsedeyim. Sabah gazetesi: "Depremzedeler kruvazör gemide ağırlandı. Hiçbir devlet vatandaşına bu imkanı veremez." A Haber'de mucize haber! “Kahramanmaraş depreminde yan yatan bina son depremde düzeldi.” A Haber'in deprem haberi: “Çadır büyük, antre var, salon var, çay var.”

Erdoğan’ın saltanatı ve aslında kendi menfaatleri devam etsin diye, halkı büyülemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Şimdilik bir ölçüde başardıklarını da üzülerek müşahede ediyoruz.

Ancak her gecenin bir sabahı, her büyünün de bir nihayeti var. Elbet bir gün, hem de uzak olmayan bir gün, çağın İmhotep’inin ve büyücülerinin foyaları dökülür, büyüleri etkisini kaybeder ve halk gerçekleri ayan beyan görür. Büyü bozulunca ne mi olur? Gerekeni büyülenenler yapar. İnşaallah yaşayıp göreceğiz…  


<< Önceki Haber Çağın İmhotep’i ve Saray’ın büyücüleri Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER