Türkiye’de on binlerce insan “ByLock Mesajlaşma Uygulaması”nı indirdiği için tutuklu durumda. Erdoğan hükümeti, bu uygulamayı kullanmayı “silahlı terör örgütü üyesi olmak” için yeterli delil olarak görüyor.
TUTUKLAMALAR İÇİN KULLANIŞLI BİR APARAT!
Öğretmenler, gazeteciler, sanatçılar, hukukçular, akademisyenler ve hatta futbolcular dahil on binlerce insanın işlerini kaybetmelerine ve tutuklamalarına gerekçe gösterilen “ByLock” Türkiye’deki kitlesel tutuklamalar için bulunan kullanışlı bir aparat mı, yoksa gerçekten bir suç makinesi mi?
Bu konuda Human Rights Defenders’tan avukat Fatih Şahinler tarafından hazırlanan raporla, dünya genelinde Google Play ve iTUNES gibi sanal marketlerden 500 binden fazla kişi tarafından indirilen bir mesajlaşma uygulamasının nasıl kriminalize edildiği tüm yönleriyle inceleniyor.
Gerek Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü gerekse adli merciler ve yandaş basın tarafından ortaya atılan iddialardaki yalan ve çelişkiler uluslararası saygın teknoloji kurum ve uzmanlarınca hazırlanan raporlar ile gözler önüne seriliyor.
MİT'İN İNCELEMESİ ADLİ İNCELEME OLARAK KABUL EDİLEMEZ
Rapor, Uluslararası bir Bilgi teknolojileri (IT) firması olan FOX-IT tarafından düzenlenen kapsamlı rapordan yaptığı alıntılarla, MİT incelemesinin, “adli ilkelere bağlı olmadığını ve bu sebeple adli inceleme olarak görülmemesi gerektiği”, “Çelişkili ve asılsız tespitler, nesnellik ve şeffaflıktan uzak olunması sebebiyle MİT soruşturması temelde kusurlu olduğu” gibi önemli tespitlere de yer veriyor.
Ayrıca ByLock verilerinin yasa dışı yollarla elde edildiği, uluslararası hukuk mercileri ve Türk devlet organlarının itiraf niteliğindeki resmi açıklamaları ve kararları ile ortaya konuluyor.
CEZA MUHAKEMELERİ KANUNU'NA AYKIRI KARAR
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi’nin ByLock’un delil kabul edilebileceğine dair kararı da teknik ve hukuki açıdan inceleherek, tamamen İstihbarat faaliyeti çerçevesinde elde edilen ByLock kayıtlarının Ceza Muhakemeleri Kanunu gereğince hukuka uygun delil olmadığı tespiti yapılıyor.
Aynı zamanda Anayasa ile koruma altına alınan hakların da aleni şekilde yok sayıldığı hukuki analizler ve örnek dosya incelemeleri ile tespit ediliyor.
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ İHLAL EDİLDİ
Freedom House’nin 2017 Türkiye İnternet Raporu'nda binlerce akıllı telefon kullanıcısının sadece bir kriptolu mesajlaşma uygulaması olan ByLock’u indirdikleri için tutuklanmalarının eleştirildiğine de çekilerek, uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) yer alan birçok maddesinin ihlal edildiği detayları ile anlatılıyor.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğince hazırlanan rapor ve temsilcilerce yapılan açıklamalar ile ByLock hukuksuzluğunun uluslararası kamuoyunca da tepki topladığı ve Türk yargısının siyasi baskı aracı olarak kullanıldığının altı çiziliyor.
BM KARARI: SADECE BYLOCK KULLANMAK SUÇ OLARAK GÖRÜLEMEZ
Yine bu doğrultuda raporda yer verilen, Birleşmiş Milletler'in (BM) Düşünce ve İfade Özgürlüğünün Korunması ve Geliştirilmesine Yönelik Özel Raportörü David Kaye’in “Sadece kriptolu bir uygulama kullanmanın bir suç olarak görülmeyeceğini” gibi açıklamaları dikkat çekiyor.
Uluslararası Af Örgütü’nün de “sadece ByLock yüklemenin, uygulama yüklendiği için bir suç olmaması gerektiği”ne dikkati çektiği aktarılıyor.
BM Çalışma Gruplarının ve BM İnsan Hakları Komisyon’unun ByLock kullanmanın suç olamayacağına dair aldığı Türkiye’yi bağlayıcı kararlara yer veriliyor.
Tüm bu yönleri ile avukat Fatih Şahinler’in hazırladığı rapor, ByLock’a dair bugüne değin hazırlanan en bütünlüklü inceleme özelliğini taşıyor.