Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) polis memuru Tekin Akgün’ün başvurusunda tek ve esas delilin Bylock olmasının tutuklamaya yetmeyeceği kararı Türkiye’de Gülen Hareketi mensuplarına açılan davaları yakından etkileyeceği düşünülüyor. Hukukçular, AİHM’nin MİT’in Bylock’u hukuka aykırı bir şekilde elde ettiğiyle ilgili ihlal kararı vermesi gerektiği kanısında.
Bylock Türkiye’de uzun süredir tartışma konusu. Geçmişte ‘Mor beyin’ skandalıyla da Bylock bir çok kez tartışmaya konu olmuştu.
LİSTELERİ HAZIRLAYAN 2 POLİS BENİ ARADI
AİHM’nin kararı sonrası Bylock ile ilgili bir anısını paylaşan Hüseyin Aygün, tutuklamalara en güçlü dayanak yapılan Bylock’taki hukuksuzluğa dikkat çekti.
15 Temmuz sonrası kitlesel tutuklamalara neden olan Bylock mağdurlarının sesini duyuramadığını dile getiren hukukçu kökenli siyasetçi Hüseyin Aygün, o dönem Bylock listelerini hazırlayan 2 polisin kendisini arayarak görüşmek istediğini söyledi.
ŞİMDİ BİZ DE BURADAYIZ
Aygün, listeleri hazırlayan ve daha sonra aynı listelere alnınarak cezaevine gönderilen bu polislerin kendisine şunları söylediğini aktardı: “Her sabah ‘Bylock Listeleri’ geliyor, biz bunları düzenliyor, savcılık ve diğer makamlara sunuyorduk. Sonra bu listede olmayan ama ‘Eklenecekler Listesi’ gelmeye başladı. Bunları da Bylock kullananlar içine ekledik ve ilgili mercilere göndermeye başladık. Bu ‘Eklenecekler’ gerçekte Bylock kullanmayan ama tutuklanmaları istenen kişilerdi. Bu işi yaparken yanlış olduğunun farkındaydık ama elden ne gelir, yapmaya devam ettik. Sonra bir sabah ‘Eklenecekler’ listesinde bizim de ismimiz yer aldı. Şimdi biz de buradayız Hüseyin Bey.”
AMAÇ YENİ BİR REJİM KURMAK
Bylock’un en başından beri şaibeli olduğunu söyleyen Aygün, “İki polisin sicil numarasını içeren tutanağıyla binlerce insan tutuklandı, işinden atıldı, aileler dağıldı. Asıl amaç, ‘hükümete karşı olanları tasfiye etmek ve yeni bir rejim kurmak’ idi. 15 Temmuz darbesi de bu amaca hizmet etmedi mi?” diye sordu.