Büyük bir çöküşün ayak sesleri

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi'ni hedef almasını manidar bulan T24 yazarı Hasan Cemal, "Büyük bir çöküşün ayak sesleri her geçen gün kulaklara çalınıyor. Anayasa Mahkemesi'ne yeni bir düzen getirseniz de... Yüksek Mahkeme'yi Bahçeli'ye bağlasanız, yardımcılığına Soylu'yu getirseniz de... Değişen bir şey olmayacak. Ne yapsanız nafile. Çöküş durmayacak!" ifadelerini kullandı.

SHABER3.COM

Anayasa Mahkemesi'ni de yok edin, yeni mahkemeyi de Bahçeli'ye bağlayın, yardımcısı da Soylu olsun!" HASAN CEMAL | T24
 
Bahçeli ne dedi?

Anayasa Mahkemesi'ne yeni bir düzen lazım. 

Erdoğan hiç gecikmedi, başım gözüm üstüne, emrin olur diye karşılık verdi:

Meclis bir adım atsın, ben hazırım!

Ne güzel!
Anayasa Mahkemesi'ni de yok edin.
Yeni mahkemeyi de Bahçeli'ye bağlayın.
Bahçeli'nin yardımcısı da Soylu olsun.
İdamı da getirin!
Olsun bitsin.
Yargıdan da hiç çatlak ses çıkmasın.
Haklısınız.
Anayasa Mahkemesi, ara sıra da olsa, "hukuk"un varlığını hatırlatan sesler veriyor.
Farkındayım.
Sizin tahammül sınırlarınızı zorluyor.
Ne gerek var böylesine sıkıntılara?
Neden tahammül edeceksiniz ki?
İktidar, güç sizde.
Vurun gitsin yüksek mahkemeye de!

Bağımsız yargıymış...
Hukukmuş...
Özgürlükmüş...
Kuvvetler ayrılığıymış...
Geçiniz efendim, geçiniz.
Sadece ve sadece sizin sesinizin duyulacağı düzene doğru son bir adım daha atın.
Tamamlansın darbe!
Hadi hadi, ne duruyorsunuz?
Doğrudan Bahçeli'yle Soylu'ya bağlı 
yüksek mahkeme düzeni ne güzel olur.
Tadından yeme de yanında yat!

Belki o zaman Türkiye'nin 
180 milyar dolarlık dış borcu da bulunur.
İki de bir alıp başını giden dolar da 
hizaya gelir, haddini bilir.
Enflasyon da düşer.
Reis'in faiz derdi de kalmaz.
İşsizlik inişe geçer.
Yoksulluk fren yapar.
Kredi notları düşürülen bankalar, 
holdingler zil takıp oynamaya başlar.
Hadi, Allah rızası için Anayasa Mahkemesi'ni de 
bir an önce yok edin.
Böylece siyasetteki çürüme de önlenir.
Siyaset kurumunun sorun biriktiren 
yapısı da islah edilir.
Hatırlayın:
1990'larda siyasette merkez nasıl çökmüştü, 
doğan boşluğu da sizler, AKP nasıl doldurmuştu? 
Aman dikkat edin.
Aynı boşluğa düşeyim demeyin.
Çünkü bugün de siyasette çürüme var.
Çürüme durmuyor, yaygınlaşıyor.
Çünkü artık çözüm üretemiyorsunuz.
Sorunlar biriktikçe birikiyor.
Belki de farkında değilsiniz.
Bir "kısır döngü"nün pençesinde 
kıvrandıkça kıvranıyorsunuz.
Onun için vurun tekmeyi 
Anayasa Mahkemesi'ne de...
Yok edin "hukuk"un son kırıntısını da...
Ne bekliyorsunuz? 
Çabuk çabuk!

Bahçeli'ye bağlayın yeni mahkemeyi...
Yardımcısı da Soylu olsun!
O zaman "çöküş"ün sesleri duyulmaz hâle gelir.
"Çöküşün sesleri"ni duyanlar iyice konuşamaz hâle gelir.
Herkes korkar, siner.
Özgürlük, hukuk, adalet talepleri hiç duyulmaz olur.
Hadi ne duruyorsunuz?
Yok edin gitsin Anayasa Mahkemesi'ni de.
Belki o zaman devletin döviz kasası da dolmaya başlar.
Dolar da kendine gelir, haddini bilir.
İşsizlik, yoksulluk da hız keser.
Ama yazın bir kenara:
Kendi kendinizi aldatmayın!
Siyaset gittikçe çürüyor.
Çünkü, siyaset kurumu eskilerde, 
1990'larda olduğu gibi çözüm değil sorun biriktiriyor.
Çoktandır öyle.
Büyük bir "çöküş"ün ayak sesleri 
her geçen gün kulaklara çalınıyor.
Anayasa Mahkemesi'ne yeni bir düzen getirseniz de... 
Yüksek mahkemeyi Bahçeli'ye bağlasanız,
yardımcılığına Soylu'yu getirseniz de...
Değişen bir şey olmayacak.
Ne yapsanız nafile.
Çöküş durmayacak!
<< Önceki Haber Büyük bir çöküşün ayak sesleri Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER