'Jahanesanat' haber sitesine konuşan Mahbubfer, "İran'da ilk Kovid-19 vakaları, resmi olarak duyurulduğu tarihten bir ay önce görülmüştü. Hükümet, bazı siyasi ve güvenlik gerekçeleriyle, devrim kutlamaları ve genel seçimlerin yapılmasından sonra virüsün ülkede yayıldığına dair resmi açıklama yapma kararı aldı" dedi.
Ülkede salgının yayılmaya başladığı günden bu yana Kovid-19 kaynaklı ölüm ve vaka sayılarına ilişkin açıklanan resmi sayıların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Mahbubfer, "Sayılarla ilgili şeffaf bir bilgi akışı sağlanmadı. Resmi sayılar, siyasi ve güvenlik endişeleri göz önüne alınarak açıklanıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan (can kaybı ve vakalara dair) sayıların, gerçek sayıların yirmide biri olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'Görüş farklılıkları'
Koronavirüsle Mücadele Kurulu üyeleri ile hükümet arasındaki görüş farklılıklarına da değinen Mahbubfer, şunları kaydetti:
"Tüm uyarılara rağmen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin, muharrem ayı etkinliklerinin coşkuyla kutlanacağını söylemesi, Kurul üyeleriyle hükümet arasındaki ciddi görüş farklılıklarını ortaya koymuştur."
Sonbaharda yeni dalga endişesi
Ekonomik kaygılar nedeniyle Kovid-19 kısıtlamalarının hafifletilmesini de eleştiren Mahbubfer, ülke genelinde sıkı tedbirler alınmaması durumunda sonbaharda daha ölümcül yeni bir dalganın yaşanabileceğini söyledi.
Çin'den dünyaya yayılan Kovid-19, İran'da ilk olarak 19 Şubat'ta Kum kentinde görülmüş, ardından ülkenin tamamına yayılmıştı.
İran Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede dün itibarıyla virüs kaynaklı can kaybı 18 bin 427'ye, vaka sayısı da 326 bin 712'ye ulaştı.