Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, basında çıkan koalisyon haberlerinin gerçekle ilgisinin olmadığını söyledi. Arınç, "Şimdiden Meclis başkanı adaylarının isimlerinin geçmesi, şimdiden bazı bakanlıkların paylaşımına ilişkin haberler yapılması kimin kimle hükümet kuracağı konusunda da bir takım haberler çıkması doğaldır ama gerçekle yakından uzaktan ilişkisi yoktur." dedi.
Bülent Arınç, 'Uluslararası İnsan Hakları Kurumları İyi Uygulama Örnekleri ve Deneyim Paylaşımı' konulu konferansa katıldı. Gayrettepe'de bulunan Point Otel'de düzenlenen konferansta konuşan Arınç, çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Basında yer alan, koalisyon haberlerine itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizen Arınç, "Henüz hükümet kurma çalışmaları başlamadı. Önce kesin sonuçlar açıklanacak. Ant içme töreni yapılacak Meclis başkanlığı seçimi yapılacak, bu arada da sanıyorum AK Parti'den başlamak üzere Sayın Genel Başkanımız'a hükümeti kurma görevi verilecek.
Bugüne kadar çıkan haberlerin doğrular ve gerçeklere uygun olmadığını söylemek istiyorum. Bunlar basında tartışılan bir kısım yorumlardır. Manipülatif haberlerdir. Hiç bir partinin genel başkanı, yetkili karar mercii tarafından açıklanmadıkça hükümet kurma çalışmaları konusunda bir beyana itibar etmemek gerekir. Şimdiden Meclis başkanı adaylarının isimlerinin geçmesi, şimdiden bazı bakanlıkların paylaşımına ilişkin haberler yapılması kimin kimle hükümet kuracağı konusunda da bir takım haberler çıkması doğaldır ama gerçekle yakından uzaktan ilişkisi yoktur." ifadelerini kullandı.
'SİYASETTE KIRMIZI ÇİZGİ OLMAZ'
Farklı koalisyon formüllerinin olabileceğini anlatan Arınç, partilerin kırımız çizgilerinin 'şu olmazsa olmaz' gibi söylemlerinin siyaseten uygun olmayacağını belirtti. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: " 'Benim kırmızı çizgim şudur, bundan aşağısını kabul etmem' anlayışı veya bazı partilerin kapıyı kapalı tutma anlayışı doğru bir anlayış değildir. Kendine güvenen hiçbir siyasetçi böyle yola çıkmaz. Madem ki ülkenin hükümet kurması gerekir, elbette hükümet kurulamadığı taktirde erken seçime gitmek de anayasal bir kurumdur ama öncelikle hükümet kurma imkanlarının araştırılması ve acil yapılacak işlerle birlikte, bir taraftan ekonomi bir taraftan dış politika, bir taraftan Türkiye ile ilgili konularda güçlü bir hükümetin bir an önce karar alma noktasına gelmesi acildir, buna ilişkin çaba gösterilmesi gerekir. Sayın Başbakanımızın hem TRT'de yayınlanan mülakatında hem de bugünlerde yaptığı konuşmalarda çok önemli bir noktaya işaret ettiğini görüyorum. Kırmızı çizgi olmaz, kendisine görev verilen her genel başkan diğer parti liderleri ile çok samimi çok ilişkiler kurmalı, ülke için faydalı bir hükümet modeli üzerinde çalışma yapmalıdır."
'DÖRT ESKİ BAKAN TEKRAR SORUŞTURULABİLİR'
Yolsuzluklarla adı geçen dört eski bakanla ilgili yeniden bir Meclis Soruşturma Komisyonu kurulup kurulamayacağı sorulan Arınç, bu konuda şöyle konuştu: "Bu seçim öncesinde de seçim sonrasında da dile getirilen bir husus. Bu gerçeği Türkiye yaşamıştır. Dört eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu raporu TBMM'de oylanmış ancak Yüce Divan'a gitme konusunda karar çıkmamıştır. Oylar değişmiştir ama yeterli sayıya ulaşılamamıştır. Bunun Meclis'e gelmesi hukuken mümkün olabilir mi? Anayasa hukukçuları Meclis Soruşturma Komisyonu'ndan geçmiş ve kesinleşmiş bir sonuçta yeniden soruşturma açılamayacağını düşünüyorlar. Bir kısmı da olabilir diyor. Ben 1995'den beri parlamentodayım. Evet böyle olabildiğini gördü. ANA-YOL hükümeti kuruldu, 3-5 ay devam etti. Sonra REFAH-YOL hükümeti kuruldu, daha sonra Mesut Yılmaz hükümeti kuruldu ve Ecevit hükümeti geldi. O hükümetler döneminde dosyaların yeniden açıldığını Meclis Soruşturma Komisyonları marifeti ile yeni bir sürecin başladığını gördüm. Doğrudur yanlıştır ama örneği vardır.
Ben başka bir şeye işaret etmek istiyorum. Yeniden Yüce Divan'a gitse diye bir parti başkanının veya bir parti grubunun söz söyleme hakkı yoktur. Bu Anayasa'yı çiğnemektir. Anayasa'nın amir hükümleri arasında Meclis soruşturması açılması konusunda hiç bir parti kurulunda karar alınamaz,, konuşulamaz diye hüküm vardır. Sadece milletvekilleri böyle bir soruşturmanın açılması ve sonuçlanması konusunda vicdanlarına göre hareket ederler. Hiçbir parti karar alamaz bu karar doğrultusunda işlem yapamaz, yaparsa bu Anayasa'yı çiğnemek anlamına gelir. Bugünden sayın genel başkanlara acizane hatırlatmak istiyorum ki bu konuyu ağızlarına alıp da bir parti kararı olarak veya gruplarını bağlayan bir karar olarak ileriye sürmesinler. Anayasayı bilmedikleri anlamına gelir ve mahcup olurlar."
Arınç, Melih Gökçek ile ilgili sorulan soruya da cevap vermeden salondan ayrıldı.
CİHAN