Bugün yaşasa ya Silivri'de ya da sürgünde olurdu: Nurettin Topçu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Ekim 16 2017
''Büyük entelektüel, 10 Temmuz 1975 tarihinde vefat etti.. Bugün yaşasa bu düşüncelerinden dolayı ya Silivri'de ya da sürgünde olurdu! ''

Silivri veya sürgüne götürecek fikirler! 

Nurettin Topçu (D. 7 Kasım 1909), Türk kültür ve fikir hayatının en önemli isimlerinden biridir. Felsefeciydi. Doktorasını Paris Sorbonne’da yaptı. Hiçbir devrin adamı olmadı, her zaman ve zeminde fikirlerini yüksek sesle dile getirmekten çekinmedi. 


İzmir’de çıkardığı 4 Mayıs 1939 tarihli Hareket dergisindeki bir yazısından dolayı soruşturma geçirdi. Liderin putlaştırılmasını eleştiriyordu. Tek parti iktidarının tepkisini çeken Topçu, bu yazıdan dolayı memuriyetten men edilmek istendi. Denizli’ye sürgün edildi. O yıllarda Said Nursi ile tanıştı. Mahkemelerini takip etti, duasını istedi.


Topçu'nun bazı fikirleri, ‘İslamcı’ bilinen çevreleri rahatsız ediyordu. Topçu’ya göre, İslam dünyasının içinde bulunduğu kötü durumun sebebi; ne siyasi ne iktisadi ne ilmi ne de fikriydi. Asıl sebep Kuran’ın özü olan ahlakın kaybedilmesiydi. 


İnsanların din adına cami önlerine dökülmelerinin ‘cihat’ sayıldığı bir dönemde, Topçu bu gösterilere karşı çıktı. 1969’da yazdığı ‘İsyan Ahlakı’ ve ‘kin ve din birleşmez’ başlıklı yazılarında; 


“Din kardeşlerinin birbirlerini öldürmesi İslam’da var mıdır? Allahın emirlerini böylesine pervasızca çiğnedikten sonra yine de kendilerinin Müslüman olduklarına inanmalarının sebebi sakallı, salavatlı ve hacı oldukları mıdır? Allah’ın emirlerine itaat ettirmek için cihad yapılırmış. Nerede ve hangi devirde yumruk ve balta ile kalpler kazanılmıştır?" diyordu.


Topçu, tarihe kanlı Pazar olarak geçen ve Bugün gazetesinin kışkırtmalarının sebep olduğu olaylardan sonra da kalemini tertipçilere doğrultmuştu:


“Onlar acaba kanlı günün akşamında rahatça uyuyabildiler mi? Yarınki İslamiyet’i bu mukaddes topraklarda katlettiklerini hiç düşünmediler mi? Gözyaşlarını içine olsun sızdıran olmadı mı? Acaba o kadar mı nasırlandı ruhlar?“


 1961’de bir yazısında; “Bu mukaddes cihadın siyaset cephesinde yapılacağın

Bu haberler de ilginizi çekebilir