Bu süreç bize neyi öğretti?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ağustos 24 2018
Musibet ve felaketlerle ilgili kurulan cümlelerde en sık geçen kelime “ders almak” olsa gerek.
Naci Karadağ - TR724.COM

Niye yalan söyleyeyim Haruki Murakami’nin şu güzelim sözünü okumasam benzer bir muhasebe yapmazdım sanırım. Şöyle diyor çağdaş Japon edebiyatının en büyük yazarı; “Kötü günlerin iyi tarafları da vardır. İnsanları tanırsın, özellikle yanında sandıklarını.”


 Musibet ve felaketlerle ilgili kurulan cümlelerde en sık geçen kelime “ders almak” olsa gerek. Bizzat yüce kitabımız da benzer ifadelerle bezeli.

Gerçi bizim durum idama mahkum olan Bektaşi gibi, son sözü sorulduğunda “Bu bana iyi bir ders oldu” oldu galiba…

Özellikle son birkaç haftadır, hadi en ağır kırılma noktamı söyleyeyim; Meriç’de boğulan yavrulara oh çeken beş paralık müsveddeleri gördükten sonra bu kadar kötülüğün bu ülkede nasıl fark edilmeden barındığına hayretler ettikten sonra düştü jeton. Ya bizler çok saftık ya da birileri iyi gizlemişti gerçek yüzlerini.

Kötü günlerin iyi tarafını görmek insana bir süre acı veriyor ama mebzul miktarda bekledikten sonra yaralar kabuk bağlamaya başladığında iyi geliyor nedense.

Tavsiye ederim, siz de bu açıdan gözden geçirin yaşadıklarınızı.

Bir milletin, şehrin, mahallenin hatta hanenin nasıl bu kadar fenalık yapabileceğini, kötülüğe karşı bu kadar teşne olabileceğini hayretler içinde gerecek ve ciddi anlamda bir umut kırılması yaşayacaksınız.

Düne kadar beraber oturup, yiyip içtiğiniz insanların nasıl birer canavara dönüştüğünü hayretler içinde göreceksiniz.

Demek ki var olan bir kötülüğün ortaya çıkması için bir şeylerin olması gerekiyormuş.

Demek ki insanın

Bu haberler de ilginizi çekebilir