Türkiye ekonomisinin kriz ile yüzleşirken iki tane açmazı var bunlardan bir tanesi Özel sektörün çok borçlu olması ikinciside hesapsız kamu harcamaları . Hükümeti destekleyen ekonomistler bir bu iki konuda Türkiye'nin çok zorlanacağı görüşünde
Habertürk Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım: Geçmiş krizlere hızla girip hızla çıkmıştık, ama şimdi durum farklı diyor
Üstelik yükselmekte olan tüketici enflasyonunun getirdiği bütün olumsuzluğu da aynı anda yaşıyor. Ne 1994, ne 2001, ne de 2008 krizlerinde enflasyon kendini hemen böyle göstermemişti. Tüketici fiyatlarındaki artış, geniş kitlelerin alım gücünü düşürerek tüketimi sınırlayıcı etki yarattı. Kasım ayı KDV ve ÖTV rakamları bunu gösteriyor.
-Dolayısıyla sokaktaki insan yaşanan zorluğu bu kez erken hissediyor olabilir. İlk kez bu kadar borçlu durumu da göz önüne alındığında geçmiş krizlere hızla girip, kısa süre kalıp, hızla çıkmıştık. Koşullar değişince tüketim artışı krizlerden hızlı çıkışı beraberinde getirmişti. Bu kez aynı hızlılık görülmeyebilir. Çünkü borçlu insan kolay kolay tüketemez.
Karar Yazarı İbrahim Kahveci kriz çıkartan başka bir konuya dikkat çekmiş . Devletin bütçesinin çok kolay disipline edilemeyeceğini hatırlatan Kahveci yap işlet projelerinin büyük bir problem olduğuna dikkat çekti
Net olarak söyleyeyim: Bundan sonra bütçemiz çok kolay disipline edilemez. Hazine garantili ama kullanılmayan yatırım ödemelerine çoktan başladık bile. Muhtemelen geçilmeyen köprüler ve yolların daha çok parasını daha çok ödeyeceğiz.
Kullanılmayan havalimanlarından gitmeyen yolcularının parasını ödeyeceğiz. Hasta garantisi nedeniyle şehir hastanelerine gitmeyen hastaların parasını ödeyeceğiz.
Reklam
Emeklilere dini bayram ikramiyelerini ödeyeceğiz.
Memurlara ek gösterge farklarını ödeyeceğiz.
Reklam
Yani ödeyeceğimiz fatura epey büyük.
İşimiz epey zor.