HSYK atamaları, göreve iade davaları, dershane iptali gibi pek çok karar yerine getirilmedi. Anayasa hukukçusu Sultan Uzeltürk “Hukuk hiçbir dönemde bu kadar ayaklar altına alınmadı” dedi.
Bugün'ün haberine göre, AKP hükümeti, Anayasa'nın emrine rağmen yargı kararlarını tanımıyor. İdare mahkemesi kararlarının yok sayılmasıyla başlayan hukuksuzluk, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal hükümlerinin uygulanmamasıyla zirveye çıktı. Anayasa'da yasama, yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu belirtiliyor.
TÜRKİYE İTİBAR KAYBETTİ
Ancak bu hüküm 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından rafa kaldırıldı. Mahkeme kararlarının uygulanmamasıyla ulusal ve uluslararası çevrelerde Türkiye itibar kaybetti. Kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı gibi vazgeçilmez ilkeler ciddi yara aldı. Anayasa ve Türk Ceza Kanunu'na göre mahkeme kararlarını uygulamamak suç. Anayasa'nın 142. Maddesi'ne göre yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU
Ayrıca İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. Maddesi'nde de idarenin (hükümet) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarını 30 gün içerisinde yerine getirmeye mecbur olduğu belirtiliyor. Mahkeme kararlarını uygulamamak Türk Ceza Kanunu'na göre de görevi kötüye kullanma suçunu teşkil ediyor.
HSYK ATAMALARI KANUNSUZ
Anayasa Mahkemesi, HSYK'yı bakana bağlayan kanun değişikliğini Nisan 2014'te iptal etti. AYM, HSYK'da görev yapan genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, teftiş kurulu başkan yardımcıları, kurul müfettişleri, tetkik hakimleri ve idari personelin görevine son veren maddeyi de iptal etti. Ancak iptal kararı hükümet tarafından uygulanmadı. İptal kararına rağmen görevine son verilen kurul personelinin yerine atananlar hukuk ve etik ilkelere aykırı olarak görevlerini sürdürdü.
DANIŞTAY HÜKMÜ YOK SAYILDI
Danıştay 8. Dairesi, Polis Koleji öğrencilerinin doğrudan Polis Akademisi'ne geçişini engelleyen yönetmelik değişikliğinin yürütmesini durdurdu. Yönetmeliğin Anayasa ve kanuna aykırı olduğu, yürürlükteki mevzuata göre polis amiri olmak için koleje giren ve başarıyla okullarını bitirenlerin haklarını kısıtladığı belirtildi. Ancak hükümet Danıştay'ın kararını uygulamadı. Yönetmelikle konulan mülakatla 316 kolej öğrencisinden 236'sının akademiye geçişine izin verilmedi. Akademiye alınmayan öğrenciler arasında derece yapanlar da yer aldı. Polis Koleji öğrencileri uygulanmayan yargı kararıyla ilgili AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.
DERSHANE KARARI UYGULANMIYOR
Anayasa Mahkemesi, AKP'nin çıkardığı 1 Eylül 2015 itibariyle dershaneleri kapatan yasayı 14 Temmuz günü verdiği kararla Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Kararda, kişilerin eğitim ve öğrenim hakları ile teşebbüs hürriyetini ortadan kaldıracak, kullanılamaz hale getirecek ya da ölçüsüzce sınırlandıracak düzenlemelerin getirilemeyeceği vurgulandı. Kararda, öğrencilerin sınavlara hazırlık amacıyla özel teşebbüsler tarafından kanuna uygun olarak verilen eğitim öğretim hizmetlerinden yararlanmaları ve okul dışı eğitim almalarının, Anayasa'nın 42. Maddesi'ndeki eğitim hakkı kapsamında olduğu belirtildi. AYM'nin, dershanelere kanunla getirilen yasağı net bir şekilde kaldıran kararını Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri yok saydı. MEB, AYM'nin dershanelerle ilgili yasağını sürdürmek için yönetmelik çıkarttı. Dershane ibaresine yer verilmeyen yönetmelikte, özel öğretim kurumlarının yalnızca 3 dersten kurs açabilecekleri düzenlendi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Dershane diye bir kurum yok” derken, Müsteşarı Yusuf Tekin “1 Eylül tarihi itibariyle dershanecilik yapan hiçbir kurum kalmayacak” dedi. Sonuç olarak iç hukuktaki en son merci olan AYM'nin kararı uygulanmadı.
YURTLARA MÜHÜR
Gümüşhane Belediyesi'nin, Özel Ali İpek Öğrenci Yurdu'nu hukuksuz şekilde kapatması üzerine açılan davada Trabzon İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Buna rağmen belediye hukuksuz uygulamasını sürdürdü ve yurdun mührünü sökmedi. Bolu'da bulunan Adil Bey Ortaöğretim Yurdu'nun ruhsatı belediye tarafından iptal edildi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen belediye ekipleri yurdu mühürledi.
OKUL MÜDÜRLERİ GÖREVE iADE EDiLMEDİ
Danıştay'ın en üst karar organı İdari Dava Daireleri Kurulu, görevden alınan 8 bin 400 okul müdürünün göreve iadesine karar verdi. Okul müdürlerinin görevden alınmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetmeliğinin yürütmesini haziran ayında durdurdu. Kararın 30 gün içerisinde uygulanarak okul müdürlerinin göreve iade edilmesi gerekiyordu. Ancak MEB, okul müdürlerinin göreve iadesini yapmadı. İstanbul Valiliği'ne ‘kararı uygulamayın' yazısı gönderdi. MEB'in hukuksuz talimatında “İlgililerin dilekçelerinde belirttikleri taleplere ilişkin olarak idarece herhangi bir işlemin yapılması mümkün olmadığı değerlendirilmektedir” denildi. İstanbul, Adana, Çanakkale ve Bursa başta olmak üzere birçok ilde müdürler, açtıkları davayı kazanmasına rağmen eski görevlerine iade edilmedi.
KULELERE TIRAŞ YOK
İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Zeytinburnu'nda yapılan 16/9 kulelerinin İstanbul'un tarihi silüetini bozduğu gerekçesiyle tıraşlanması kararı verdi. Aralık 2013'te verilen mahkemenin kararını Danıştay da onadı. Ancak aradan 1,5 yıl geçmesine rağmen AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile AKP'li Zeytinburnu İlçe Belediyesi kararı uygulamadı.
POLİS MÜDÜRLERİ DÖNEMEDİ
17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından görev yerleri değiştirilen emniyet müdürlerinin açtığı davalarda mahkemelerde göreve iade kararı çıktı. Ancak emniyet müdürleri davalarını kazanmalarına rağmen kararlar uygulanmadı.
Yüzlerce kamu görevlisi mahkemenin kararı yok sayılarak eski görevlerine atanmadılar. Aksine dava açanlar cezalandırma amacıyla 4-5 kez daha tayin gördü.
3. KÖPRÜ YOLLARINA DEVAM
3. köprünün bağlantı yollarının Beykoz ve Sarıyer Rumeli Feneri'ndeki Boğaziçi geri görünüm ve etkilenme bölgesinde yer alan geçişlerine ilişkin imar planı 8. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ancak iptal kararına rağmen köprü inşaatı bağlantı yolları yapım çalışmaları devam ediyor.
GÖRÜŞLER...
HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINDI
Anayasa Hukuku Profesörü Sultan Üzeltürk: Yargı kararını yürütmenin yerine getirmemesi, yok sayması, etkisiz hale getirecek birtakım uygulamalarda bulunması hukuk devleti ve Anayasa ilkesiyle bağdaşmaz. Bu yaşananlar hukuk devletine ve adil yargılanma hakkına aykırıdır. Anayasa'daki temel ilkeler bir yönetmelikle değiştiriliyorsa Anayasa'ya aykır.
GÜVEN DİP YAPTI
Yönetmelikle, özgürlükler sınırlandırılmaya çalışılıyor. Uluslararası alanda Türkiye'nin prestiji olumsuz şekilde etkilenecektir. İnsanların canı yanacaktır. Hukuk yoluyla hakkını arayamayan birey en büyük zarara uğrayan kişi olacaktır. Bireyin gözünde devlete bakışı değişecektir. Hukukun bu kadar ayaklar altına alındığı bir dönem görmedim. Hukuka güvenin bu kadar azaldığı bir ortama şahit olmadım. 1982 Anayasası yargıyı çok zayıflattı. Ancak şuan ki uygulamalar nedeniyle 1982 Anayasa'sını arar hale geldik.
İKTİDAR İŞİNE GELENİ UYGULUYOR
Anayasa Hukukçusu Profesör Necmi Yüzbaşıoğlu: Yargı kararlarının uygulanması gerekir. Yönetmelikle özel teşebbüs kurumlar kapatılmaya çalışılıyor, bunlar hukuk devleti ilkesine aykırı. İktidar işine gelen yasa ve Anayasa hükmünü uyguluyor. Hukuk düzeninin olmadığı yere yatırımcı gelmez. Turist gelmez. Bunlar Türkiye'nin aleyhine olacaktır. Dünya ülkeleri arasında hukuka uyan ülkeler ile ilgili listeler yayımlanıyor, biz sürekli o listelerde gerilerdeyiz ve giderek daha çok geriliyoruz. İleride bunlar hep zararımıza olacaktır.
Tarafsız cumhurbaşkanı ne kadar lazım bu memlekete görülmesi lazım. Taraflı olunca iş nereye geliyor, bugün görüyoruz. Tarafsız cumhurbaşkanı siyasi parti lideri olamaz. Olursa işte bugünleri yaşıyoruz. Kişi rejimleri oluşuyor.
AŞİRET DEVLETİ OLDUK
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal: Mahkeme kararları, Anayasa'nın 138. Maddesi'nde yasama, yürütme, yargı gibi tüm idari kurum ve kuruluşları bağlar diyor. Bugün idare, yürütme organı ne kadar meşruysa, gücünü kuvvetini ne kadar Anayasa'dan alıyorsa, yargı da yasama, yürütme kadar gücünü Anayasa'dan alıyor.
Hükümetin mahkeme kararlarını tanımaması, bunları uygulamaya koymaması, göz önünde bulundurmaması Anayasal suç. Anayasa'nın dışına çıktığı için iktidar gayrimeşru iktidardır. Ceza kanununa göre suçtur ve suç duyurusunda bulunmak gerekir, tazminat davası konusudur. Yargının olmadığı ülkelerde devlet yoktur, hukuk devleti sayılmaz, aşiret devleti olur.
İNSANLAR ENDİŞELİ
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı: Yargı ile ilgili çok büyük sıkıntı var. Birileri ile ilgili cumhurbaşkanı veya başbakanın açıklama yapması yeterli hemen soruşturma açılıyor. Hukuk tanımamazlık bu ülkede en büyük sıkıntı. AKP hukuku ile ilgili ciddi endişeler var. Güçlü bir hükümetle bu yasaların yeniden düzenlenmesi lazım. Hukuka, yargıya güvenilmeyen bir yerde insanların endişe taşımaları, gelecek ile ilgili sıkıntılar yaşamasından doğal bir durum olamaz. AKP, kendilerini koruyacak yasalar teşkil etti. Bir başkasının hakkı hukuku onları ilgilendirmiyor. Kendilerini koruyacak hukuk kuralları ile ilgileniyorlar. Kendi yerlerini koruyacak yasaların olmasını önemsiyorlar.
DELİ DUMRUL DÜZENİ
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Şu an Türkiye'de bir Deli Dumrul düzeni var. Dumrul ne yapıyordu, köprüden geçenden 5 geçmeyenden 10 akçe alıyordu. Yargıyı, Meclis'i, Anayasa'yı tanımayan bir anlayış var. Bu düzen ülkeyi adım adım kaosa götürüyor. Bunların artık hukuk ve mantık çerçevesinde tartışılma düzlemi kalmamıştır. Yapıyorum, yaptım, oldu, bitti diyor. Yapıyor ve kimse engelleyemiyor. Bu durum ülkeye büyük zarar veriyor. Ekonomi imdat çığlıkları atıyor, S.O.S veriyor. Bu sıkıntılar gittikçe de artıyor.