Mardin'in Nusaybin ilçesinde PKK'lı teröristlerce kazılan hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması için ilan edilen sokağa çıkma yasağı sürüyor. Yaklaşık 20 gündür süren operasyonlarda ise güvenlik güçleri ilçenin dörtte birinde hakimiyeti sağladı.
Terör uzmanı GÜSAM analisti Davut Erdoğan Nusaybin'in diğer il ve ilçe operasyonlarından farklı olduğunu belirtti. Nusaybin'in sınır hattında bulunması, Suriye'nin kuzeyindeki PYD/YPG örgütlenmesiyle iç içe geçme durumuna dikkat çeken Erdoğan, “Nusaybin PYD/ YPG'nin elindeki Kamışlı'ya ise sadece 800 metre mesafede. Sınır yakınlığı Nusaybin'de örgüte çok kritik avantajlar sağlıyor. Silah, lojistik ve insan kaynağı bu avantajın başında geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Örgütün silah ve mühimmat anlamında çok rahat olduğunu belirten Erdoğan, “Örgüt son üç ay içerisinde ilçeye yaklaşık 60 ton patlayıcı ve mühimmat yerleştirdi. Suriye savaşında edinilen tecrübelerle daha önce kullanılmayan çeşitli yol ve yöntemleri kullanarak tuzaklamalar yaptı. Kısaca Nusaybin, her yönüyle tuzaklı bir şehre dönüştürüldü” dedi.
Türkiye'nin Suriye sınırında uyguladığı angajman kuralları ters tepti. Türkiye hedef olmamak için sınırda İHA ve helikopter kullanamıyor. Nusaybin'de ciddi anlamda istihbarat sıkıntısı yaşandığına da dikkat çeken Erdoğan şunları söyledi: “İlçenin sınır hattında olması İHA ve helikopterlerin kullanımını olumsuz etkiliyor. Karşı tarafta bulunan Rusya ile IŞİD ve YPG gibi örgütlerin hedefi olmaması için bunlar kullanılamıyor. Emniyet istihbaratta sadece beş personel var. Mevcut personel de IŞİD ya da PKK yerine prim getiren operasyonlara eğildi.”
Nusaybin'deki operasyonlarda ciddi planlama ve koordine eksikliği olduğunun da altını çizen Erdoğan, “Kısa sürede otuzun üzerinde şehit yüzün üzerinde yaralı verildi. Riski ve tehdit boyutu analiz edilmeden acele kararlar alındı. Siyasi otoritenin baskısı personelin aceleci olmasına neden oldu. Tank, havan ve toplarla riskli alanlara müdahale edilmeden yaya birliklerin bölgeye girmesi hem tuzaklamaların hem de keskin nişancıların hedefi olmasına neden oldu” değerlendirmesinde bulundu.
AYNI YÖNTEM UYGULANMIYOR
Eski TEM Müdürü Murat Çetiner: Nusaybin'de diğer ilçelerde yapılan müdahale yöntemi yapılmıyor. Yani bölgedeki sivil vatandaşlar tahliye edilip örgütün olduğu yere uzaktan ateş edilip patlayıcılar bu şekilde imha edilmiyor. Tuzaklı sokaklara evlere gördüğümüz kadarıyla tedbirsiz bir şekilde asker polis sevk ediliyor. Bunun da bedelini ağır ödüyoruz. Aktif hareket edilmesi gerekirken bölgede terör ve istihbarat konusunda tecrübesiz isimler görev yapıyor.
Emekli Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı: İmralı'daki Öcalan'ın Kamu Güvenliği Müsteşarı'nın varlığı sırasında Kandil'e kurye olarak giden milletvekillerine vermiş olduğu talimatlar neticesinde bu noktaya geldik. Ergenekon örgütünün subaylarının Öcalan'a söylediklerini çok iyi biliyoruz. ‘Siz hükümetle anlaşmayın, şiddeti arttırın hükümetten kurtulalım sonra sizinle anlaşalım' dediği İmralı tutanaklarında var. Kendisiyle anlaşılarak bugünlere gelindi. Bunların olacağından devletin haberi vardı
PKK SİLAH YIĞARKEN GÖZ YUMANLAR ŞEHİT KANLARINDAN SORUMLU
MHP Genel Başkanı devlet-bahceli/'>Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada hükümeti sert ifadelerle eleştirdi. PKK'ya göz yuman hükümet ve devlet görevlilerinin şehit kanlarından sorumlu olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Teröristlerin il ve ilçe merkezlerine konuşlanması esnasında valilerin ve hükümetin ne yaptığı, hangi tedbirleri aldığı ise meçhul olduğu kadar şaibeli ve sorgulanmaya açıktır” dedi.
TERÖRE JEST ŞEHADETLE SONUÇLANDI
Hükümetin çözüm süreci boyunca PKK'ya göz yummasına atıf yapan Bahçeli, “Teröre verilen tavizler, yapılan jestler, gösterilen ilgi ve kolaylıklar bomba kılıfında fatura edilmiş, silah olarak dönmüş, nihayetinde şehadetle sonuçlanmıştır” ifadelerini kullandı.
SORUMLULAR HESAP VERMELİ
Bahçeli şöyle devam etti: “Türkiye düşmanları silahlanıp saldırı konumuna geçerken, buna seyirci kalan, göz yuman, ağırdan alan, sessizce izleyen kim varsa dökülen şehit kanlarında ileri düzeyde payları ve sorumlulukları vardır ve apaçık da ortadadır. Kurulan barikatlar, açılan hendekler, sıkılan kurşunlar, patlayan bombalar Türkiye hakkında yazılmış bir infaz fermanıdır. Bunlar oluyorken PKK'yı görmezden gelip günlük cari faaliyetlere dalan kamu görevlileri ise işbirlikçi olup haklarında adli ve idari takibat mutlaka yapılmalıdır.”
İLÇE BOMBAYLA DOLDURULURKEN HÜKÜMET VE VALİ NE YAPTI?
MHP İstanbul Milletvekili İzzet Ulvi Yönter, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın cevaplaması için soru-onergesi/'>soru önergesi verdi. 14 Mart'tan itibaren Nusaybin'de 22 asker ve polisin şehit düştüğünü kaydeden Yönter, “Özellikle 2015 yılının Eylül ile Aralık ayları arasında, güvenlik güçlerimizin Mardin Valisi'nden 5 defa operasyon talebinin olduğu, terör örgütü PKK'nın Cizre ve Sur'daki yapılanmasını büyük oranda Nusaybin'e de kaydırdığı anlaşılmıştır” ifadesini kullandı.
HER EVDE PATLAYICI VAR
Yönter, “Nusaybin'de dağ taş sokak araları, binalar bombalarla döşenmiş. İlçenin her tarafta el yapımı patlayıcı tuzaklanmış. Çelikten barikatlar, betondan duvarlar olurken, Mardin Valisi neredeydi. Hiç mi görmedi, hiç mi vicdanı sızlamadı” tepkisini gösterdi. Mardin'deki evlerin yüzde 90'ına el yapımı bomba yerleştirildiği bilgisinin bulunduğunu kaydeden Yönter, “Bu teröristler nereden geldi? Nasıl konuşlandı? Hiç mi gören duyan olmadı” diye sordu. “Nusaybin'de cinnet, cinayet, ihanet, saldırı, komplo, kumpas var” diyen Yönter “Burada açık bir ihanet olduğu görülüyor. Suriye'nin Kuzey'inden YPG militanlarının sızdığı söyleniyor. YPG militanları sızarken, Nusaybin'e köstebek yuvası gibi çukurlar inşa edilip tüneller kazılırken, bu İçişleri Bakanı ne yapıyor” dedi.
KAÇ OPERASYONA İZİN YOK?
Yönter'in önergesinde yer alan sorular şöyle:
¦ Nusaybin'de binaların tamamına yakınına PKK tarafından bomba tuzaklandığı doğru mudur? Buna neden engel olunamamış, Mardin Valisi söz konusu açık vahşeti niçin görmemiş ve de gereğini yapmamıştır?
¦ Temmuz 2015'ten itibaren güvenlik güçlerinin Mardin Valisi'ne terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon yapılmasıyla ilgili talep sayısı kaçtır? Bu taleplerden kaçına izin vermiştir?
¦ İzin verilmeyen operasyon sayısı kaçtır? Mardin Valisi'nin operasyon izni vermeme gerekçe ya da gerekçeleri nelerdir?
¦ Nusaybin tepeden tırnağa teröristler tarafından bomba ve silahla doldurulurken hükümet ve Mardin Valisi ne yapmıştır?
DAHA 22 YAŞINDAYIM DAHA ÇOK GENCİM
Önceki gün Nusaybin'de şehit olan 6 asker ve polis törenle son yolculuklarına uğurlandı. Şehitlerden Alcican Özdil'in, geçtiğimiz hafta toprağa verilen arkadaşlarının ardından “Daha 22 yaşımdayım çok gencim ama artık bir şehit daha vermeyi inanın bünyem kaldırmayacak” diye yazdığı belirlendi MARDİN'in Nusaybin ilçesinde 14 Mart'ta başlayan operasyon kapsamında önceki gün güvenlik güçlerinin bir evde yaptıkları arama sırasında meydana gelen patlamada bir polis ve 5 asker şehit oldu.
PEYGAMBER'E SELAM SÖYLEYİN
Şehit Jandarma Astsubay Çavuş Atilla Kaya, Uzman Çavuşlar Bekir Kelleci, Mehmet Polat, Aycan Özdil ve İbrahim Akdemir ile Özel Harekat Polisi İsrafil Kargı için Mardin'de uğurlama töreni dü- zenlendi. Törene mülki erkan ve şehitlerin yakınları katıldı. Diyarbakırlı olan şehit Uzman Çavuş İbrahim Akdemir'in kızı Melek Akdemir babasının tabutuna sarılarak “Hani baba bugün gelecektin” diye gözyaşı döktü. Şehidin annesi ise “Şehit kokulu oğlum. Bizden Peygamber'e selam söyleyin” diyerek ağıt yaktı. Törenden sonra şehit Jandarma Astsubay Çavuş Atilla Kaya ile jandarma uzman çavuşlardan Aycan Özdil'in cenazeleri memleketleri Balıkesir'e, Bekir Kelleci'nin cenazesi Giresun'a, Mehmet Polat'ın cenazesi Kayseri'ye, İbrahim Akdemir'nin cenazesi Diyarbakır'a, Özel Harekat polisi İsrafil Kargı'nın cenazesi ise Kahramanmaraş'a gönderildi.
BÜNYEM KALDIRMIYOR
Şehitlerden 22 yaşındaki Uzman Çavuş Aycan Özdil'in geçen hafta operasyonlarda şehit olan arkadaşları için sosyal paylaşım sitesinde yazdıkları okuyanları duygulandırdı. Özdil şöyle yazmış: “Daha 22 yaşındayım çok gencim; her şeyi kaldıracak gü- cümün olduğuna inanıyorum, ama artık bir şehit daha vermeyi inanın bünyem kaldırmayacak.”
HENÜZ ALTI AYLIK EVLİYDİ
Şehit Jandarma Astsubay Çavuş Atilla Kaya'nın (25) Balıkesir'deki baba ocağına ateş düştü. Fikri Kaya ve anne Ayşe Kaya'ya oğullarının şehit olduğu haberi, yetkililer tarafından sağlık görevlileri eşliğinde verildi. Acı haberi alan Kaya çifti yı- kıldı. Baba Fikri Kaya, evinin bah- çesinde otururken gözyaşlarına boğuldu. Arkadaşları boynuna sarılıp acısını paylaştı. Şehit evi, Türk bayraklarıyla donatıldı. Şehit Atilla Kaya'nın geçtiğimiz Eylül ayında kıyılan nikahla dünya evine girdiği belirtildi.
ÖZGÜR DÜŞÜNCE