15 Temmuz 2016’dan sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Taraf gazetesinin yöneticileri ve muhabirlerinin yargılanmasına İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Gazeteciler Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan, Yıldıray Oğur ve Tuncay Opçin'in yargılandığı dava 10 Aralık 2019’a ertelendi.
"Balyoz darbe planları yayımlanarak TSK'ya kumpas kuruldu” iddiasıyla 3 Mart 2015’te tutuklanan Mehmet Baransu, duruşmaya tutuklu bulunduğu İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi’nden getirildi.
MEHMET BARANSU: BU DAVALARINDA DAVASI OLACAK
Gazeteci davalarını takip eden Punto24’ün haberine göre, davanın tek tutuklu sanığı olan Mehmet Baransu, savunmasında, “Yalan haberlerden dolayı 4,5 yıldır tutukluyum ben. Gizli belgeleri çalmaktan, tahrif etmekten değil, orijinal belgeleri yok etmekten yalan yere tutukluyum." dedi.
"Ancak ‘Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme’ suçundan fazladan 8 ay yatmış durumdayım. Bu davaların da davası olacak.” diyen Baransu, mahkeme başkanına hitaben, "TCK 327/1’den beni fazladan sekiz ay yatırdınız ve suç işliyorsunuz. Cezayı en üst sınırdan verseniz bile tutuklu kaldığım süre bu cezayı karşıladı.” ifadelerinin kullandı.
KASETTEKİ İFADELER İDDİANAMEDE ÇARPITILMIŞ
Evimde bulunduğu iddia edilen Fetullah Gülen’e ait ses kasetindeki ifadeler ile iddianamedeki ifadelerin eşleşmediğini vurgulayan Baransu, "Kasetin çözümünün yapıldığı raporda ‘yerel ve ulusal medyada mevki ve güce sahip olmak’ ifadeleri yok. Ancak iddianamede kasette bu ifadelerin yer aldığı yazılmış.” şeklinde konuştu.
“İDDİANAMEDE OLMAYAN BİR SUÇLAMA İLE TUTUKLUYUM”
“İddianamede olmayan bir suçlama sebebiyle tutukluyum.” diyen Baransu, “Dosyada olmayan bir suçtan hakkımda tutukluluğa devam kararı veriliyorsa bu adil yargılanmadığımın ispatıdır.” dedi.
İddianamede olmayan suçlamalarla tutukluluğuna devam kararı verildiğini söylediği için yargılamanın ikinci yılında hakkındaki tutukluluk gerekçesinin değiştirdiğini vurgulan Baransu, “5'inci Sulh Ceza Hâkimliğinin düzenlediği tutukluluk müzekkeresinde ve ikinci tutuklama müzekkeresinde suç tarihi 24 Aralık 2013. İddianamedeki suç tarihi 24 Aralık 2013 ve sonrası. Ancak iddianamede bu tarih ve sonrasına ilişkin delil yok. Suçlamalar 2010 yılı ile ilgili.” ifadesini kullandı.
“BALYOZ SAHTEYSE, DEVLETİN GİZLİ BİLGİLERİNİ AÇIKLAMAKTAN BAHSEDİLEMEZ”
“Bu davanın Balyoz davası olmadığı net bir şekilde ortada.” diyen Baransu’nun avukatı Yahya Engin, “Dosyadaki Balyoz darbe planı gerçekse bu bir suç; bunu bildirmek gerekir. Müvekkil de bildirmiş. Sahteyse devletin gizli kalması gereken belgelerini açıklamaktan bahsedilemez. Müvekkil kendisine gelen CD ve belgeleri savcılığa teslim etmiş. İddianamede 'orijinal belgeleri niye imha ettiniz?' diyor. Burada Türk Ceza Kanunu (TCK) 326'ncı ve 329'uncu maddelerindeki suçlardan söz edilemez.” dedi.
“Burada kalan suç, TCK 327. Basın Kanunu üzerinden değerlendirirsek suç yok.” diyen avukat Engin, “Üst sınırdan değerlendirseniz bile cezasından fazla süredir tutuklu. Bu davada TCK 327’den ceza verilse tahliye verilmesine gerek yok.” şeklinde konuştu.
AVUKAT ÇALIKUŞU: BU DAVADA YARGILANAN GAZETECİLİK
Davanın tutuksuz sanıklarından Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu ise “Genelkurmay Başkanlığı, Egemen harekât planının 2008 yılında imha edildiğini söyledi. 2008’de imha edilmiş, 2010’da çalınmış. Kim çalmış? Yok. Bu davada yargılanan gazeteciliktir.” dedi.
Duruşma savcısı, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak Mehmet Baransu’nun tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme heyeti ise savcının talebi doğrultusunda Baransu’nun tutukluluğunun devamına karar verdi.