'Böyle büyük bir imtihana tabi tutmak suretiyle...'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Şubat 10 2017
Samanyoluhaber.com yazarı Mehmet Ali Şengül 'Tevekkül ve Teslimiyet' makalesinde, musibete uğrayan hizmet erlerine tavsiyelerde bulunuyor
'Böyle büyük bir imtihana tabi tutmak suretiyle...'
Zaman sel gibi akıyor, rüzgar gibi uçuyor. Ömür o kadar süratle geçiyor ki, insan onun farkına varmakta zorlanıyor. Yıllar evvel tanıştığım bir arkadaşımla, hakkımızda kaderin verdiği bir hükümle,  geleceğimizin ümidi hayr-ul halef  nesiller yetiştirme adına bir eğitim müessesesinde beraber çalışmayı Allah nasip etmişti. 

Yüce Mevla’nın ilm-i ezeli'de hakkımızda verdiği bu karar, Allah’a malum bize meçhul olduğundan,  elbette başımıza gelecek müstakbel menfi veya müsbet hadiselerden de  haberimiz olamazdı. 

Kardeşimizin geçirmiş olduğu büyük bir trafik kazası neticesinde, belden aşağı tarafı tamamen ezilip felç olmuştu. Kurtulma ihtimali milyonda bir olan bu kazadan, imanının gücü, çok sevdiği bir zatın, arkadaşlarının ve yakınlarının duası vesilesiyle elde ettiği moral ve sabırla tehlikeli dönemi atlatmış, bu güne kadar Allah’ın takdirine razı olarak 32 yıldır hayatını sürdürmektedir. 
     
Her türlü itirazlarıma rağmen, bu kardeşimizin hüsn-ü zannından kurtulamadım. Böylesine mazlum ve mağdur olan bu samimi ve muhlis kardeşimizin hatırını da kıramazdım. Onun için teklif ettiği vekaleten Hac vazifesini ifa etmeyi kabul etmek zorunda kaldım. 
    
Bu vesileyle Hacc yolculuğuna Almanya-Frankfurt şehrinden çıkarken, bir dostumuz Rasulullah Efendimiz'i (sav) de bu uçağa binerken gördüğünü söyleyince, o anda hem sevindim, hem de üzüldüm. Sevindim; çünkü Rasulullah’a (s.a.v) gidiyordum. Onun mübarek köyüne, mübarek beldelere, ruhumu itminana kavuşturacak huzur iklimine gidiyordum. Üzüldüm; çünkü o mübarek ve mukaddes vazifeyi kardeşimiz bizzat kendisi yapsaydı. Kabe’nin etrafında mecnunlar gibi  tavafını, Arafat, Müzdelife ve Mina da mahşeri sembolize eden manzarayı müşahede içinde vakfelerini kendisi ifa edebilseydi. Rasulullah’ı (s.a.v) gözyaşları ile ziyarette bulunup, Cennet-ül Mualla’yı, Cennet-ül Baki’yi, Uhud’u ve bütün ziyaret mahallerini

Bu haberler de ilginizi çekebilir