Türkiye, iki gündür, bir anda ortaya çıkıp elinde 15 bin askerle ilgili fişleme listesi olduğunu söyleyen ve bu listeyi savcılığa yeni teslim eden Tuncay Özkan'ı konuşuyor.
Normal bir ülkede olsa bu gelişmenin haberleştiriliş biçiminden muhalefetin gündemine geliş şekline kadar onlarca soru sorulur, yüz farklı açıdan etik ve mantıki süzgeçten geçirilir ondan sonra da detayına inilirdi.
Ama maalesef normal bir ülkede değiliz...
Tuncay Özkan'ın iddiasına göre adını hatırlamadığı (!) ve futbol hakemi olduğunu bildiği biri İzmir havaalanında kendisine geliyor ve ordudaki cemaat üyelerinin adını vereceğini söylüyor. Daha sonra İstanbul'da tekrar bir araya geldiği bu kişinin kendisine bir flash bellek verdiğini söyleyen Özkan bellekte 30'un üzerinde şifreli dosya bulduklarını, kendisinin açabildiği dosyaların içinde hava kuvvetlerinde görev yapan askerler ilgili tutulmuş notlar bulunduğunu öne sürüyor.
Senaryo burada bugün havuz medyasının da katkısıyla biraz fantastikleşiyor. Havuza göre bu flash belleği, başka bir cemaatçi subay otobüste düşürmüş, duyarlı vatandaş da Tuncay Özkan'a vermiş filan... Bu fantastik kısma bu yazıda girilmeyecek zira israf-ı kelam olur.
Okuyucunun asabıyla oynamamak için durup dururken şapkadan tavşan çıkaran Tuncay Özkan üzerinden konuyu tamamlayalım.
Sevgili okuyucu...
Biliyorsunuz, iktidar öyle bir torba açtı ki bu torbaya girmek ya da girmemek bir ihbara bakıyor. İhbar edilen kişi en basiti yurtdışı çıkış yasağı ve haftada bilmem kaç gün karakolda imzayla yetinilen damgayla yaşamaya başlıyor. Ömrü cemaate küfretmekle geçmiş kişilerden çakma reyize film çekip yalakalık yapan yönetmene kadar herkes bu torbaya girebiliyor.
Anlayın torbadaki genişliği...
Bu ahval ve şeraitten elbette ki birileri de faydalanmak istiyor. Keşke daha mantıklı ve akılcı işlerle çıksalar karşımıza ama ne yapalım cemaatin kalesi boş ve buraya şut çekmek için çok da yeteneğe ihtiyaç yok.
Vur gitsin...
Hem auta çıksa ne olur ki?
Kim ne diyecek?
Kalkıp biri iftira atıyor diye tazminat davası mı açacak emekli ETÖ sanığına?
O zaman aban topa.
3 bin... Yok yok 8 bin... Yahu ne kasıyorsunuz 15 bin cemaatçi asker yaz, kafanı bozanı ekle gitsin kim ne diyecek?
Adalet yürüyüşüne çıkıp bir aya yakın yürüyen ve itibarı artan Kılıçdaroğlu'na parti grup konuşmasında da bunu söylettik mi tamam bu iş... Dur dur hatta kamuoyuna o duyursun bu zeka parıltısı listeyi. O zaten bu tarz yapılanmaları doğru bulmuyor. Tuncay bey 'bak ne buldum' diye bir flash disk getirdiyse doğru buluyor ama. Harika bir muhalefet, harika bir basın, harika bir yargı. Altın çağ demeyeceksin de ne diyeceksin üstad?
Şaka bir yana, yukarıda yazılanlar 'gerçekten olmuş olsa' Tuncay Özkan'a en fazla AKP gönül koyardı tahmin ediyorum.
Bu tasfiye tutuklama işlerini aynı ekip planlamıyor olsa ''Canım biz kaç senedir bunları isim isim bulacağız diye kendimizi yedik bitirdik. Sende hazır liste vardı da neden demiyorsun? derlerdi herhalde. Bilemiyorum...
Anlaşılan boş kaleye şut çalışması artık tek haneli IQ seviyesinden sürecek, olan da manzaraya bakıp saçını başını yolan akıllılara olacak.
Ali Uyandıran / ANALİZ