250 milyon dolarlık borç nedeniyle faaliyetlerini durdurma noktasına geldiği bizzat Başhekim Prof. Dr. Bülent Aydınlı tarafından geçen ay başında açıklanan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bu kez de görülmemiş bir tıp skandalıyla sarsıldı.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi ile ilgili a üç profesörün hazırladığı raporu Antalya savcılığının soruşturmasına da konu oldu.
Soruşturma raporunda radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı eski Başkanı Prof. Dr. Melek Nur Yavuz, Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı eski Sorumlu Fizikçisi Yrd. Doç. Dr. Yiğit Çeçen ve Nükleer Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (NUBA) eski Müdürü Prof. Dr. İsmail Boztosun’un görev dönemine (2014-2015) ilişkin ifadeler yer aldı.
İzinsiz nükleer deney
Dosyadaki ifadeler ve resmi belgeler, Radyasyon Onkolojisi Kliniği’nde kanser hastalarının tedavisinde kullanılan radyoterapi cihazları lisanssız çalıştırıldığını, hurdaya ayrılan (HEK) cihazlarla tüm vücut hastalarına (TBI) ışın tedavisi uygulandığı, ayrıca NUBA tahsis edilen cihazlarla da izinsiz nükleer deney yapılarak radyasyon sızıntısına neden olduğunu gösterdi.
Tıp öğrencileri tedavi planı yaptı
Kanser hastaları için kritik önem taşıyan tedavi planları medikal fizikçi onayı aranmadan tıp öğrencileri tarafından yapıldı, güvenlik önlemi alınmadan yapılan izinsiz deneylerde foton, nötron sızıntısı yaşandığı, klinikte görevli birçok personel öğrenci ve stajyerin dozimetre (radyasyon ölçer cihaz) kullanmadan görev yaptı.
Soruşturma kapsamında ifade veren şimdiki Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, kullanılamaz nitelikteki (HEK) radyoterapi cihazlarıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) izni olmadan kanser hastalarının tedavi gördüğü ortamlarda bilimsel ve endüstriyel deneyler yapıldığı, radyoaktif materyaller oluşturulduğu, HEK cihazlarla vücut ışınlaması yapıldığını söyledi.
Sızıntıya rağmen önlem alınmamış
Fizikçi İsmail Karakuş, klinikte radyasyon sızıntısı tespit edildikten sonra hiçbir alanın personel erişimine kapatılmadığını, sadece cihaz çalışırken duvardan uzak durulmasının söylendiğini belirtti. Sağlık Teknikeri Servet Sitil, cihazların bulunduğu bazı odalarda tadilat işlemi yapıldığını, kapılarda zırhlama yapılmadan önce uzun süre nötron ışınlarına maruz kaldıklarını ayrıca duvar tadilatı sırasında lazeri tahta üzerine monte ettiklerini bu yüzden sık sık lazer konumunda kaymalar olduğunu, bunun da hastayı konumlarken kaymalara sebebiyet verdiğini ifade etti.
Fizikçi İsmail Karakuş, İn-vivo dozimetrik ölçümler yapılmadan tedavisi başlatılan çok sayıda hastanın olduğunu, bu nedenle hastalara doğru dozun verilip verilmediğiyle ilgili şüphelerin bulunduğunu söylerken, aynı konuya dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Nina Tunçel, kullanıma uygun olmayan cihazlarla ışınlama yapıldığını, ölçüm olmadan vücuda radyasyon verildiğini vurguladı.
Bakım da yapılmamış
Hazırlanan raporda şöyle dendi: “Klinikteki tüm cihazlar 19 ay boyunca lisanssız çalıştırılmıştır. HEK’e ayrılan Linak 1 ve Co60 cihazlarıyla deneyler yapıldığı, ışınlanmış radyoaktif numunelerin klinik koridorlarında korunmasız olarak taşındığı tespit edilmiştir.
Ayrıca; arıza bildirimi yapılan cihazlara bakım yapılmış gibi gösterildiği, cihazlara ait log kayıtlarının silindiği, kapı ve duvar sızıntıları (Radyasyon) olduğu sırada hasta alımına devam edildiği. ‘Tıbbi amaçlı kullanılamaz’ ibaresine rağmen hurdaya ayrılan cihazlarla TBI hastalarının tedavisine devam edildiği, bazı hastaların dosyalarının değiştirilerek sahtecilik yapıldığı anlaşılmıştır.”
Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Altunkaya, soruşturmayla ilgili gizlilik kararı alındığını, soruşturma sonucuna göre; Prof. Dr. Melek Nur Yavuz ve Yrd. Doç. Dr. Yiğit Çeçen’in kamu görevinden çıkarılmasının YÖK’e teklif edildiğini, Prof. Dr. İsmail Boztosun hakkında verilen kademe ilerleme cezasının ise kesinleştiğini söyledi. Altunkaya, “Raporu okuyunca biz de dehşete düştük” dedi.
‘Sızıntıyı çözmek için üç gece uyumadık’
Kanser tedavisi skandalının yaşandığı dönemde Akdeniz Üniversitesi HastanesiBaşhekimi olarak görev yapan Doç. Dr. Murat Turhan, “Soruşturmanın detayları hakkında fazla bilgim yok çünkü olayla ilgili gizlilik kararı var. Zaten savcılık da harekete geçti. Ancak şunu söyleyebilirim; o dönemde radyasyon sızıntısı sorununu çözebilmek için 3 gece uyumadık” dedi.