Doğu ve Güneydoğu Baro Başkanları, ortak bir açıklama yaparak, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye destek verdi. Ortak açıklamada, "Diyarbakır Barosu Başkanı Sayın Tahir Elçi, bir televizyon programında hukukçu ve insan hakları savunucusu kimliği ile ifade ettiği görüşleri nedeniyle kendisine yönelik bir linç kampanyasının başlatılmasını ve akabinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir ceza soruşturması başlatılmasını, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı açık bir müdahale olarak değerlendirdiğimizden kabul edilemez buluyoruz. Kaldı ki, böyle ağır bir toplumsal meselenin belli kavramlara hapsedilemeyeceği ve bu ifade biçimleriyle meselenin sağlıklı çözümünün mümkün olmayacağını ifade etmek isteriz. Bu meseleyle ilgili görüş ve ifadelerin ceza soruşturmalarına konu edilerek özgürce tartışılmasının engellenmesi sorunun çözümsüzlüğünü daha da derinleştirmektedir. Bu konudaki ilkesel tutumumuz gereği biz barolar olarak Diyarbakır Barosu ve Sayın Tahir Elçi ile dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek isteriz." denildi.
Doğu ve Güneydoğu'daki Baro Başkanları, geçen gün CNN Türk'te katıldığı Tarafsız Bölge programında, 'PKK terör örgütü değildir' diyen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'ye yönelik başlatılan linç, hakaret, küfür ve tehdit kampanyası nedeniyle bir araya geldi. Diyarbakır Barosu binasında gerçekleşen toplantı öğle saatlerinde sona erdi. Daha sonra baro başkanları ortak bir basın toplantısı düzenledi. Grup adına basın açıklamasını Van Baro Başkanı Murat Timur okudu.
Açıklamada, şöyle denildi: "Türkiye'nin neredeyse Cumhuriyet tarihi ile yaşıt ve sonuçları itibarı ile en büyük meselesi olan Kürt Meselesi, esasında siyasal ama aynı zamanda hukuki ve sosyolojik yönleri olan bir meseledir. Dolayısıyla Kürt Meselesinin çözümünü bütün yönlerini dikkate almadan, bugüne kadar yapılageldiği gibi güvenlikçi anlayışlarla tarif etmenin mümkün ve gerçekçi olmayacağını düşünmekteyiz. Zira Kürt Meselesinin hayattan ve rasyonaliteden kopuk yaklaşımlarla çözülemeyeceği çok acı deneyimlerle tecrübe edilmiştir. Bizler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Baroları olarak, öteden beri sorunun şiddetle çözülmeyeceğini, demokratik ve barışçıl yolların, çözümün tek ve vazgeçilmez yolu olduğunu her platformda dile getirdik. Diyarbakır Barosunun da meselenin tarifine ve çözümüne ilişkin ortaya koyduğu yaklaşımı, söylem ve tutumu hep bu yönde olmuştur. Hal böyleyken Diyarbakır Barosu Başkanı Sayın Tahir Elçi bir televizyon programında hukukçu ve insan hakları savunucusu kimliği ile ifade ettiği görüşleri nedeniyle kendisine yönelik bir linç kampanyasının başlatılmasını ve akabinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir ceza soruşturması başlatılmasını, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı açık bir müdahale olarak değerlendirdiğimizden kabul edilemez buluyoruz. Kaldı ki, böyle ağır bir toplumsal meselenin belli kavramlara hapsedilemeyeceği ve bu ifade biçimleriyle meselenin sağlıklı çözümünün mümkün olmayacağını ifade etmek isteriz. Bu meseleyle ilgili görüş ve ifadelerin ceza soruşturmalarına konu edilerek özgürce tartışılmasının engellenmesi sorunun çözümsüzlüğünü daha da derinleştirmektedir. İfade özgürlüğünün sınırının ölçüsü toplumsal hassasiyetler değil, demokratik değerlerdir. " CİHAN