Evrensel'de yer alan habere göre Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenlerinin direnişi 404. gününde sürerken, akademisyenler görevden uzaklaştırılan 3 fakülte dekanı yerine yapılan vekaleten atamaları yargıya taşıdı.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri 275. kez rektörlük binasına sırtlarını döndüler.
Nöbet sonrası akademisyenler haftanın her son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudu. Açıklamada atanmış yönetimin bu hafta da Bilgisayar Mühendisliği bölümü bünyesinde yarı zamanlı olarak “İşletme ve Ekonomi için Programlamaya Giriş” dersini veren Kaan Öztürk’ün bahar döneminde açılması planlanan dersini dönemin başlamasına iki hafta kala iptal ettiği hatılatılarak şu ifadelere yer verildi:
"BİR ÜNİVERSİTE BÖYLE YÖNETİLEMEZ, YÖNETİLMEMELİ"
"Bir Üniversite böyle yönetilemez, yönetilmemeli. Bahar döneminin başlamasına iki haftadan az bir süre kala yine pandemi koşulları ile ilgili ne gibi önlemler alındığına, hangi derslerin nasıl verileceğine dair üniversite çalışanları ve öğrenciler bilgilendirilmiş değil. Atanmış yönetim bu konularda bilgilendirme yapmayı anlaşılan yine son dakikaya bırakacak ve açıklanan programlarda yine onlarca yanlışlık ve boşluk olacak; bu boşlukları doldurma görevi de her şeye rağmen üniversitelerine sahip çıkmak isteyen ve öğrencilerin eğitim hayatının aksamasını istemeyen idari ve akademik personele kalacaktır.
Bir Üniversite böyle yönetilemez, yönetilmemeli. Hâlihazırda üniversite lojmanları, her türlü yapıcı uyarıya rağmen boşaltılmakta, hocalarımızın bu konutlarda kalmaları engellenmekte ve lojmanlara ne yapılacağıyla ilgili şeffaf bir tartışma inatla yürütülmemektedir. 24 daireli bir lojman bloğunda sadece üç-dört dairenin aktif olarak kullanılmasından dolayı enerji giderleri inanılmaz boyutlara varmış ve bu giderler o üç - dört dairede oturan akademisyenlerin sırtına yüklenmiştir. Dahası TOKİ iş birliği ile kapalı kapılar ardında yürütülen lojman projesinin açıklanmayan sebeplerle çökmesiyle, bir blok kullanılamaz hâlde bırakılmıştır. Bu vakalar üniversite özerkliği ve yönetiminin bir bütün olduğunun ve demokratik yoldan göreve gelmemiş ve açıkça istenmeyen yönetimlerin verdiği zararların üniversitenin akademik olduğu kadar maddi dokusuna da işlediğinin açık göstergeleridir.
"ÜNİVERSİTEDEKİ GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ"
Üniversitedeki gayrimeşru uygulamalar bir an önce sona ermelidir. Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları ve enstitü müdürleri seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Mühendislik, Eğitim, Fen Edebiyat ve İdari ve İktisadi Bilimler Fakülteleri Dekanları, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürleri bir an önce görevlerine iade edilmelidir. İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir. Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz. Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen meslektaşlarımız Can Candan ve Mohan Ravichandran ile dersleri iptal edilen Feyzi Erçin, Seda Binbaşgil, Özcan Vardar ve Kaan Öztürk’ün haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında sudan sebeplerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz. Üniversitemizi yılmadan ve kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de özgür, özerk ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz."
AKADEMİSYENLER VEKALETEN ATAMALARI YARGIYA TAŞIDI
Öte yandan akademisyenler, Fen Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekanı Prof. Dr. R. Metin Ercan ve Eğitim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt'un görevden alınmalarını ve atanmış yönetimin vekaleten gerçekleştirdiği atamaları hukuksuz ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşıdı.
Akademisyenler tarafından yapılan açıklamada seçilmiş dekanlarının görevlerine iade edilmelerini istendi.