Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 33 ülkede ve 120'den fazla şehirde aynı anda planlanan "Güvenli Geçiş Yürüyüşü ve Eylemi", Muğla'nın Bodrum ilçesinde de yapıldı. Bodrum'da İnsanca Yaşam Derneği tarafından düzenlenen yürüyüş ve eyleme, Bodrum Kent Konseyi üyelerinin yanısıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de destek verdi. Belediye Meydanı'nda toplananlar, basın açıklaması yaptıktan sonra Mendirek'e kadar ellerinde döviz ve pankartlar eşliğinde, Türkçe ve İngilizce sloganlar atarak yürüdü.

Basın açıklamasını, Bodrum'da İnsanca Yaşam Derneği Kurucu Üyesi Ece Kubat yaptı. Bir insanlık dramının bütün ülkelernde aynı anda yaşandığını ve birçok şehirde vatandaşların, biraraya gelerek insan ve mülteci hakları için ayağa kalktığını söyledi. Avrupa hükümetlerinden, korunmaya muhtaç herkese güvenli geçiş yolları açmalarını talep ettiklerini belirten Kubat, "Güvenli geçiş, yasal ve emniyetli yollar, sınırlarda daha fazla ölüm olmaması demektir. Güvenli geçiş, Avrupa'ya yolculukları sırasında mülteciler için koruma demektir. Güvenli geçiş, tüm Avrupa ülkelerinde standartlara uygun kabul ve iltica etmek isteyen mültecilerin haklarında kısıtlama uygulanmaması, mültecilerin kişisel eşyalarını üzerinde bulundurmalarına izin verilmesi, aileleriyle yeniden biraraya gelmelerinin ve oturma ihtiyaçlarının sabit olarak sağlaması demektir. Binlerce insan, sesini yükseltiyor ve talep ediyor. Savaş ve çatışmalar barış içinde sonlanana dek, bu soruna geçerli insani çözüm bulunmalıdır. İnsanlık ayıbının son bulmasını, ölüm ve kayıpların bir an önce önlenmesi için insani çözümlerin harekete geçirilmesini, mülteci ve göçmen haklarına saygı gösterilmesini istiyor ve ilgili, yetkili herkese, tüm hükümetlere, tüm Avrupa'ya sesleniyoruz. Bu savaş ve çatışmaları durdurun. Bu savaş ve çatışmalar sürdüğü sürece mültecilerin hayat ve onurlarıyla oynamayın, onlara kucak açın." dedi.

Eyleme katılanlar daha sonra, "Ne istiyoruz? Güvenli geçiş", "Ne zaman? Hemen şimdi" sloganlarıyla Mendirek'e kadar yürüdü. İngilizce ve Türkçe dövizler taşıyan ve sloganları da her iki dilde atan eylemciler, Aylan Kurdi bebeğin cansız bedeninin kıyıya vurduğu Akyarlar Ali Hoca Burnu'na hareket etti. Burada grup adına, derneği kurucu üyelerinden Fahir Üzümcü bir açıklama yaptı. Güvenli geçiş eyleminin, Avrupa ülkelerinin ikiyüzlü politikalarını bırakıp savaş sonunda mağdur olan insanları daha fazla ölüme ve haysiyetsiz duruma düşürmemesi ve sınırlarını bir an evvel açması için yapıldığını söyledi. Portekiz ve İspanya'nın önderliğinde başlatılan eyleme pek çok ülkenin destek verdiğini ve amaçlarının tek olduğunu ifade eden Üzümcü, "İkinci cemrenin suya düştüğü ve baharın başladığı bu özel günde, barış umuduyla, barışın ve özgürlüğün denizi olan Ege'nin artık ölüm denizi olmaması için bu şişeyi, içindeki mesajlarımızla birlikte Avrupa'ya yolluyoruz." şeklinde konuştu.

Fransa'dan öğrenci değişim programıyla Türkiye'ye gelen Marie Wagret Quatromme da, "İnsanlar, mültecilerin durumu ile ilgili giderek daha fazla kaygılanıyor. Hükümetlerin iyi kararlar veremediğini düşünüyorum bu konuda. Bana göre Avrupa ülkelerinden, başta medya mensupları olmak üzere yetkililerin buraya gelmeleri ve mültecilerin yaşadığı durumu yerinde görüp buna göre strateji belirlemeleri gerekiyor." dedi.

Eyleme katılan ABD vatandaşı Nafisa Hageeq ise şişeye bir mesaj yazdığını, insanlık için barış, güvenli ve insanca yaşam dilediğini söyledi. Grup daha sonra içinde mültecilerle ilgili yaklaşık 40 mesajın yer aldığı şişeyi denize attı. CİHAN