Akay, 26 Eylül 2016’da ‘Örgüt üyeliği’, ‘anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmak’ ve ‘adam öldürmek’ suçlamalarıyla gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Tek gerekçe olarak ise hukuki bir delil niteliği taşımayan ‘bylock’ kullanıcısı olması gösterilmişti. Kendisinin ve ailesinin ‘örgüt’ üyesi olmadığını söyleyen Akay, ‘Hür ve Kabul edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği’ üyesi olduğunu belirtmişti.
‘ByLock’tan 15 yıl
Akay’ın yargılandığı davanın Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. Akay hakkında ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan yedi buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı, Akay’ın, sözde örgüt üyelerinin kullandığı örgüt içinde kriptolu haberleşmeyi sağlayan ve vatandaşlar tarafından normal yollarla indirilmesi mümkün olmayan programı 2015 yılından beri aktif olarak kullanıp örgütsel irtibat sağladığını’ iddia etti.
‘Dokunulmazlığı işlemez’
Mahkeme, Akay’ın BM’deki görevi nedeniyle mutlak dokunulmazlığı olup olmadığını son duruşmada Adalet Bakanlığı’na sormuştu. Bakanlıktan gelen yanıtta ‘Akay’ın dokunulmazlığının göreviyle ilgili olduğu, suç işlemesi durumunu kapsamayacağı’ belirtildi.
‘ByLock’a inceleme talebine ret
Akay’ın avukatları, ‘bakanlığın idari yorumu’nun mahkemeyi bağlamayacağını belirterek, bilirkişiden görüş alınmasını istedi. Akay’ın ‘ByLock’ kullanmasının onu terör örgütü mensubu yapmayacağını savunan avukatlar, yargıcın örgütle bağının bulunmadığını, telefon irtibatlarını içeren HTS kayıtlarıyla MASAK raporunun bunu doğruladığını iddia etti. Akay’ın tutuklu kalınan sürenin de göz önüne alınarak tahliyesi ve beraati talep edildi.
Mahkeme, dokunulmazlıkla ilgili bilirkişi oluşturulması talebini ‘teknik mahiyet taşımayan konu hakkında mahkemenin hukuki değerlendirmesinin yeterli olacağı’ gerekçesiyle reddetti.
Türkiye ile BM arasında Akay tartışması
Akay nedeniyle BM ile Türkiye bugüne dek sıklıkla karşı karşıya geldi. BM Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Ruanda’daki temyiz mahkemesinin beş kişilik yargıç heyetinde yer alan Akay için çağrıda bulunarak yargılamaların ‘felç olduğunu’ bildirmişti. Mahkeme, Akay’ın tutukluluğunun yargı bağımsızlığının ihlali olduğunu savunarak geçen 14 Şubat’a kadar serbest bırakılmasını istemişti. Türkiye, Akay’ı hapiste tutarak ‘yargı bağımsızlığı’nı ihlal ettiği gerekçesiyle BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sevk edilmişti.