Bahous, dünyada kadınların barış ve güvenliğinin sağlanması için köklü değişikliklerin yapılması gerektiğini kaydetti. Bahous, Ekim 2000'de kabul edilen kadın, barış ve güvenlik konulu 1325 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının önemine vurgu yaptı.
Bahous, “Dünya Kadınlar Günü arifesinde kadınlar için köklü değişiklikler yapmaya ihtiyacımız var “dedi. Bahous, kararın alınması sonrasında geçen ilk yirmi yılda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda birçok tarihi ilkin gerçekleşmesine rağmen kadınlara ve kız çocuklarına karşı zulüm işleyenlerin yararlandığı cezasızlığı önemli ölçüde değiştirilemediğinin altını çizdi.
Bahous, Taleban'ın iktidara gelmesinin ardından Afganistan'da kadın ve kız çocuklarının haklarının gerilemesini, Myanmar'da askeri yönetime karşı çıkan kadınları hedef alan internet üzerinden tacizler gibi dünyadaki kadınlara karşı işlenen suçları sıraladı. Bahous, Ukrayna'daki savaştan kaçmak zorunda kalanların yaklaşık sekiz milyon kişinin yüzde 90'ını ayrıca ülke içinde yerinden edilenlerin yaklaşık yüzde 70'inin de kadınlar ve çocuklar olduğunu ifade etti.
Bahous, dünya ülkelerinin kadınlar için daha fazla şeyler yapmak zorunda olduğunu belirterek, “Kadın haklarını geride olduğu ülkelerdeki sivil toplumu ve toplumsal hareketleri desteklemek için acilen daha iyi yollar bulmak zorundayız” dedi.
“Devletler her türlü cinsel şiddeti yasaklamalı”
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric, şu anda dünya çapında 100'den fazla silahlı çatışma yaşandığını, şok edici düzeylerde cinsel şiddet, yerinden edilme ve doğum sırasında ölümler de dahil olmak üzere, silahlı çatışmanın kadınlar ve kız çocukları üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek arttığını ifade etti.
Spoljaric, devletlerin acilen uluslararası insan hukuku kapsamında cinsel şiddetin açık bir şekilde yasaklanmasını, ulusal hukuka ve eğitime entegre edilmesini sağlamalıdır. Bu konuda daha cesurca davranılmalıdır. Savaş zamanlarında en kötü olabilecek şeyleri önlemek için barış zamanlarında desteklenen ve kolaylaştırılan fiili bir önleyici yaklaşım haline gelmelidir” dedi.
“Barış masalarında kadınlarda olmalı”
Liberyalı Nobel Barış Ödülü sahibi Leymah Gbowee, kadın ve çocukların, çatışma ve iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, kadın aktivistlerle birlikte çalışıp destek olun çağrısında bulundu. Gbowee, yerel kadın barış aktivistleriyle diyalog kurmak gibi adımların atılması gerektiğini kaydetti.
Gbowee, “Kadınlar aynı zamanda barış görüşmelerinde müzakereci ve arabulucu olmalıdır. "Çözüm bulmak için masaya yalnızca erkeklerin sürekli olarak davet edildiğini, en büyük yükü taşıyan kadınların ise genellikle gözlemci olarak davet edildiğini görmek şaşırtıcı. Kadınları masaya getirmedikçe dünyamızda barışı boşuna aramaya devam edeceğiz. Kadınlar olmadan küresel barış ve güvenlik için çalışmaya çalışmanın, tek gözünüz kapalı bütün resmi görmeye çalışmak olur” dedi.
ABD:” Adımlar atıp sesimizi yükseltmeliyiz”
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, katıldığı BM Güvenlik Konseyi'ndeki “Kadın” oturumu sonrasında bir basın toplantısı düzenledi.
Greenfield, dünya genelinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete ve baskıya, İran'da, Afganistan'da, Ukrayna'nın Rusya tarafından işgal edilen bölgelerdeki kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.