Geçtiğimiz yaz, devrik lider Şeyh Hasina'ya karşı düzenlenen protestolarda, çoğu güvenlik güçleri tarafından olmak üzere yaklaşık 1.400 kişi hayatını kaybetti.
BM İnsan Hakları Ofisi (OHCHR), Bangladeş'in eski hükümetinin geçen yaz düzenlenen protestolar sırasında uyguladığı baskılar sonucunda 1.400 kadar kişinin ölümüne yol açmasının ardından insanlık suçu işlemiş olabileceğini açıkladı.
Devletteki yolsuzluklara karşı öğrencilerin öncülüğünde düzenlenen protestolar, temmuz ayı başında patlak vermiş ve ülkenin uzun süredir görevde olan lideri Şeyh Hasina'nın Hindistan'a kaçtığı 15 Ağustos'a kadar devam etmişti.
Çarşamba günü yayınlanan bir raporda OHCHR, Bangladeş istihbarat ve güvenlik servislerinin protestolar sırasında sistematik olarak hak ihlallerinde bulunduğunu belirtti. Raporda, öldüğü düşünülen 1.400 kişinin çoğunun Bangladeş güvenlik güçleri tarafından vurulduğu ve bunların yüzde 13 kadarının çocuk olduğu ifade edildi.
Güvenlik güçlerinin silahsız protestocuları yakın mesafeden kasten vurarak yargısız infazlar gerçekleştirdiği de raporda yer aldı. Yargısız infazla öldürüldüğüne inanılanlardan biri de, rapora göre Rangpur'daki Begum Rokeya Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto sırasında en az iki kez vurulan öğrenci lideri Abu Sayed.
Olaylar sırasında binlerce kişi yaralandı ve 11.700'den fazla kişi gözaltına alındı. Bangladeş polisine göre, geçen yaz toplam 44 polis memuru öldürüldü.
BM İnsan Hakları Şefi Volker Türk, devletin protestolara verdiği sert tepkinin Hasina hükümetinin iktidara tutunmak için uyguladığı hesaplanmış ve iyi koordine edilmiş bir strateji olduğunu söyledi. "Yüzlerce yargısız infazın, kapsamlı keyfi tutuklama ve gözaltıların ve işkencenin, protestoları bastırma stratejisinin bir parçası olarak siyasi liderliğin ve üst düzey güvenlik yetkililerinin bilgisi, koordinasyonu ve yönlendirmesiyle gerçekleştirildiğine inanmak için makul gerekçeler var," dedi.
Türk, hesap verebilirlik ve adaletin Bangladeş'in geleceği için elzem olduğunu vurguladı. OHCHR soruşturması, şu anda Bangladeş'in geçici hükümetini yöneten Nobel ödüllü Muhammed Yunus tarafından talep edilmişti.
BM raporunun yayınlanmasının ardından Yunus, tüm devlet çalışanlarını yasaları çiğneyen herkesten hesap sormaya çağırdı. OHCHR, önceki hükümet tarafından atanan çalışanların değişimi engellemeye çalışabileceği nedeniyle reform yapmanın kolay olmayacağı uyarısında bulundu.
Geçen hafta protestocular, Dakka'da Hasina'nın babası Şeyh Mucibur Rahman'ın 1971 yılında Pakistan'dan bağımsızlığını ilan ettiği evi yıktılar. Bina yıkılırken Hasina, ülkeyi Nobel Barış ödüllü Muhammed Yunus liderliğindeki geçici hükümete karşı direnmeye çağırdı ve hükümetin anayasaya aykırı yollarla iktidarı ele geçirdiğini iddia etti. Hasina protestocular için, "Ülkenin bağımsızlığını buldozerlerle yok etme gücüne sahip değiller. Bir binayı yıkabilirler ama tarihi silemezler," dedi.