Brüksel’de gerçekleşecek NATO Zirvesi’nde ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez bir araya gelecek. Bu görüşme sadece Türkiye ve ABD’de değil uluslararası arenada da gündemde yer tutuyor.
ABD’nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg'te bugün yayın kurulu imzalı yayınlanan başyazıda Biden’a Erdoğan ile "Gordian düğümünü kesmesine" yönelik çağrıda bulunuldu.
Türkiye uzun zaman önce Batı'yı terk ettiği vurgulanan yazıda, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi Batı'nın çıkarlarına açıkça düşman olan Çin, Rusya ve İran güçler ekseniyle hizaladığı ifade edildi. Bu durumun ise; popüler ve seçilmiş bir lider olarak onun yeteneği sonucu geliştiği kaydedildi.
Ancak Erdoğan'ın, Batı ile askeri ortaklıklarını korunmayı ve aynı zamanda ekonomik birliklere üye olmak istediği belirtilen makalede, şu ifadelere yer verildi:
"İttifakın güvenliğini zedeleyen silah sistemleri satın alırken ve üye devlet başkanlarına hakaretler yağdırırken, Türkiye'nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü içinde kalmasını istiyor. Milyonlarca göçmenin dolup taşması ile Avrupa Birliğini tehdit ederken bile 'karşılıklı güven' arayışında.
Batı, Türk zulmüne toleransının sona erdiğini göstererek yanıt vermelidir. Bunu yapmanın en iyi yolu ise, Erdoğan'a karşı sabrının tükendiği NATO'dur."
Erdoğan'ın, ABD'ye karşı özellikle kavgacı bir tavır sergilediğinin altı çizilen haberde, şunlar kaydedildi:
"Bu düşmanlık, Amerikan liderliğine çok az ilgi gösteren Başkan Donald Trump tarafından eğlenceli bir hoşgörüyle karşılandı. Biden artık bu sorumluluğu üstlendiğini söylediğine göre, Erdoğan'a Türkiye'nin her iki farklı yönde de ilerleyemeyeceğini açıklamalı.
Başkanlığa geldiği dönemden bu yana Biden, Erdoğan'ı büyütmek için pek çok fırsata sahip oldu ve açıkça Türk liderin bir otokrat olduğu sonucuna vardı. Türkiye, 'onlarla eskisi gibi oynamaya devam etmeyeceğimizi anlamalı' dedi. "
Türkiye'nin zaten bu iddiasını hitabet sanatını hızlandırarak test ettiği vurgulanan yazıda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ABD'yi 2016'da Erdoğan'a karşı başarısız bir darbe girişimi emri vermekle açıkça suçladığı ve Avrupa'nın buna destek verme konusunda hevesli olduğunu "iddia ettiği" de vurgulandı. Bloomberg'e göre bu, bazıları Erdoğan tarafından yapılan, ABD'nin darbecilerin yanında yer aldığı yönündeki geçmişteki suçlamaların çok daha ötesine geçiyor.
Biden'ın darbe girişimi sırasında başkan yardımcısı olduğu ve Erdoğan'a ABD'nin desteğini göstermek için Türkiye'ye uçtuğu anımsatılan yazıda şunlar söylendi:
"Ankara'da olaylarla ilgili kapsamlı soruşturmalar yürütülmesine ve binlerce kişinin tutuklamasına rağmen, darbeye ABD'nin veya Avrupa'nın herhangi bir şekilde karıştığına dair en ufak bir kanıt sunulamadı. Yine de Erdoğan, bakanı eleştirmek bir yana suçlamalarını düzeltmeyi bile düşünmedi."
"NATO'ya gelince, Türkiye, Rus füze savunma sistemlerini edinmesine yönelik gelen uyarıları bir kenara koyarak, aslında daha fazlasını satın almayı teklif etti" ifadelerinin yazıldığı yazıda NATO ve Türkiye ilişkilere yönelik ise şunlar kaydedildi:
"İttifak üyeleri Yunanistan (hidrokarbon arama konusunda) ve Fransa (Libya iç savaşı konusunda) ile anlaşmazlıkları artırdı. Daha yakın zamanlarda, NATO'nun bir uçağın zorunlu inişine ve uçakta bir muhalifin ele geçirilmesine ilişkin Belarus'a yönelik eleştirisini yumuşatması konusunda ısrar ederek üyeliğini Moskova'nın gündemine girebilmek için kullandı.
NATO'nun kuruluş tüzüğü üyelerin ihraç edilmesine izin vermiyor, ancak Türkiye'ye artık üye olarak istenmediği çeşitli şekillerde anlatılabilir. Nükleer silahların ve diğer stratejik varlıkların geri çekilmesinden başlayarak, ittifakın Türkiye topraklarındaki ayak izini azaltmak iyi bir başlangıç olabilir. Grup ayrıca, silah satışlarının askıya alınması ve ekonomik yaptırımlar da dahil olmak üzere Türkiye'ye karşı cezai tedbirleri koordine edebilir. Avrupa Birliği, Türkiye'nin üyeliği konusunda uzun süredir devam eden müzakereleri gündeme getirme niyeti olmadığını teyit ederek vermek istediği mesajın altını çizmeli.
İskender'in kılıcını Gordian düğümünden geçirdiği yer, modern Ankara'dan bir saatlik uzaklıkta. Türkiye'yi Batı'dan koparmak daha basit bir girişim olmalı."