'Bizim bu kadar büyük borçlulukla girdiğimiz bir kriz daha önce olmadı'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Eylül 18 2018
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Türkiye’nin bu kadar büyük bir borçlulukla girdiği bir krizin daha önce olmadığını söyledi.
Türk ekonomisine ilişkin euronews’in sorularını yanıtlayan Gürkaynak, “Merkez Bankası herhangi bir miktarda faiz artırabilir. Ama bunu sürekli bir şekilde, istediği sonucu alana kadar yapmaya kadir olduğuna eğer insanları ikna edemezse, sadece geçici bir etkisi olur. Bu konjonktürde, Türkiye’de daha sıkı para politikası elzem.” dedi.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının çok düştüğünü kaydeden Gürkaynak, bunda yabancı yatırımcının Türkiye’nin adalet sistemine olan güven kaybının etkili olduğuna dikkat çekti.

Euronews: İlk çeyrekte yüzde 7,4 olan büyüme rakamları ikinci çeyrekte 5,2'ye düştü, nasıl açıklıyorsunuz? Bu rakamların “hormonlu” olduğu eleştirileri de geldi. Büyüme rakamlarını değerlendirmelerinizle başlayalım. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte ve sonraki zamanlar için öngörüleriniz nelerdir?

Prof Dr. Refet Gürkaynak: Burada sağlıklı bir büyüme olmadığını şuradan görüyoruz; büyüme rakamlarının kendi içeriklerine bakmadan önce, sağlıklı büyümenin başka birtakım göstergeleri var. Yani, eğer aklı başında bir şekilde, sürdürülebilir bir şekilde üretiminizi artırıyorsanız, o zaman bunu fiyat baskısı yaratmadan, ithalat patlaması yaratmadan vesaire yapıyorsunuz. Bizim durumumuzda bu büyümeyi yaratırken bir taraftan da enflasyonun iki basamağı kuvvetle geçtiğini, yüzde 20'ye yaslandığını, cari açığın çok yüksek bir düzeyde olduğunu ve beklediğimiz hızda da hâlâ düşüyor olmadığını görüyoruz. Onun için de bunun, sürdürülebilir, sağlıklı bir büyüme olmadığını zaten büyümenin kendi alt kalemlerine bakmadan anlayabiliyoruz. Ama baktığımız zaman da gördüğümüz önemli bir şey; bizim büyümede en çok görmek isteyeceğimiz, Türkiye gibi bir ülke için en önemli olan, makina teçhizat yatırımlarıyla, buradaki üretim kapasitemizi artırarak büyümediğimizi görüyoruz. Bu büyüme rakamlarını da tabii yeni öğrenmiş olmakla beraber bunlar eskinin rakamları. Yani bu yeni öğrendiğimiz

Bu haberler de ilginizi çekebilir