Bir gazetecinin "CHP'deki olağanüstü kurultay tartışmalarına" ilişkin sorusu üzerine Ağbaba, hiç kimsenin özellikle de hiçbir CHP'linin topluma umutsuzluk aşılamaya, kavga etmeye hakkı olmadığını ifade etti.
Ağbaba, seçimlerden çıkıldıktan hemen sonra örgütle, parti meclisiyle, partiyle bir değerlendirme yapılmadan böyle bir tartışma başlamasının CHP'ye zarar verdiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Bu kavgadan mutlu olan tek bir siyasi parti var o da AKP ve CHP'nin karşıtları. Herkes bayram ediyor. 24 Haziran akşamına kadar gece-gündüz demeden çalışan, partiye oy veren insanlara haksızlık yapılıyor. Bir öz eleştiri lazım mı? Kesinlikle lazım. Yanlış varsa bu yanlışların hep birlikte giderilmesi, düzeltilmesi lazım. CHP'yi hiçbirimizin, hiçbir siyasetçinin, konumu ne olursa yıpratmaya, bu tartışmalarla zaman geçirmeye hakkı yok. 24 Haziran'da hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimlerinde CHP, hedeflediği oyu alamamıştır. Bunun bir öz eleştirisi, muhasebesi yapılması lazım. Ama şu anda Türkiye'nin gündeminde başka hiçbir şey yokmuş gibi bütün yandaş medyanın, bütün Türkiye'nin gündeminin bu olması da CHP'nin kurumsal kimliğine zarar vermektedir."
'TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE DAHA ÖNEMLİ ŞEYLER VAR'
Olağanüstü kurultay için imza verenlerin de vermeyenlerin de partinin üyesi olduğuna dikkati çeken Ağbaba, şunları ifade etti:
"CHP, genel başkanımızla bu konuda bir değerlendirme yapacaktır. Çarşamba günü MYK bir değerlendirme yapacaktır. Ancak bir muhasebe yapmadan böyle bir şeyin gündeme gelmesi, böyle bir tartışmayla Türkiye'nin gündeminin CHP olarak kaplanmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye'nin gündeminde çok daha önemli şeyler var. Herkesin sağduyulu hareket etmesi gerekiyor. Sonuç ne olursa olsun gözüküyor ki CHP, bu olaydan ciddi bir yara almıştır, buna hiçbirimizin hakkı yok. Bu konuma AKP bile CHP'yi getirememişti, maalesef kendi elimizle kendi içimizde getirdik. Onun da öz eleştirisini yapmak zorundayız."
'DİSİPLİN UYGULAMASI BAŞLATMAMIZ DÜŞÜNÜLEMEZ'
Ağbaba, "Çağrı heyetiyle ilgili bir işlem yapacak mısınız?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Mahkemelik bir durum olur mu bilemem ancak bizim çağrı heyetiyle ilgili disiplin veya farklı bir uygulama başlatmamız düşünülemez, öyle bir şey olamaz, partinin kültürüne de tüzüğüne de aykırı. Yine hep beraber yolumuza devam edeceğiz, sonuç ne olursa olsun. Önümüzdeki dönem nasıl bir değişim olacak onu hep beraber göreceğiz."