Bir sabah uyandığınızda döviz...

Döviz piyasasında neler oluyor? Geçen hafta yüzde 0,1 Kambiyo Vergisi, bu hafta 100 bin TL ve üzerinde döviz almak isteyene "1 gün bekleyecek" şartı getirildi. Bu adımlar piyasada paniği daha da artırdığı halde hükümet hatada niye ısrar ediyor? Bankada dövizi olanlar endişelenmekte haksız mı? Bu sorulara Samanyoluhaber ekonomi yazarı Gölge Bankacı cevap veriyor...

Berat Albayrak'tan şiveli dolar konuşması: Gara gara düşünüyorlar

Bir sabah uyandığınızda döviz...: Önce vergi, şimdi 100 bin dolar sınırı
GÖLGE BANKACI

15 Mayıs’ta Samanyoluhaber’de yayımlanan makalede şu uyarılarda bulunmuştum:

“Bugün dövizden vergi alan AKP hükümeti yine bir gece yarısı kararı ile kambiyo kontrol rejimine geçebilir. Neticede döviz kalmadı ve dövizin nerede duracağı belli değil. Talep çok fazla.
 
Türk Lirası içine düştüğü çukurdan yasaklarla, ekonomik gerçeklerle ve serbest piyasa dinamikleri ile uyumlu olmayan kararlarla çıkarılamaz. 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, nam-ı diğer Damat Berat “Daha iyi olacak.” dedikçe işler kötüye gidiyor. 

Sıkı durun ve dövizinize mukayyet olun.”

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben imzalı yazı Türkiye Bankalar Birliği'ne ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği'ne tebliği edildi.

ÖNCE VERGİ, ŞİMDİ DE “1 GÜN BEKLE HEMŞEHRİM” KARARI

Maalesef bizim cenahta “o kadarına da cesaret edemezler” dediğimiz ne varsa hükümet nispet yapar gibi her birini icra ediyor. 

Geçen hafta döviz satışına yüzde 0,1 (binde 1) Kambiyo Gider Vergisi getirilmişti. AKP, 2008’de kaldırdığı bir vergiye niçin sarıldı? Dövizin yasak olduğu yıllara mı geri dönülüyor? 

Vergi şoku atlatılmadan 21 Mayıs itibarıyla döviz almak isteyenlere yeni bir tahdit getirildi. 

Bundan böyle bankalar 100 bin dolar ya da bu tutara tekabül eden döviz talebinde bulunan müşterilerine dövizi bir iş günü valörlü teslim edecek. 

RİSKİ GÖSTERİP DÖVİZDEN CAYDIRMAK İSTİYORLAR

Valör, alınan veya satılan para birimlerinin el değiştirdiği (takas) tarihtir. Dolayısıyla BDDK bu kararı ile yatırımcının kur seviyesine göre avantajlı bulduğu günde döviz almasını yasaklamış oldu. 

Böylece vatandaşı dövizde al-sat yapmaktan men edecekler. Peki bankalar ve diğer mali kuruluşlar? Onlara serbest!

Doğrudan bir müdahale gibi görünmese de Kambiyo Kontrol Rejimi’nin ayak sesleri bunlar. 

Bugün dolar/TL paritesinin 6,20 TL’den 6,15 TL’ye düştüğünü ve bir müşterinin 100 bin dolar almaya karar verdiğini kabul edelim. 

BDDK’nın son kararına kadar 615 bin TL mukabili bahsettiğimiz tutarda dövizi alabilecekti. Artık bu talep ertesi güne kadar tahakkuk ettirilmeyecek. 

DÖVİZ TÜKENDİKÇE YENİ MÜDAHALELER GELECEK

Valör tarihinde dolar 6,25 TL’ye çıkarsa ne olacak? Aynı müşteri 625 bin TL ödemek mecburiyetinde kalacak. Bir günlük kur farkı 10 bin liraya mâl olacak. 

Şimdilik gerçek kişiler, yani şahıslar için getirilen bu sınırlamanın tüzel kişiler dediğimiz şirketleri şamil hale gelmeyeceğinin garantisi yok. Döviz havuzunda su azaldıkça yeni yasaklar gelecek. 

Zira bu karar şirketlerin döviz tevdiat hesaplarından son iki haftada 5 milyar dolara yakın parayı çekip kiralık kasalara nakletmesinin hemen akabinde geldi. 

Şirketlerin bankadaki dövizi hangi saikle çektiğini bilen biliyor. Çünkü her tarafta dövizlere el konulacağı konuşuluyor. 

BANKALARDA FİZİKİ TALEBİ KARŞILAYACAK DÖVİZ YOK

Hâl böyle olunca bankalar fiziki döviz talebine yetişemiyor. 

Doları 6,25 TL’den geri çevirmek için Türkiye’de piyasalar kapalı iken kamu bankalarına Asya-Pasifik’te zararına 4,5 milyar dolar sattıran Merkez Bankası da haliyle bir çıkış yolu gösteremedi. 

Elde avuçta kalan son dövizler de suyunu çekti. Swap (dolar-TL takası) üzerinden gelen dövizler ve altınlar düşüldüğünde TCMB’nin net rezervi ekside. 

BDDK BAŞKANI, ALBAYRAK İLE GÖRÜŞTÜ

BDDK’nın “Çözüm yoksa, yasak var!” dayatmasının da tıpkı Kambiyo Gider Vergisi gibi döviz talebini azaltmayacak. Bilakis bu akla ziyan karar vatandaşta “döviz kıtlığı” endişesini körükleyecek. 

Yine atılan taş ürkütülen kurbağaya değmeyecek.  

Hiç müzakere etmeden tepeden inme kararlarla serbest piyasanın bütün teamüllerini altüst eden BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in “100 bin dolar kararı” öncesinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile bir araya geldiği konuşuluyor. 

Albayrak bugünlerde emeklilere Ramazan Bayramı arefesinde verilecek 12,5 milyar TL ikramiyeyi düşünüyor. 

Merkez Bankası’nın “ihtiyat akçesi” olan 40 milyar TL’ye el süremeyeceğini anlayan Albayrak mütemadiyen artan döviz talebine böyle kestirmeden bir çözüm bulduğunu zannediyor. 

Albayrak ile BDDK Başkanı Akben’in bankacılıktan zerre kadar anlamadığını ortaya koyan son iki karar döviz işlemlerinde kayıt dışılığı artıracak

Döviz yavaş yavaş karaborsaya düşecek. 

BDDK kararı dolaylı olarak döviz büfelerinden yapılacak işlemleri de etkileyecek.

5 BİN DOLAR DA AYNI HÜKME TABİ

Bu arada kararda 100 bin dolar ve üzeri denilse de bankalara şifahi talimat verildi: 5 bin doları geçen her talebi bir şekilde aynı şekilde değerlendirin ve ertesi güne bırakın! 

Sosyal medyada “Dijital ortamda serbestçe alınır-satılır” gibi cümleler gördüm. Kazın ayağı hiç de öyle değil. 

Bankalar şahıslardan gelen döviz taleplerinde internet bankacılığı ya da şubeden fiziki talep şeklinde ayırmayacak. Hepsi sınırlamaya tabi olacak.  

KAMU BANKALARI ZATEN BEKLETİYORDU

Bilenler biliyor ben tekrar ifade edeyim: Son dönemde yurt dışından gelen ihracat bedelleri kamu bankalarında keyfi bir şekilde 1-2 gun tutuluyordu. Müşterinin hesabını gecikmeli aktarılıyordu döviz tutarı. 

Şimdi BDDK kararı ile o keyfiliğe kanunî kılıf da bulunmuş oldu.

Zararına dolar satan Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank ihracatçının, tüccarın veya şahısların dövizi üzerinden para kazanmaya çalışacak kadar iki yüzlü bir tavır sergiliyor. 

100 bin dolar tutarında döviz satın alırsanız 1 gün geç ödenecek. Aynı tutarda döviz satarsanız böyle bir şart yok. Ya da dövizi bir şirket, yatırım fonu, aracı kurum, banka vb alacaksa yine herhangi bir zorluk çıkarılmayacak.

BU GÜRÜLTÜ DOLARI 23 HAZİRAN’A KADAR 6 TL’NİN ALTINDA TUTMAK İÇİN 

Kim ne derse desin Türkiye’nin döviz açığı her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal alıyor. 

Hükümet kalıcı bir çare bulmak yerine 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’nden önce doları 5,50 TL’nin altında tutmak için yeltendiği dokuz kusurlu hareketleri tekrar ediyor. 

O gün yabancıların TL almasına mani olunmuştu ve TL swap faizleri yüzde 1.300’e kadar fırlamışkı. 

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) “100 TL’nin 25 lirası sahte” manasına gelen evlere şenlik kararı yüzünden 23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir’de tekrar seçime gidilecek. 

Bu yüzden o tarihe kadar doları 5,90 ila 5,99 TL arasında tutabilmek ümidiyle döviz satışına vergi ve alışına ise valörlü işlem şartı getirildi. 

Döviz hesaplarının bankalardaki mevduatın içindeki payı 57'ye yaklaştı. Hükümetin peşi sıra aldığı kararlar bu hesaplara da müdahale edilebileceği endişelerini artırdı.
 
DÖVİZ ALAN BİR ŞEKİLDE ALACAKTIR

Hükümet ekonomiyi nasıl batırdığını itiraf etmek ve kalıcı çözümler bulmak yerine vatandaş “döviz almasın” diye barikatlar kuruluyor. 

Son iki karar kambiyo kontrolü ya da sermaye kontrolünden başka bir anlam taşımıyor. Türkiye'nin risk primini artırmaktan başka netice vermeyecek bu adımlar.

Sistemden kaçan yatırımcı gider dünyanın öbür ucundan da olsa o dövizi alır. Biraz meşakkatli olsa da yumurtaları tek sepette heba etmekten iyidir.   

BİR SABAH UYANDIĞINIZDA…

BDDK kendi elleriyle TL’den kaçmaları için hem yerli hem de yabancı yatırımcıya bir bahane daha verdi. 

Tekrar altını çiziyorum: Varsa dövizinize mukayyet olun! Bir sabah uyandığınızda Bankadaki döviz hesabınızın TL üzerinden sabitlendiğini görebilirsiniz. 

S-400 krizinin etrafında dönüp duruyoruz. Bu turlardan birinde Türkiye’nin yörüngeden tamamen çıkma ihtimalini hiç uzak bir ihtimal değil. 

O vakit ne serbest piyasa kalır ne dolar ne banka! 
----------------------------------------
İletişim için e-posta adresim: [email protected]


<< Önceki Haber Bir sabah uyandığınızda döviz... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER