Bir okuyucunun feryadı: "Allah’a olan inancımı yitirmek üzereyim!”

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Temmuz 12 2019
Dr Ali Demirel Cuma yazısında bir okuyucusundan gelen mektubu ve ona verdiği cevabı paylaştı

DR. ALİ DEMİREL - SAMANYOLUHABER.COM

Soru: “Yaşadığımız bu elim süreç çoklarını olduğu gibi beni de yıprattı. En büyük sıkıntım Allah'a olan inancımı kaybediyor olmam. Eskiden de güzel bir hayatım yoktu, ama en azından inancım vardı. Şu an o da yok gibi. Yaşadığım her olumsuzluğu insanlar, “Hayırlısı, nasip, kısmet...” gibi kelimelerle geçiştirdiği için tüm sorunların sebebi olarak Allah'ı görüyorum. İstemiyorum böyle düşünmek ama aklımdan da çıkmıyor. Artık dua da etmiyorum. Zaten kabul olmuyor diye düşünüyorum. Ben nasıl eski ben olabilirim, Allah'ı nasıl eskisi gibi sevebilirim?” Rumuz: Black

Değerli okur!

Mailiniz yüreğimizi dağladı. Kendi hesabıma mailinizi -haşa- bir isyan olarak değil de Rabbimize naz makamında bir iltica olarak okudum. Ve neden sonra şöyle dua ettim: “Ya Rabbi! Biz senin zayıf ve aciz kullanırız. Tükenmek üzereyiz. Dindir artık mazlumların ağlamalarını, sonlandır artık zalime verdiğin mühleti! N’olursun.. n’olursun.. n’olursun...” 

Süreç uzadıkça bu ve buna benzer mailler artmaya başladı. Dost meclislerinde de zaman zaman gündeme geliyor bu tür sorular. 

Mesele dönüp dolaşıp Allah’a iman ve O’na itimada dayanıyor. Şöyle bir örnek verelim isterseniz. Çok itimat ettiğiniz bir Hak dostu olsa. Hatta ondan değişik kerametlerin zuhur ettiğinizi de bizzat görseniz ne düşünürsünüz? Elbette ona olan itimadınız daha da artar ve o kimseden sadece iyiliklerin geleceğini düşünürsünüz. Kendisinden hoş ve şık olmayan bir davranış gördüğünüzde ise iyiye yorarak “Vardır bir hikmeti” dersiniz. 

E peki, nasıl olur da bizi, her türlü nimetleriyle donatarak yaratan ve hayatımıza lazım olan şeyleri sürekli gönderen Allah’tan, bizim başımıza gelen şeylerin, güzel ve iyiliklerle dolu olduğunu düş

Bu haberler de ilginizi çekebilir