Bir gün gelecek 'Hey gidi günler' diyeceksin yelpazeci çocuk!

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Salı, Eylül 6 2016
Bir gün gelecek 'Hey gidi günler' diyeceksin yelpazeci çocuk!

Bir gün gelecek 'Hey gidi günler' diyeceksin yelpazeci çocuk!

1991 yılıydı.

Fethullah Gülen Hocaefendi, yıllar sonra "Hey gidi günler" olarak anılacak Hisar Camii vaazlarından yedincisi için kürsüye çıkmıştı.

Ama Hisar 7 vaazı diğerlerinden oldukça farklıydı.

Belki de Hizmet erlerini bugünlere hazırlıyordu.

Cemaat'e tesir edemediği düşüncesiyle öyle müteesir olmuştu ki neredeyse kürsüde bayılacaktı.

İfk Hadisesi'ni anlattı.

14 asır evvel Hz. Aişe validemize atılan iftirayı...

Ve efendimizin "Ya Ayşe böyle bir şey varsa ya Ayşe böyle bir şey yoksa..." sözlerini.

Asırlar geçse de imtihanlar değişmiyordu.

Niye o gün öylesine kızmıştı hala bilmiyorum.

Ama içinde tufanlar koptuğu kesindi.

O, sarsıldıkça Cemaat de sarsılıyor, hıçkırıklar Hisar Camii'nin kubbesinde yankılanıyordu.

"Gideyim" dedi.

Cemaat etrafını sardı.

Şekeri yükseldi.

Yüzlerce insanın doldurduğu cami iyice havasız kalmıştı.

Çevredekiler ellerindeki Zaman gazeteleriyle yelpaze yapmaya başladı.

Kınalı kuzu misali saçının önünde bir tutam beyaz olan "yelpazeci çocuk" da bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyor bir yandan da elindeki gazeteyi sallıyordu.

Gitmedi, Hocaefendi o gün.

"Hey gidi günler" deyip anlatmaya başladı.

Kurşun gibi ağırdı sözleri.

Yunus'un Bu yol uzaktır, menzili çoktur, geçidi yoktur, derin sular var" dediği gibi Cemaat'i başlarına geleceklere karşı uyarıyordu:

"Çok kimseler, tatlı günleri ilerde arayacak, fakat siz yer yer dönüp gerilere bakacaksınız.

Bu haberler de ilginizi çekebilir