‘Bir daha anlat’ dedi Hz Peygamber, ‘çocuğu nasıl öldürdün?’

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Temmuz 1 2017
Tıpkı cahiliyye devrindeki gibi... Sorsa ki Peygamber (sas), ‘Bir daha anlatın! Yeni doğmuş bebekleri, lohusa kadınları, 80’indeki dedeleri hapse atıp nasıl öldürdünüz! Bir daha anlatın…’ cevabınız ne olacak çok merak ediyorum!..
‘Bir daha anlat’ dedi Hz Peygamber, ‘çocuğu nasıl öldürdün?’
“Kızım, en sevdiği kırmızı entarisini giymişti o gün. Sevinçliydi, çünkü dayısına götüreceğimi sanıyordu. Minik ve yumuşacık sol eliyle, sağ elimden tutmuş, küçük bedenini ileri geri hareket ettirerek oyunlar oynuyor ve beraber ilerliyorduk sıcak kumlar üzerinde. Önceden belirlediğim kuyunun başına gelmiştik. Durduk. Evladıma kuyuya bakmasını söyledim. Hiçbir şeyden haberi olmayan yavrucağım, bakarken, bir tekme ile onu kuyuya fırlattım. (Tam burada boğazı düğümlendi, gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ağlama uğultuları mescidin her yanını kapladı. Nefesini kontrol edip anlatmaya devam etti.) Nasıl olduysa, son anda eliyle kuyunun kenarından tutundu ve ‘Babacığım üzerin tozlanmış’ deyip bedenimdeki çöl kumlarını temizlemeye çalışıyordu…”

610’lu yıllar, yer Peygamber meclisi.
Cahiliye devrinde kız çocuğunu kuyuya atıp öldüren adam böyle anlatıyordu insanlık tarihinin karanlık vakasını. Hz. Muhammed (sas) de gözyaşları damla damla sakalından süzülürken olayı tekrar anlattırıyordu ‘pişman’ babaya: “Bir daha anlat” diyordu, “Çocuğu nasıl öldürdün, bir daha anlat.” Elim vaka tekrar anlatılıyor ve meclistekiler gözyaşlarına boğuluyordu…

Hazreti Peygamber (sas) anlattırıyordu ki, (muhtemel) ‘asırlar sonra, getirdiği inanç değerlerine inanacak kesim içinde en katı kalpli olanlar bile böyle zalimce bir şeyi yapmasın. Bırakın yapmayı aklından dahi geçirmesin!’

Çünkü O’nun (sas), tebliğcisi olduğu inanç sistemine göre (hangi şart ve sebep olursa olsun) günahsız masum yavrulara, kadınlara ve yaşlılara ‘dokunulamazdı’ ve ‘hayat haklarından en küçük bir kısıtlama yapılamazdı’.

Biraz sonra tekrar açmak üzere bu kareyi dondurayım ve kalemimi günümüz hapishanelerinden herhangi birinde ‘annesiyle tutuklu bulunan’ bir bebeğin eline tutuşturayım:

Bugün ‘herkes’ adına konuşacağım küçük bedenimle yaşadığım hapishaneden!

Benim adım Leyla. Ya da Şule deyin siz. Ahmet veya Fa

Bu haberler de ilginizi çekebilir