AK Parti iktidarının ülkemizin uluslararasında da en güçlü sivil toplumu haline gelen Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi'ni her türlü kanunu, hukuku çiğneyerek yok etmeye çalıştığını belirten Bozdemir, “Hukuku, kanunları, yasaları, ahlakı çiğneyerek toplumun bir kesimini, bir camiayı, bir grubu, bir sivil toplum örgütünü yok etmeye çalışmak bugün ki modern hukukta farklı bir jenosittir, yani farklı bir soykırımdır. Bunu işleyenler ileride çok ağır bir şekilde cezalandırılacaktır. Bu çok ağır bir insanlık suçudur.” dedi. Okullarda yanlışlıklar varsa bunu Milli Eğitimin görevlilerinin denetleyip teftiş edeceğini kaydeden Bozdemir, “Tamamen bu haksızca, halkı yıldırma operasyonudur. Ben çok üzülüyorum. Böyle bir şey ancak Afrika ülkelerinde diktatörlüklerde olur.” ifadelerini kullandı.
Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) Genel Başkanı Mehmet Bozdemir, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkemiz hızla bir kaosa ve felakete doğru sürüklendiğini belirten Bozdemir, “Bunu sadece biz söylemiyoruz. Başbakan dün yaptığı konuşmada da ‘şu an ülkemiz bir beka mücadelesi veriyor’ dedi. AKP’nin 13 yıllık iktidarlarının Türkiye’yi getirdiği nokta bir var olma ve yok olma durumunu itiraf etmiş oldu başbakan.” dedi.
Halkı kutsallarla, yalan ve iftiralarla sürekli aldatan AK Parti Hükumeti’nin en sonunda milli iradeye de meydan okuyarak ülkemizi bir baskın seçimle karşı karşıya getirdiği ifade eden Bozdemir, “Anayasayı, yasaları, hukuku kendine uydurmaya ve uyarlamaya çalışan AKP, en sonunda millete meydan okuyarak milli iradeyi de kendine uyarlamaya çalışmıştır. Alınan bu seçim kararı çok açık şekilde budur. Milletimize rağmen millet meydan okuyarak seçimden sonra milletin iradesi AKP hep milli iradeden bahsediyordu. Milli iradeye saygı göstermemiş ve bir hükümet kurmasını engellemiştir. Milletimiz buna asla müsaade etmeyecek AKP’yi kendi kazdığı kuyuda sonsuza kadar yok edecektir.” diye konuştu.
AK Partinin bu ülkeye yaptığı yanlışları ve kötülükleri saymaya kalkmaları durumunda saatlerce konuşması gerektiğini vurgulayan Bozdemir, “Fakat kısaca hatırlayalım. Yargıyı, Türk Silahlı Kuvvetlerini ve emniyeti itibarsızlaştırması, böylece adalete ve devlete olan güveni sarsmıştır. Yeni bir anayasa hazırlayamadığı gibi, kamu hukukunu ve kamu düzenini daha da bozmuş ve içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Başta Suriye ve Mısır politikalarındaki yanlışlıkları olmak üzere dış politikada tam bir iflas yaşanmıştır. 17-25 Aralık yolsuzlukları, bunları örtmeye ve karartmaya çalışmıştır. Paralel yapı safsatası ile sivil toplumu yok etmeye çalışmıştır. Demokrasilerde ve insan hakları beyannamesinde yazılan en önemli şey örgütlenme hakkıdır. Sivil toplumun örgütlenmesi gerekir. Fakat bugün AKP iktidarı herşeyi dini bütün kurumları hatta sivil toplumu cemaatleri devletleştirmeye kalkmıştır. Ülkemizin uluslararasında da en güçlü bir sivil toplumu haline gelmiş olan Fethullah Gülen, Hizmet hareketi ne derseniz deyin onu da yok etmeye her türlü kanunu hukuku çiğneyerek yok etmeye çalışmaktadır. Hukuku kanunları yasaları ahlakı çiğneyerek toplumun bir kesimini bir camiayı bir grubu bir sivil toplum örgütünü yok etmeye çalışmak bugün ki modern hukukta farklı bir jenosittir yani farklı bir soykırımdır. Bunu işleyenler ileride çok ağır bir şekilde cezalandırılacaktır. Bu çok ağır bir insanlık suçudur. Bunları söylediğimiz zaman maalesef toplum paralelci diye damgalıyorlar. Bizim bugün ki millet ve adalet partisi kuruluşunda hiçbir aşamasında hiçbir grupla hiçbir yapı ile en ufak bir organik ilişkisi olmamıştır. Değerli insanların özgür iradesi ile kurulmuştur. Bu ülkede kime karşı haksızlık hukuksuzluk yapılmışsa biz karşısında oluruz. İstersek fikirlerine dünya görüşlerine 180 derece zıt olalım katılmayalım ama haksızlığa hukuksuzluğa uğrayanları her zaman savunur mağdurun ve mazlumun yanında oluruz.” şeklinde konuştu.
'BÖYLE BİR ŞEY ANCAK AFRİKA ÜLKELERİNDE DİKTATÖRLÜKLERDE OLUR'
Bozdemir konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Bazı illerde özel okullara polis eşliğinde denetim denilerek baskınlar yapılıyor. Ayrıca muhalif medyaya hükümetin operasyon düzenleyeceği ile ilgili haberler yer aldı. Neler söylersiniz?” sorusuna Bozdemir, “Eğitim kurumlarına polisin güvenlik güçlerinin sokulması bugün ki modern dünyada bir insanlık suçudur. Üniversitelerimize polis dahi girmez yasaktır. Güvenlik güçleri girmez. Çünkü eğitim özgür bir ortamda olmalı. Okullara evet yanlışlıklar varsa Milli Eğitimin görevlileri gider denetler, teftiş eder. Tamamen bu halkı yıldırma operasyonu. Ben çok üzülüyorum. Böyle bir şey ancak Afrika ülkelerinde diktatörlüklerde olur. Eğitim kurumlarımız mevcut yasalara göre kurulmuştur. Nasıl denetleneceği bellidir. Buralara polis baskınları düzenlemek, savcıları getirmek olacak şey değil. Bunları elbette kınıyoruz. Eğitim zaten Türkiye’de bitti, çöktü. Aşkla şevkle okula giden öğrencilerimiz yok. Ben eğitimle yakından ilgilenen birisiyim. Eğitim zaten en son durmadan bakan değişikliği yapıldı felakete doğru gidiyor. Aile hayatına dahi müdahaleler var. Basına müdahaleyi hep beraber görüyoruz. Yandaş medya oluşturuldu.” cevabını verdi.