BioNTech yeni aşı fabrikasını medyaya açtı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Mart 31 2021
Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci’nin kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı geliştirdiği aşının Marburg’daki üretim tesisi basın mensuplarınca görüntülendi.
Avrupa İlaç Ajansı’ndan (EMA) onay alan Marburg’daki tesisler, Avrupa’daki ve dünyadaki en büyük mRNA (mesajcı RNA) aşı üretim tesislerinden biri kabul ediliyor. Tam olarak faaliyete geçtiğinde, yılda bir milyar doz Kovid-19 aşısının üretilebileceği tesislerdeki tek bir mRNA kazanında yaklaşık 8 milyon aşı dozu üretilebiliyor. Üretim hacmini en üst düzeye çıkarmak için şu anda Marburg’da 400 BioNTech çalışanı haftanın 7 günü 24 saat esasına göre çalışıyor. Marburg tesisinde üretilen aşıların ilk partilerinin nisan ayının ikinci yarısında teslim edilmesi bekleniyor. Marburg’da üretilen aşılar başta Almanya olmak üzere, Avrupa’daki şişeleme merkezlerinde steril dolumu ve paketlemesi yapıldıktan sonra ilgili ülkelere gönderiliyor.


DÖRT AŞAMALI mRNA AŞI TEKNOLOJİSİ
Bilim ve Teknoloji Üretim Bölümü Başkanı Dr. Manfred Braun, mRNA üretiminden nihai toplu aşıya kadar toplam 50 bin adımın gerekli olduğu ifade etti. Üretimi, bilimsel konularla yani süreç izleme, verilerin süreç değerlendirmesi ve çalışanların eğitimi ile desteklediklerini vurgulayan Braun, “4 aşamalı mRNA aşı teknolojisinin 3 aşamasını burada gerçekleştiriyoruz. mRNA’nın adı ‘haberci’, yani burada bir mesaj taşıyan bir molekül ürettiğimiz anlamına geliyor” diye konuştu. Braun, mRNA’nın elde edilme işlemindeki sıralamanın önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Doğru bileşenleri bir araya getirirseniz ve ardından doğru koşulları elde ederseniz, o zaman laboratuvarda üretim ölçeğinde bile büyük miktarlarda mRNA üretebilirsiniz. Bu, üretimimizin ilk adımıdır. İkinci adımda ilk adımda orada bulunan tüm bu bileşenlerden bu mRNA’yı temizliyoruz. Sonunda saflaştırılmış mRNA molekülü elde ederiz. mRNA çevresel etkilere duyarlı olduğu için korunması gerekir. Burada araştırmacılar yine doğadan faydalanırlar. Doğa, bu ka

Bu haberler de ilginizi çekebilir