Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 46'ncı başkanı seçilen Joe Biden'ın dış politika danışmanı Michael Carpenter, ekonomik olarak çökertecek müeyyideler yerine farklı yollarla Türkiye'ye tazyik yapmayı planladıklarını belirtti.
Avrupa Birliği'nin (AB) ABD Büyükelçisi Stavros Lambrinidis, ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ve Fransa’nın eski AB işleri bakanı Nathalie Loiseau ile birlikte Yunan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP) tarafından organize edilen bir konferansta konuşan Carpenter, Biden'ın Türkiye'ye yönelik nasıl bir politika takih edeceğinin sinyallerini verdi.
ELIAMEP'in konferanstan sonra yayımladığı bültene göre Carpenter, Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Libya, Dağlık Karabağ politikalarının ve Rus yapımı S-400'leri almasının "sorumsuzca" olduğunu ifade etti.
ABD VE AVRUPA BİRLİĞİ BİRLİKTE BASKI UYGULAYACAK
Carpenter, söz konusu hamleleri "Bir Kuzey Atlantik İttifakı Antlaşması (NATO) müttefiki için uygun değil." diye nitelendirdi.
Carpenter, ABD'in Avrupa ile birlikte Türkiye'ye tazyik uygulayabileceğini ifade ederken, "Türkiye sırtını açık ekonomiye yaslıyor. Bu bize Türkiye'ye karşı avantaj sağlıyor." diye konuştu.
Joe Biden'ın dış politika danışmanı Michael Carpenter, Türkiye'nin ilk gündem maddeleri olacağını söyledi.
Türkiye'ye müeyyide uygulamadan ve ekonomisini çökertmeden baskı uygulamayı tercih ettiklerini dile getiren Carpenter, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye ile Gümrük Birliği Antlaşması'nı geliştirme müzakerelerini durdurma fikrine katılmadığını dile getirdi.
ERDOĞAN'IN ADIMLARI İÇİN "PROVOKATİF" DEDİ
ABD, Almanya ve Fransa'nın beraber çalışması gerektiğini dile getiren Carpenter, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "provokatif adımlar" atmakla itham etti: "Türkiye hepimizin bir arada olduğunu görünce provokatif adımlar atmaktan kaçınacaktır."
Carpenter'ın konuşmasında öne çıkan ifadeler şunlar:
"Bir NATO müttefiki ve ABD'nin stratejik ortağı olan Türkiye, bir dizi farklı alanda sorumsuzca ve saldırganca davranarak, bize göre ortak olan çıkarlarımızın altını oyarak bazı adımlar attı. Dağlık Karabağ, Libya, Ege'deki gerilim veya Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınması - Bunlar, bir müttefikin yapacağı şeyler değil. Dolayısıyla bu, bir sonraki yönetimin hemen başlangıcında bol miktarda dikkat gerektiren bir sorunlar kümesi.
AVRUPA BİRLİĞİ İLE KOORDİNASYON ŞART
"Size sunu şöyleyebilirim: Bence bu sorunların birçoğunun AB ile koordinasyon içinde çözülmesi gerekecek. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile Yunanistan'ı bir araya getirmekte ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, yaz sonunda savaş gemileriyle destekli bir şekilde Yunan adalarının çok yakınında araştırma yapan gemiyi çekmesi için gerçekten baskı yapmakta liderlik rolü üstlendi.
Burada askeri bir ihtilafa çok yaklaşılmıştı; ABD'de birçok kişinin, iki NATO müttefiki arasındaki potansiyel askeri ihtilafa ne kadar yaklaşıldığını anladığını sanmıyorum. Ve şimdi de, Türkiye'nin Azerbaycan'ı cesaretlendirirek önemli bir rol oynadığı Dağlık Karabağ'daki ölümcül ihtilaf. Ben [AB ile ABD] koordiasyon kurması gerektiğini düşünüyorum.
"EKONOMİ, ÇÖZÜMLERE GİRİŞ KAPISI"
"Bakın, Türkiye'nin içinde de göz önünde bulundurmamız gereken bir dizi şey oluyor. Sözgelimi, Türk Lirası, dünyada gelişmekte olan ekonomiler arasında en kötü performansı sergileyen para birimi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifası sonrası bugün yaşanan kısa süreli değer artışını saymazsak, dolara karşı yüzde 30 oranında değer kaybetti.
Burası, açık piyasalara ve ticarete dayanan bir ülke. Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik başarısı esasında, buna dayanıyor. Bunun bize bir giriş kapısı sunduğunu düşünüyorum.
" MACRON'UN GÜMRÜK BİRLİĞİ TEKLİFİ BASKI GÜCÜNE İŞARET EDİYOR"
"Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'nin belki de AB ile Gümrük Birliği'nden çıkarılması gerektiğini önerisinin Türkiye konusunda çok fazla baskı gücü bulunduğunun altını çizdiğini düşünüyorum. Fakat bunun çok dikkatli uygulanması ve Atlantik aşırı koordine edilmesi gerekiyor.
Türkiye ile ve bölge çapına attığı adımlarla muhatap olan kimsenin tek taraflı davranmaması gereken bir zamanda olduğumuzu düşünüyorum.
"TÜRKİYE GERÇEKTEN NATO'NUN GÖZÜNE GİRMEK İSTİYORSA..."
"İstediğimiz şey, biraz evvel değindiğim çeşitli sorunların hepsi konusunda çıkış yolları sunmak. S-400 meselesinde mesela, eğer Türkiye gerçekten NATO'nun gözüne yeniden girmek istiyorsa NATO'nun askeri teknolojisine açıkça düşman olan bu sistemi bir kenara koyduğu, artık kullanmadığı ve aktive etme opsiyonunun bile kalmadığı bir yol olmalı.
Erdoğan yönetiminin şu an izlediği politikalarda ısrarcı olması halinde, birikmeye devam edecek potansiyel olumsuz sonuçlar da bulunuyor.
ALBAYRAK ATFI: GENÇEKLER BİRİKMEYE BAŞLADIĞINDA...
"Ama şu konuda umutluyum: Cumhurbaşkanı Erdoğan, işbirliği için alan açan, fakat aynı zamanda daha saldırgan bir politika takip etmenin çok olumsuz sonuçları olduğunu söyleyen birleşik bir cephe gördüğünde, yeniden düşünecektir. Belki de Hazine Bakanı'nın istifası, gerçekler birikmeye başladığında, politikaları ve personeli yeniden değerlendirme yönünde orada bir isteklilik olduğunu gösteriyordur. Dolayısıyla, haydi bunu test edelim."