ÜÇ BAŞLIKTA İTİRAZ
12 sayfalık müzekkerede, Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’ın müvekkilinin FBI’ın sorgusu sırasında tercümana ihtiyaç duyduğu iddiasına karşılık veren Bharara, sorgu videosunda Zarrab’ın İngilizce konuşmak ya da anlamakta hiçbir sıkıntısının olmadığını açıkladığını kaydetti. İkinci olarak Zarrab’a yönelttiği suçlamalar hakkında Brafman’ın “Sunulan kanıtlar yöneltilen suçu kanıtlamaktan uzak” iddiasına cevap veren Bharara, “Zarrab aleyhindeki suçlamalar ne görülmemiş ne de yersiz” dedi.
Üçüncü olarak ‘Zarrab’ın Türkiye’de tutuklanması ve daha sonra serbest bırakılmasını mahkemeye bildirmenin uygun olduğunu vurgulayan’ Başsavcı “Buna göre, davalının kefalet başvurusu reddedilmelidir” ifadesini kullandı. Zarrab’ın tutuklandığı sırada üzerinde bulunan cep telefonundaki yüzlerce yazışmanın arasında çok iyi yazılmış İngilizce metin ve e-postalar bulunduğunu kaydeden Bharara, Brafman’ın müvekkilinin Farsça bilmediği iddiasına da itiraz etti. Başsavcı, Zarrab’ın e-posta hesaplarında binlerce değilse bile yüzlerce Farsça yazışma bulunduğunu ve el konulan telefonunda Farsça klavye de kullanıldığının da ortaya çıktığını iddia etti. Bharara, Zarrab’ın İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e sadakatini belirttiği bir yazışmayı delil olarak sunmuş, Brafman ise bu iddiaya “Müvekkilim 1 yaşındayken Türkiye’ye geldi. Farsça yazmayı bilmiyor” diyerek itiraz etmişti.
Diğer taraftan Zarrab’ın avukatının, “Türkiye’de kapanan 17 Aralık Soruşturması’na ilişkin deliller kanıt olamaz” ifadesine Bharara, davanın kapatılmasının Reza Zarrab’ın üst düzey yetkililerle olan rüşvet ilişkisini gösteren ayrı bir delil olduğunu hatırlattı.
KAYNAK: HÜRRİYET