Huffington Post'ta yer alan habere göre ister 20'li, ister 60'lı yaşlarda olun beyninizi desteklemek için benimseyebileceğiniz , uzmanların da desteklediği beş alışkanlık şöyle:

Beynimiz sağlığımız için oldukça önemli bir organ olmasına rağmen, kırışıklıklarımız ya da kas gruplarımız kadar ilgi ve şefkat görmez. Ciddi bir durumla karşı karşıya olmadığımız sürece, çoğumuz orta yaşa kadar bilişsel gerileme belirtileri yaşamayız.

Ancak beyin bakımı kişisel bakım gibidir. Tıpkı dişlerinizi fırçalamak veya cildinizi korumak için güneş kremi sürmek gibi, eğer beyninize hak ettiği şefkati erkenden verirseniz, o da sizi üzmeyecek ve daha verimli çalışacaktır. Geriatrik psikiyatr ve Los Angeles California Üniversitesi'nde profesör Dr. Gary Small, “Beyninizin sağlıklı olması hem kalbinize hem de diğer hastalıklara çok iyi gelecek. Daha uzun ve daha iyi yaşayacaksınız. Bunu kim istemez?” diyor. 

Huffpost'ta yer alan habere göre İster 20'li, ister 60'lı yaşlarda olun, işte beyninizi desteklemek için benimseyebileceğiniz , uzmanların da desteklediği beş alışkanlık:

Tutarlı fiziksel egzersiz, beyin sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Bunun için profesyonel atlet olmanıza gerek yok. Araştırmalar, sık sık yürüyüş yapan yaşlı yetişkinlerin, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığının yapmayanlara göre daha düşük olduğunu gösteriyor.

“Alzheimer ile baş etmenin bir yolu da bir arkadaşla yürüyüş yapmaktır. Böylelikle beyninize yardımcı olacak fiziksel egzersizin faydasını ve bir sohbetin vereceği zihinsel uyarıları aynı anda alırsınız”.

Fiziksel egzersiz, sosyal bağlar ve stres azaltmanın bu kombinasyonu, güçlü bir beyin için olmazsa olmazdır. İster bir arkadaşınızla bir yürüyüş günü belirleyin, ister her yürüyüşe çıktığınızda sevdiklerinizi arayın, beyniniz eşlik ettiğiniz için size teşekkür edecektir.

Çalışmalar, tekrarlayan olumsuz düşüncelerin bunama ve bilişsel gerileme riskini potansiyel olarak arttırdığını söylüyor. Minnettar olmayı ve şükran duymayı bilmek, ve bu alanlarda kendinizi eğitmek güçlü bir panzehir olabilir. Bu alışkanlığı, günlüğünüze elle yazmak gibi beyin dostu başka bir uygulamayla birleştirmek güçlü bir kombinasyon olabilir.

Günlük tutmak istemiyorsanız, sevdiklerinize mektup yazmayı deneyebilirsiniz.

Fredericksen, "Artık kimse mektup yazmıyor. Fakat aslında birçok insan posta almayı sever. Eğer fiziksel olarak yazı yazabilecek beyin sağlığına sahipseniz, farkında olmadan sosyalleşmenin ve stres azaltmanın da faydasını göreceksiniz" diyor.

Uyku, beynimizin ne kadar iyi çalıştığı konusunda çok önemli bir rol oynar. Batı New York Uyku Tıbbı Merkezleri’nin tıbbi direktörü Dr. Daniel Rifkin, uykumuzda beynimizin anıları depo etme ve toksinleri temizleme gibi işlerle meşgul olduğunu söylüyor:

“Vücudumuz, tüm zararlı şeyleri temizleyen bir lenfatik sisteme sahiptir, ancak beyin buna sahip değildir. Beyin, onun yerine kanın ve omurilik sıvısının aktığı sinüslere sahiptir. Uyuduğumuzda, beyin omurilik sıvısının daha kolay akmasını ve tüm gün beynimizde birikenlerin temizlenmesini sağlayacak hücreler çalışırlar.”

Bu keşif, Rifkin ve diğer araştırmacıları, uyku yoksunluğu ile Alzheimer hastalığının bağlantılı olduğunu düşündürüyor. Yani, beynimize bu toksinleri temizlemesi için yeterli zaman vermemiz gerek.

Öğrenme, beyin sağlığı için oldukça önemli bir diğer aktivite. Ancak bunun tek yolu yeni bir dil veya beceri edinmek değildir. Beyninizi gerçekten diken üstünde tutmak istiyorsanız, Frederickson fiziksel bileşeni olan herhangi bir sosyal hobiyi öneriyor. İster bir yoga stüdyosuna katılmak, ister bir dans kursuna katılmak veya arkadaşlarınızla basketbol oynamak olsun; fizikselliği, öğrenmeyi ve sosyal katılımı birleştiren herhangi bir aktivite beyin için bir güçlendiricidir.

Frederickson, bu nedenle, fiziksel olarak yapabilecekleriniz sınırlıysa öğrenme ve sosyal etkileşimi birleştiren herhangi bir hobiyi tercih etmenizi öneriyor. 

Birkaç beyin dostu alışkanlığı rutininize eklemek, beyninizin bugün, yarın ve gelecekte ne kadar iyi çalışacağı konusunda büyük fark yaratabilir.