Beyin kanserine yakalandı kendisini tedavi etmek için 'çığır açıcı' mücadele veriyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Şubat 4 2024
O anda dünyanın iki farklı noktasında olan Richard Scolyer ve Georgina Long, ekrandaki görüntüleme sonuçlarıyla yıkıldı. Ekranda eğitimsiz gözler için sıradan olan bir beyin görüntüsü vardı. Ancak ikisi de önde gelen cilt kanseri doktoru olan iki eski arkadaş, baktıkları görüntüdeki bir noktanın saatli bomba anlamına gelmesinden korkuyordu.
Scolyer'in kafatasının sağ üst köşesine yerleşmiş durumda, daha açık renkli ve bulutsu bir nokta bulunuyordu.

Scolyer BBC'ye o anı, "Radyoloji konusunda uzman değilim ama içten içe bunun bir tümör olduğunu biliyordum." diye anlatıyor.

Görüntüyü inceleyen beyin cerrahları bunun, herhangi bir beyin tümörü de olmadığını, "kötünün de kötüsü" olduğunu doğruladı.

Glioblastomanın bir alt tipi olan bu tür, o kadar agresif ki çoğu hasta bir yıldan az hayatta kalıyor.

Scolyer ve kanser uzmanı arkadaşı haber karşısında yıkılmıştı ama ikili sonra imkansızı başarmak ve onun hayatını kurtarmak için mücadeleye başladı.

Profesör Scolyer “Hiçbir şey yapmadan ölümü kabul etmek bana doğru gelmemişti” diyor:

“Tedavi edilemez bir kanser mi? Hadi oradan”

Ulusal hazine

Otuz yıl önce, Profesör Scolyer ve Profesör Long, genç ve zeki doktorlar olarak ilk kez tanıştıklarında, ilerlemiş deri kanseri ölüm cezası olarak görülüyordu

Ama onları bu hastalığa tedavi bulmak için motive eden de tam olarak buydu.

Avustralya uzun süredir dünya, en fazla cilt kanseri vakasının görüldüğü yer. Ancak bu iki genç doktor bu oranın yüksekliğinde bir fırsat gördü.

Profesör Long, "Kanserli hastaların bulunduğu katta, görülmesi en zor hastalar ileri deri kanseri hastalarıydı. Bu manzara yürek parçalayıcıydı ve ben bir fark yaratmak istedim" diye anlatıyor.

Bugün iki doktorun bu alanda yarattıkları farkın büyüklüğünü azaltmak mümkün değil.

Dünya çapında melanom (deri kanseri) tanısı alan herkes, ikisinin liderlik ettiği Melanom Enstitüsü'nün çalışmaları sayesinde tedavi görüyor.

Son on yılda, kanser hücrelerine saldırmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanmak üzere geliştirilen immünoterapi, ileri melanom hastalarının tedavi süreçlerini önemli ölçüde iyileştirdi. Yüzde 10 olan bu aşamadaki kurtulma oranı yüzde 50’ye kadar çıktı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir