Doğru, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Ahlat Selçuklu Mezarlığı'ndaki,
mezar taşlarının, Orta
Asya'daki Orhun Kitabeleri'ne benzediğini, Orhun Kitabeleri ne kadar önemliyse, Ahlat'taki mezar taşlarının da o kadar önemli olduğunu söyledi.
Ahlat'ta Selçuklu'nun çok büyük etkisinin olduğunu ifade eden Doğru, şöyle konuştu:
''Selçuklu Devleti, 10 milyon kilometrelik alana hitap ediyor. Bu alan içinde 26 bağımsız devlet var. Dolayısıyla biz burada çalışma başlatsak, bu çalışma sadece Ahlat'a özgü olmayacak. Büyük alanı kapsayacak bir
çatı kurmuş olacağız ve 26 bağımsız devleti de bir araya getirmiş olacağız. Selçuklu tarihini, kültürünü araştırabileceğiz. Bu tarih ve kültürün içinde yaşayan diğer milletlerin tarihini ve kültürünü de araştırmış olacağız.''
-''AHLAT'I DÜNYAYA AÇMAK İSTİYORUZ''
Ahlat'ı, üniversiteyle beraber dünyaya açılan bir pencere haline getirmek istediklerini ve bu nedenle enstitü kurmak için adım attıklarını belirten Doğru, enstitünün kurulması için olumlu bir
yanıt aldıklarını kaydetti.
Enstitü bünyesinde yapılacak çalışmalarla Ahlat'ın dünyaya açılan bir pencere olacağını anlatan Doğru, şunları ifade etti:
''Bu yörede
Kürtler, Araplar ve çok daha öncesinde Bizanslılar yaşıyordu. Selçuklular da bu yörede önemli bir dönem yaşadı. Burada yaşayanların, ilişkileri, münasebetleri ve her birinin bıraktığı kültür bulunuyor. Dolayısıyla burada kültürel ve tarihi çalışmaları başlattığınız anda çalışmaları ayıklayıp, bunlar Selçuklu diye almanız mümkün değil. Bütün bunlar alt birimleriyle araştırılacak. Tasavvuf-a Varaka, tasavvufla ilgili Doğu
Anadolu yöresinde çok önemli insanlar yetişmiş. Biz bu enstitü de yapacağımız çalışmaları sadece Selçuklu tarihi diye bırakmayacağız. Buradaki kültür etkileşimine katkısı olan millet, şahıs, toplulukları araştıracağız. Bu tür çalışmaları önemli bir akademik çatı altında ve akademik disiplinle başından sonuna kadar organizeli bir şekilde yapılması gerekiyor.''
Enstitü kurmak için tarihçilerden bilgi aldığını ve enstitüyü sağlam temeller üzerine kurmak istediğini bildiren Doğru, 1970'li yıllarda enstitü kurulması için çalışmalar yapıldığını, fakat bir netice alınmadığını anımsattı.
Selçuklu kültürünü araştıracak enstitünün ilk defa
Bitlis'te kurulacağını belirten Doğru, ''Bu enstitü Anadolu ve
Orta Asya ile beraber bu coğrafyalarda yaşayan diğer kültürleri de araştıracak'' dedi.
Enstitüye paralel olarak üniversite de arkeoloji ve sanat tarihi bölümü açılması için müracaat ettiklerini ifade eden Doğru, el sanatları ve kaybolan olan el sanatları içinde YÖK'e birim teklifleri yaptıklarını kaydetti.
Doğru, ''Enstitü kurulduktan sonra, o enstitüyü besleyecek, fakülte, yüksek okul ve meslek yüksek okul bazında olabilecek bütün programları besleyip, o merkezin içine koymayı düşünüyoruz. Bunda iddialıyız ve yapacağımızı düşünüyoruz'' diye konuştu.
-''ENSTİTÜNÜN İÇİN BAŞBAKANDAN TAM DESTEK''
Geçtiğimiz aylarda
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörlerle toplantı yaptığını anımsatan Doğru, bu toplantıda Erdoğan'dan enstitünün kurulması için
destek istediğini ifade etti.
Doğru, şunları kaydetti:
''Toplantıda Başbakanımızdan destek istedim. Başbakan tam desteğini verdi. Destekten sonra işlerimizi daha da hızlandırdık. Bu konuyla ilgili hazırlıklarımızı tamamlayıp, YÖK'e sunduk. Başbakanımız bu desteği verirken, YÖK Başkanı ve üyeleri de oradaydı. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan aldığımız bu destekle, 2011 yılında enstitümüzü kurup, faaliyetlere başlayacağımıza inanıyorum. Cumhurbaşkanımızın himayesinde olan Ahlat'ta birçok çalışma yapılıyor.
Üniversite olarak bu çalışmanın önemli bir parçası olan Selçuklu Medeniyeti, tarihi ve o dönemleri araştırıp, o dönemlerle ilgili bugüne kadar gün yüzüne çıkarılmamış, bütün çalışmaları gün yüzüne çıkararak, Ahlat'ı dünyaya açmak istiyoruz.''
AA