Kırgıziztan'da kaçırılan Sapat Eğitim Kurumları kurucusu eğitimci Orhan İnandı’dan 10 gündür haber yok. Türkiye’nin Bişkek Büyükelçiliği’nde tutulduğu şüphesi her geçen gün artan İnandı'nın ikinci Cemal Kaçıkçı vakası yaşanmasın çağrıları yapılmaya başlandı.
Kırgızistan’da devam eden protestolar Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde de yayıldı.
Avrupa'da yapılan protesto eylemlerinden biri de Almanya'nın Başkenti Berlin'de yapıldı.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği önünde toplanan insan hakları savunucuları Orhan İnandı’nın bir an önce ortaya çıkarılmasını istedi .
Aktion für Flüchtlingshilfe ve HRD gönüllüleri olarak bir araya gelen grup ortak bir basın açıklaması okudu.
Türkçe ve Almanca okunan açıklamada Türkiye'deki Erdoğan rejiminin MİT eliyle yurt dışında yürüttüğü kirli faaliyetlerin sona ermesi istendi . Türkiye'nin yurt dışında kaçırdığı kişi sayısının 113 olduğuna dikkat çeken açıklamada Kırgız vatandaşı olan eğitimci Orhan İnandı’nın bir an evvel bulunmasını istendi
Ellerinde Türkçe ,İngilizce ve Almanca pankartlar taşıyan Aktion für Flüchtlingshilfe ve HRD gönüllüleri basın açıklamasının ardından dağıldı.
İşte Aktion für Flüchtlingshilfe ve HRD adına okunan basın açıklamasının tam metni
Aktion für Flüchtlingshilfe ve HRD gönüllüleri olarak Erdoğan Rejiminin Kırgızistan’dan Orhan İnandı’yı kaçırmasını önlemek üzere bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Erdoğan’ın kirli işleri için kullandığı Milli İstihbarat Teşkilatı ve yerel mafyalar eliyle yürüttüğü yurtdışından uluslararası hukuku ihlal ederek gerçekleştirdiği insan kaçırmalarını protesto etmek ve dünya kamu oyunun dikkatini benzeir yasadışı aktivitelere çekmek istiyoruz. En son olarak bu karanlık operasyonlardan birisini Kırgızıstan’da aynı zamanda Kırgız vatandaşı olan eğitimci Orhan İnandı’ya karşı gerçekleştirmişler ve sayın İnandı’yı zorla kaçırmışlardır.
Erdoğan ve Bakanları 2016 sonrası, Gülen Hareketini hedef göstererek, dünyanın her yerinde bu masum insanların peşlerini bırakmayacaklarını defalarca tekrar etmişlerdir. Her otoriter lider gibi Erdoğan da hukukun emrinde olması gereken devlet mekanizmalarını kendi çıkarı doğrultusunda muhalifleri bastırma aracına dönüştürmüştür.
2016’dan bu yana 33 ülkeden 113 kişi uluslararası hukuka aykırı bir biçimde, zorla alıkoyma, bulunduğu ülkeden gizlice kaçırma ya da hukuksuz sınır dışı ettirmelerle Türkiye’ye getirilmiştir. Bu kişiler diğer Erdoğan rejimi muhalifleri gibi insan haklarını ihlal eden keyfî, bağımsız olma özelliğini tamamen yitirmiş yargı sisteminin acımasız çarkları altında zulme maruz kalmaktadırlar.
Kırgızistan’daki Sabat Eğitim Kurumlarının kurucusu olan Orhan İnandı 31 Mayıs gecesi kaçırılmış ve zorla kaçırılışının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen hala bulunamamaktadır.
Orhan İnandı kimdir?
Hayatını eğitime adayan Orhan İnandı, 26 yıldır Kırgızistan’da yaşamaktadır. Kırgız halkının övünç kaynağı olan Sabat Eğitim Kurumlarının temellerini atan Orhan İnandı, dünyanın her bölgesinde hoşgörü hareketini yaymaya çalışan gönül insanlarından birisidir. Orhan İnandı çeyrek asırdan fazladır, öz kardeşleri olarak gördüğü Kırgızistan halkıyla birlikte Kırgızistan’ın eğitim sektörüne, refahına ve huzuruna hizmet etmektedir. Kırgızistan vatandaşı da olan Orhan İnandı, ülkesinin eğitim sistemine sağladığı üstün hizmetleri için sayısız devlet nişanı almıştır.
Eğitime, barışa ve sevgiye düşman kişilerce kaçırıldığının ertesi günü, Orhan İnandı’nın eski öğrencileri, öğretmenleri ve sevenleri takdire şayan bir dayanışma hareketini başlattılar. Bu dayanışma hareketine mukabil Kırgız devlet yetkilileri de arama faaliyetlerine hız kesmeden devam etmektedirler. Eşi, Reyhan İnandı, Orhan İnandı’nın T.C. Bişkek Büyükelçiliğinde, iradesi dışında zorla tutulduğu bilgisini kamuoyu ile paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tetikçileri tarafından işkence edildiği konusunda kuvvetli işaretler mevcuttur. Bu yaşananlar bizlere Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda yaşanan gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını anımsatmaktadır. Türkiye Hükümetinin uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayan, başka bir devletin egemenlik hakkını ihlal eden, insanlığa karşı suç olarak tarif edebilecek bu çirkin eylemine karşı sesimizi buradan yükseltiyor ve vicdanı olan herkesi de, bu suça karşı çıkmaya davet ediyoruz.
Bizler Erdoğan rejiminin, Kırgız yetkililerini farklı yollarla baskı altına alma gayreti içinde olduğunu biliyoruz. Ancak yine biliyoruz ki insan onuruna, yaşam ve özgürlük hakkına inanan sayısız vicdan sahibi insan var.
Bu çağrımızla onlara sesleniyoruz.
Aydınlık bir dünyadan korkan, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan ve adaleti kendi çıkarları doğrultusunda ayaklar altına alan Erdoğan ve Erdoğan’ın uzun kollarına karşı birlikte mücadele edelim. Her bir dikta ve otoriter rejime karşı aynı kararlıkla ve güçlü bir irade ile karşı duralım..
Buradan Orhan İnandı’nın sağlıklı bir şekilde ailesine kavuşması için dayanışma çağrısında bulunuyoruz. Bu hukuksuzluk sarmalını birlikte kıralım.
Reyhan İnandı’nın da ifade ettiği gibi, son yıllarda ülkemizde artan işkence, kaçırılma vakalarından utanmaktayız. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlara Türkiye’de yaşanmakta olan ve durmak bilmeyen bu hukuksuzlukların sonlandırılması adına gerekli adımları atmaları ve Orhan İnandı’nın bir an önce bulunmasını sağlamaları için çağrıda bulunuyoruz.
Orhan İnandı başta olmak üzere, otoriter rejimlerin hedefi olan insan hakları savunucuları, eğitim gönüllüleri ve özgür basın mensupları için dayanışma içinde ve kararlıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.