Bunda artan enerji fiyatları, ılıman hava ve Rus gazı ithalatındaki ani düşüş nedeniyle hükümetin vatandaşlara enerji tasarrufu çağrısı yapması etkili oldu.
Almanya'nın karbondioksit emisyonları ise geçen yıl sabit kalarak, daha yüksek petrol ve kömür kullanımının daha düşük enerji tüketimini ve yenilenebilir enerji üretimini dengelemesi nedeniyle iklim hedeflerini tehlikeye attı.
Berlin merkezli düşünce kuruluşu yaptığı açıklamada, "Ancak kömür ve petrol kullanımının artması, enerji tasarrufu yoluyla emisyonlarda sağlanan azalmayı geçersiz kıldı (etkisiz hale getirdi)" ifadesine yer verdi.
Kuruluş, yenilenebilir enerjinin Almanya'nın elektrik karışımında yüzde 46'lık bir rekor paya ulaşmasına rağmen, Avrupa'nın en büyük ekonomisinin sera gazı emisyonlarının geçen yıl 761 milyon ton civarında olduğunu, 756 milyon ton hedefini yakalayamadığı ve 1990'a kıyasla yüzde 40'lık bir kesinti öngören 2020 kriterinin gerisinde kaldığını aktardı.
Çevreci düşünce kuruluşunun raporunda ülkenin 2022 yılında gezegeni ısıtan başlıca gaz olan 761 milyon metrik ton karbondioksite eşdeğer salım yaptığı belirtildi.
Bu rakam, bir önceki yılın biraz altında ancak Almanya'nın 2020 yılına kadar emisyonları yüzde 40 oranında azaltma hedefinin üzerinde.
Ekonomi Bakanı Robert Habeck ise verilerin Almanya'nın yenilenebilir enerji hamlesinde doğru yolda olduğunu gösterdiğini keza, 2022'de yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasını hızlandırmak için çok sayıda yasa tasarısının kabul edildiğini dile getirdi.
Hükümetin bir "enerji verimliliği yasasını" da müzakere ettiğini söyleyen Habeck, "Rakamlar enerji tasarrufu için çalışmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Almanya 2020'de hedefine ulaşmış olsa da, bu daha ziyade pandemiyle bağlantılı ekonomik gerilemeden kaynaklanıyordu. Emisyonlar, daha da azalması gereken sonraki iki yıl boyunca ekonomi toparlandıkça tekrar yükselişe geçti.
Agora Energiewende Almanya Direktörü Simon Mueller, Berlin'in 2045 yılına kadar karbon nötr olmayı ve 2030 yılına kadar emisyonları 1990 yılına kıyasla yüzde 65 oranında azaltmayı hedeflediğini, ancak Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası enerji güvenliğini sağlamak için alınan kısa vadeli tedbirlerin (hedeflenen) programın gerisinde kalmasına neden olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Almanya hükümet geçen yaz, azalan gaz teslimatlarını telafi etmek için kömürle çalışan elektrik santrallerini yeniden faaliyete geçirdi ya da faal olanların ömürlerinin uzatılmasına izin verdi.
Ülkede 2022'de enerji sektöründen kaynaklanan CO2 emisyonları, bir önceki yıla göre yüzde 3 artışla 255 milyon ton olarak gerçekleşti, ancak 257 milyon tonluk sektör hedefinin biraz altında kaldı.
İklim düşünce kuruluşu, sanayi sektörünün tasarruf tedbirlerinin yanı sıra üretimdeki düşüş nedeniyle geçen yıl emisyonları 8 milyon ton azaltarak hedefe ulaştığını, ulaştırma ve inşaat sektörlerinin ise yıllık hedeflerini yakalayamadığını belirtti.
Mueller bu durumu, "iklim hedefleri açısından bir alarm zili" olarak tanımladı.
Habeck, üyesi olduğu hükümete yönelik özeleştiride bulunarak ulaştırma sektöründeki CO2 açığını kapatmak için acilen harekete geçilmesi gerektiğini zira hükümetin sektörü daha iklim dostu hale getirmek için planladığı önlemlerin yeterli olmadığını söyledi.
Bakan resmi rakamların mart ortasına kadar açıklanmayacağını söyledi ancak Rus gazı eksikliğini telafi etmek için yeniden faaliyete geçen kömürlü termik santrallerden kaynaklanan yüksek emisyonların enerji tasarrufu önlemleri ve yenilenebilir enerji üretimi ile dengelendiğini kaydetti.
Alman ekonomi kuruluşları: Rus gazı kesilirse Alman ekonomisinde keskin bir resesyon görülür
Reuters'ın haberine göre geçen yıl Ulaştırma Bakanlığı, hedefini tutturamayınca emisyonları azaltmak için acil bir program hazırlamak zorunda kalmıştı.
Ancak bakanlık, sektörde reform yapmanın ekonominin diğer alanlarına kıyasla daha zor olduğunu çünkü vatandaşların günlük yaşamlarını etkilediği için hızlı bir şekilde değiştirilemeyeceğini belirtmişti.
Çevreci Yeşiller Partisi üyesi Bakan Robert Habeck, rüzgar ve güneş enerjisi üretimini artırmaya yönelik yeni tedbirlerin 2023 yılında yürürlüğe gireceğini söyledi. Bununla birlikte ulaşım sektöründe emisyon azaltımına gidilmemesinden duyduğu endişeyi dile getirerek bu sektörü acil dikkat gerektiren bir "sorunlu çocuk" olarak tanımladı.