Hazine ve Maliye Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 20 Eylül 2018 tarihinde Yeni Ekonomik Program'ı açıkladığı hatırlatılarak, “Yeni Ekonomik Program'ın temel bileşenlerinden bir tanesi mali disiplin ve bu kapsamda güçlü ve sürdürülebilir kamu maliyesinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede, Yeni Ekonomik Program'da kamu maliyesine yönelik harcamalarda tasarruf sağlanması ve ilave gelir üretici tedbirlerin alınması öngörülmüştür. Söz konusu tasarruf ve gelir tedbirlerinin etkin bir şekilde yerine getirilebilmesi amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi'nin kurulacağı ifade edilmiştir. Söz konusu ofis, kamu maliyesine yönelik Yeni Ekonomik Program'da öngörülen tedbirlerin uygulamasına liderlik edilmesinin yanı sıra yeni tedbirlerin süreklilik esası çerçevesinde tasarlanması ve tasarlanan bu ilave tedbirlerin uygulamasından sorumlu olacaktır. Bu ofis, bakanlıklar ve kendi insan kaynağımızdan oluşmaktadır” denildi.
“HİÇBİR İCRA FONKSİYONU OLMAYACAKTIR”
“Söz konusu ofis, tamamı kamu görevlisi olan Hazine ve Maliye Bakanlığının mevcut çalışanlarından kurulmuştur” ifadesinin yer aldığı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Kısa süre içinde diğer bakanlıklar, devlet bankaları ve diğer devlet kurumlarından kamu görevlileri de sürece dahil edilecek ve bu şekilde kurumlar arasında ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi ve hızlı sonuç alınması sağlanacaktır. Bu kapsamda ofisin, çalışma yöntemlerinde dünyadaki en başarılı örnekleri analiz edebilmesi için gerek görüldüğünde danışmanlık alması öngörülmüştür. Bu kapsamda, Sayın Bakanımızın daha önce kamu ve özel birçok kurumun hizmet aldığı danışmanlık firmalarından birisini gündeme getirmesinin ardından ‘ekonominin bu danışmanlık firmasına bırakıldığı’ ve ‘IMF programına dönüldüğü’ gibi akla hayale gelmeyecek, mantıkla bağdaşmayan, tamamen art niyetli ve tek amacı provokasyon olan değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmelerin gerçeklerle uzaktan yakından alakası yoktur. Türkiye için bir kez daha faydalı bir icraat adımı atıldığında, bir kez daha kamuya güçlü bir kurum kazandırılmaya çalışıldığında; yakından tanıdığımız aynı koro olayı çarpıtmak, süreci baltalamak için karşımıza çıkmıştır. Bu değerlendirmeleri yapanların geçmişlerini bilmesek, basit bir danışmanlık mevzusu ile ilgili yaptıkları çarpıtmayı ‘öküzün altında buzağı arama’ olarak değerlendirebilirdik. Ancak, ortaya atılan iddia ve iftiralar art niyetli provokasyon ve ucuz siyasi kazanç çabasından başka bir şey değildir. Söz konusu danışmanlığın, hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır. Çalışma alanı tek taraflı ve dünyadaki en başarılı modellerin Türkiye'ye kazandırılması ile sınırlı olacaktır. Türkiye'de ilk defa hayata geçirilecek böyle bir ofisin en doğru modelle kurgulanması sonrasında, güçlü ve yerli insan kaynağımız ile kamuda büyük bir değişim ve dönüşüm süreci başlayacaktır. Yeni Ekonomi Programı ile ilgili ortaya konulan hedeflere ulaşmak için kararlılığımız tamdır.”
MCKİNSEY DANIŞMANLIK ŞİRKETİ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, ekonomik konularda danışmanlık hizmeti almak için anşlaşmaya vardığı ABD’li McKinsey şirketinin internet sitesindeki tanıtım yazısında şirket, “McKinsey & Company; önde gelen işletmelere, kamu kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara hizmet veren global bir yönetim danışmanlığı firmasıdır. Müşterilerimizin performansında uzun süreli gelişmeler sağlamasına ve en önemli amaçlarının farkına varmasına yardımcı oluyoruz. Neredeyse yüz yılı aşkın bir süre içinde, bu görev için benzersiz donanıma sahip bir firma yarattık” ifadeleri kullanılıyor.
ÇOK ULUSLU BİR FİRMA VURGUSU YAPILIYOR
Şirket bünyesinde 9000’den fazla çalışanı olduğunu ve 100’de fazla milletten çalışanın bulunduğunu, “McKinsey, 9000'den fazla danışman ve yaklaşık 2000 araştırma ve bilgi profesyonelinden oluşuyor. 60'tan fazla ülkede ofise, bu ofislerde 130 dilden çalışana sahibiz ve 100'den fazla ulusu temsil ediyoruz. Müşterilerimiz global yapımızı yansıtıyor. Müşterilerimizin yaklaşık %40'ı Avrupa'da, %35'i Amerika'da, %15'i Asya Pasifik'te ve %10'u ise Orta Doğu ve Afrika'da yer alıyor. Özel ve kamu kuruluşlarından ve sosyal kuruluşlardan oluşan geniş kapsamlı bir müşteri yelpazesine hizmet veriyoruz.
Firmamız bir bütün olarak faaliyet gösterecek şekilde organize edilmiştir. Güçlü değerlerle birbirine bağlanan ve müşteri etkisine odaklanan tek bir global ortaklık olarak faaliyet gösteriyoruz. Firmamızın sahibi ise Avrupa, Amerika, Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika'da bulunan 1400'den fazla ortağımızdır” şeklinde tanıtılıyor” sözleriyle ifade ediyor