'Ben bu müjdeli rüyanın benzerini 1971’de İzmir Buca cezaevinde görmüştüm'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Eylül 6 2016
Abdullah Aymaz, Zaman Almanya'ya yazdığı 'Hızlandırılmış çekimler gibi' başlıklı yazıda yurtdışına çıkmak zorunda kalan bir ailenin gazeteye gönderdiği mektubu anlattı
'Ben bu müjdeli rüyanın benzerini 1971’de İzmir Buca cezaevinde görmüştüm'
Hızlandırılmış çekimler gibi

Yurt dışına çıkarılmak zorunda bırakılmış çok değerli bir akademisyen kardeşimin, Almanya’daki Zaman merkezimize gönderdiği ve kanaatimce çok derin manalar taşıyan yazısını sizlere arz etmek istiyorum.
”Mektubuma önce sizin, sonra da çalışma arkadaşlarınızın ellerinden sanal da olsa öperek başlamak istiyorum. Son görüşmemizden kısa bir süre sonra çocukları da alıp buraya geldim. Üniversitedeki vazifeme başladım. Hamdolsun bütün aile iyiyiz, sağlıklarınıza duacıyız.

Malumunuz memleketimizde cereyan eden hadiseler her vatan evladı gibi bizleri de derinden etkiledi. Gözlerimizde fer, dizlerimizde derman kalmadı. Rabbim inayetiyle muamele buyursun, bizlere dayanma gücü versin.

Geçtiğimiz günlerde hemen hepimiz gibi hanımın aile efradından da epeyce zulme uğrayan oldu. Gece gündüz gözyaşı döküyor mübarek. Bu aralar yaşamıyor gibi yaşıyor. Dili her daim zikirde, kendisi dua makamında. Dünyayla irtibatı koptu kopacak. Maşallah epey mesafe kat etti; neredeyse tutmasam, uçacak.

Bu aralar peşi peşine -bana göre oldukça anlamlı- rüyalar görüp anlatıyor. Anlatacağım son rüyası. Rüyada, çok büyük bir tarlanın ortasında duruyor. Yanında son bebeğimiz de var. (Bu arada Bebeğimiz bir yaşını doldurdu.) Bebek tarlada emekleyerek geziyor ve hanım da onu takip ediyor. Derken hanım tarlanın tam ortasında duruyor. Önünde, çorba kâsesi büyüklüğünde dibi görünmeyen bir delik fark ediyor. Tarlanın dış çeperi yeşilliklerle çevrili; ancak merkezi çorak, kupkuru. Delikten çevreye kadar tek bir yeşillik yok.

Hanım etrafı seyrederken, tarlanın kurak olan kısımlarından bir anda milyonlarca filizin şiddetle topraktan baş kaldırdığını görüyor. Hayretle toprağa doğru eğilerek filizlere bakıyor. Filizlerin sıradan, harcıâlem otlar olmadığını fark ediyor. Birkaç saniye sonra söz konusu filizlerin aynen çıktıkları gibi yine şiddetle ve bir anda büyüdüklerine şahi

Bu haberler de ilginizi çekebilir