15 Temmuz darbe girişimi sonrası 13 gün gözaltında tutulduğu halde hiçbir ifadesi alınmayan, darp edilen, iki kez hastaneye kaldırılan Açıkkollu, İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gördüğü muameleye dayanamayıp hayatını kaybetmişti. Açıkkollu’nun ölümüne neden olan AKP hükümeti, 1,5 yılın ardından öğretmenin suçsuz olduğuna karar vererek görevine iade kararı aldı. Bu skandal kararla Gökhan Öğretmen Türkiye’nin gündemine tekrar girdi. Toplumun farklı birçok kesimi yaşananlardan dolayı AKP hükümetini sert bir şekilde eleştirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bugün meclis grup toplantısında gündeme öğretmen Gökhan Açıkkolu’yu gündeme getirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bugün meclis grup toplantısında gündeme getirdiği öğretmen Gökhan Açıkkolu ile ilgili iddialarına yanıt verdi. Savcılık açıklamasında "Gökhan Açıkkollu isimli kişinin "işkence sebebi ile öldüğüne" ilişkin tüm iddialar örgütsel propaganda amaçlı olup gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.
Gökhan Öğretmenle ilgili önemli haberle imza atan Gazeteci Bülent Ceyhan’da Savcılığın yaptığı açıklamalara tek tek yanıt verdi. Gazeteci Ceyhan Twitter hesabından savcılığın açıklamasına belgelerle cevap verdi. Ceyhan’ın açıklamaları şöyle:
-İstanbul Başsavcılığı, işkenceden ölen Gökhan Açıkkollu'yu sorgusu bile yapılmadığı halde kesin ifadelerle suçlayan bir açıklama yapmış. Soruşturma devam ettiği halde sorumluları da aklamaya çalışmış. Başsavcılık başına gelecekleri bildiğinden yine açıklamaya imza bile atamamış!
-Gökhan Açıkkollu'nun vefat ettiği 5 Ağustos 2016'da panikle basın açıklaması yapan İstanbul Başsavcılığı, yine 'hiçbir soruşturma, araştırma yapmadan' öğretmenin işkenceden ölmediği, hastanede hayatını kaybettiği yalanına sarılmıştı. Bugünkü açıklamada hastanede öldü diyememişler
-Başsavcılık: Habip Ertürk, iki darbeci polise tanklara yol açması emri verdi talimatı da Gökhan Açıkkollu’dan aldığını söyledi.
Ertürk bir eczacı. Duruşmada polisin işkencesi sonucu şeker hastası müşterisi Açıkkollu’nun adını verdiğini ancak bu talimatın uydurma olduğunu söyledi.
-Başsavcılık bir eczacının işkence altında alınmış ve üstelik reddettiği, ispatlanamamış bir iddiasına dayanıp işkenceden ölen Gökhan Açıkkollu’yu yargılamaya gerek duymadan mezarında mahkum ediyor.
-Başsavcılık: Gözaltı sürecinde şeker hastalığı sebebiyle ilaçları kullanması sağlanmıştır.
Ailesi, ölümden sonra ilaçları ve insülin iğnelerini neredeyse hiç kullanılmamış halde geri aldı. Başsavcılık bu bilgiyi neye dayanarak veriyor. Araştırmış mı?
-Başsavcılık: Adli Tıp’ta otopsi yapılmış ölüm sebebinin kalp krizi olduğu tespit edilmiştir. Şeker hastalığı ile bağlantısı olup olmadığı araştırılıyor.
İşkence faktörü neden örtülüyor, araştırılmıyor? TİHV raporu, ‘kalp krizini işkence tetikledi’ diyor neden dikkate alınmıyor?
-Soruştumayı yürüten savcı Burhan Görgülü neden işkencenin tanığı olan isimlerin ifadelerini almıyor? 15 kişi işkenceye tanık olmuş neden birini çağırıp ne oldu anlat diye sormuyor?
-Başsavcılık, 13 gün boyunca işkence gören Gökhan Açıkkollu'nun sadece öldüğü 5 Ağustos gününün nezarethaneyi ve koridoru gören kameralarının çözümüne bakıyor. İşkence görüntülerinin dosyaya girmesine engel oluyor.